- 960 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
beklenene
Özlüyorum bazen hiç duymadığım teninin kokusunu… özlüyorum; bilmediğim simanın çizgilerini… sesini duyur diye bekliyorum yıllardır. Hangi dağın ardında hangi çölün içindeysen çık gel diye bekliyorum. Büyümediysen çabuk büyü, uzaksan çabuk yürü neredeysen duy şu arşa değen sesimi!
Çatlayan toprak gibiyim muhtacım senin sesine, ölü can gibiyim muhtacım tenine. Yıllardır seslenişlerim sessiz, bakışlarım kimsesiz.
Belki gökkuşağına sekizinci renk olup gelirsin bir gün bana, belki yağmur damlalarının içinde küçük bir uğur böceği, belki de karda açan kardelen çiçeği olarak gelirsin. Nasıl gelirsen gel yeter ki gel. Ömrüm solmadan ben benden gitmeden gel. Gözlerim seçerken güzelliğini, ellerim tenine dokunabilirken, saçlarıma karlar yağmamışken ve belim bükülmemişken, bir içim suyken gel bana; sen iç beni.
Hoyrat ellerde ziyan olmadan, yüreğime kara çalınmadan aşk bildiğimi unutmadan gel. Gel ki sende yaşayayım ben aşkı. Gel ki aşk görsün cümle alem. Gözlerinin içinde kaybolduğumda sende öldüğümü görsünler ve yine ellerinde can bulduğumu. Sen gel ki aşkın tanımı değişsin el alemde.
Gel ki yüreğimdeki acım dinsin, yüzüm yerden kalksın. Yıllardır çektiğim hasret bitsin artık. Kimsin nesin bilmiyorum ama gökteysen in yere yerin dibindeysen çık güne ve sana uzanan ellerimi sar canına. Gözlerinin rengine hapset beni, nereye gidersen tut elimden peşinden yürüt beni. Razıyım seninle gelecek bütün sıkıntılara. Sen de benden razı ol yeter ki.
Yoruldum yıllardır kendimi teselli etmekten, kendi gözyaşımı silmekten. Yoruldum kendime sarılmaktan kendimi teselli etmekten. Yağmurda yalnız yürümekten, çayı şekersiz içmekten, denizi tek başıma seyretmekten, yatakta yalnız uyumaktan yoruldum. Her bekleyişin ardından gelen hayal kırıklığından, her gidişin ardında dibe vurmaktan, çırpındıkça boğulmaktan yoruldum.
Biliyorum yine sesim boşlukta kayboluyor, biliyorum yine sen bana sağırsın ben sana dilsiz. Bu bekleyiş hiç bitmeyecek biliyorum. Sonu olmayan bir yolda yalnız başıma olduğumu aslında senin hiç var olmadığını da biliyorum ve bunu kendime söylemeye korkuyorum.
Söylersem eğer hep yalnız kalmaktan korkuyorum. Karanlıklar içinde çırpınmaktan seni beklerken sensiz ölmekten korkuyorum. Seni aradığım yollarda kaybolmaktan, seni bulduğum yerde yok olmaktan korkuyorum. Ben sensizliği biliyorum sensizliğin bana mezar olmasından korkuyorum.
Keşke var olsan. Kocaman bir yüreğin, kocaman ellerin olsa. Çok uzaklardan sarılabilsen bana oralardan dokunsan gözyaşıma ve ısıtsan üşüyen bedenimi. Çare olsan yokluğuna, umut olsan sensiz geçecek yıllarıma ve gölgem olsan karanlıkta bile yanımda olacak olan.
Olmayan birinden bu kadar çok şey istenir mi bilmiyorum. Belki de şizofrenim kim bilir! Ben hala bekliyorum, özlüyorum ve seviyorum…