Müstehcenlik

• 3 Mart 2014 Pazartesi 12:34:47

Müstehcenlik

Günlük Türkçe Sözlük; Müstehcen: sıfat; Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız! Demek imiş.

Müstehcenlik nerede başlar, nerede biter? Tıp fakültesinde cinsel organlardan Latince ismiyle bahsetmek çözüm mü? İnsanda olan ve sözlükte de karşılığı olan bir kelime neden günlük yazımda ya da karşılıklı konuşmada kullanılınca müstehcen olsun?

Halk arasında yaygındır “Hekime, doktora müstehcen olmaz!”, güzel. Din adamları da her konuda danışılabilsin diye “İlimde müstehcenlik olmaz!” derler! O da güzel! O halde müstehcenlik edebiyat alanına kalıyor demek ki! Müstehcen, yazmayacak edebiyatçılar; Ala! Yani aydınlar, dikkat edecek yazdıklarına; diğerleri iş icabı serbestler!

Birkaç örnek vereceğim, “Müstehcen” olmasın diye sadece sözlük karşılığını kullanacağım, bu karşılıklardan kelimenin aslını elbet bileceksiniz.
1. isim Erkeklik organı.
1. isim Dişilik organı.

Bakın hem erkekte hem de dişide olan bir organ, üç harfli “Göt” kelimesinin karşılığı üç maddelik!
1. isim Anüs
2. Alt taraf, dip
3. Kaba et, kıç, popo
Dede ye fitil konacak, nazik olmak ve müstehcen olmamak adına hemşire hanım izah ediyor! Hemşire; “Dede bu fitili anüsten kullanacaksın!” “Anüs” ne ki? Sözlükten cevap; “Alt taraf dede”! Dede; “Ayak mı?” Sözlükten diğer cevap; “Dip”, dede; “Kazandibi mi?” Sözlükten diğeri; “Kaba et”, dede; “Kalça baldır mı diyorsun” Hemşire; “Hayır dede yaklaştın!”, diğer cevap; “Popodan” Dede; “O da ne ki kızım” Hemşire, (bana doğru hafif gülümseyerek); “Kıç dede kıç, bunu kıçına sokacaksın!” Dede; “Vay edepsiz vay!” Ben buna benzer bir diyaloğu hastanede izledim! Kızcağız sonunda fitilin kullanımını izah edebildi!

Günlük hayatta müstehcenlikten sakınmak adına komikleşmemek gerek! Belgesel izliyordum, hayvanların hayatı; zaten çekimleri bilirsiniz, çoğunu yabancılar yapmış; seslendirmeyi yapan artık ne düşünmüşse “Bu hayvanların bayanları tehlikeli olur!” şeklinde anlatıyor! “Dişi” sözü kullanmamış! Her neyse…
Şimdi müstehcen bir fıkra yazacağım ama durumu müstehcenlikten kurtarmak adına fıkranın aslını mecburen bozacağım!
Fıkra şöyle, adam eve gelmiş hanımına anlatıyor; bu gün bir cenaze geldi, adamın şeyi (kolunu göstererek) nah bu boydu! Adamın karısı atılır; “Ayyy! Çok üzüldüm, yoksa Co öldü mü? Fıkrayı hem eksik anlattım hem de isim kullanırken kimse alınmasın diye yabancı isim kullandım! İşte böyle bir garabet bu müstehcenlik korkusu! Fıkrayı irdeleyin, bakın; kadın aslında kendini ele vermiş değil mi? Günlük yaşamda izlediğimiz kendini ele vermeler de buna benzer oluyor!

Müstehcen olmayan bir anımı anlatacağım ama içinde geçen “Azil” kelimesinin diğer manası da bir doğum kontrol usulüdür! Cinsel birleşme sırasında azil yapmak denir!
Noterde devir işlemi için bekliyorum! Bir amca vekaletname veriyor, noter katibesi ona izah ediyor; “Amca şuraya ‘Vekaletnamede azil yoktur’ yazıp imzalayacaksın!” Adam “O da ne ki?” diyor! Kadın izah ediyor, bu vekaletnameyi geçersiz kılacak bir azil işlemi olmadığını belirtmek için yazılacak bu diyor! İş uzayınca izah da uzuyor! Kadın, kelime manasından anlatmak istiyor konuyu; kuşların azledilmesi, serbest bırakılması gibi. Ben de amca “Azil” bilirsin hiç yapmadın mı deyince! Benim aklımda diğer “Azil” manası var, katibe o manayı hisseder gibi gülümseyerek izahı tamamlıyor!

Bakınız müstehcenlikten kaçınmak adına bazı konulardan uzak kalmanın çok felaket sonuçları yaşanabilir! Özellikle cinsel alanda bilgisiz yetişen çocukların ergenlik döneminde ve evlilik hayatlarında sorun çıkabilir! Bazı müstehcenlikten tamamen uzak kalmış olanların, günümüz savaşlarında tecavüze uğrayan kadınların sadece açık saçık olanlar olduğunu sanıyor olduğuna şahit oldum! Bu insanların, “Onlarda orasını burasını kapatsın!” şeklinde çözüm üretmelerine hayret etmiştim! Derin mevzu…

Son tahlilde, kısa kesiyorum! Müstehcenliği anlatmak da “Müstehcen” olabilir neme lazım! “Edep” ile yazmaya devam edeceğim! İnşallah!

Selametle,

Ahmet Bektaş