- 2107 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
BEN DE KÜFÜRBAZ DEĞİLİM. BAKMAYIN ADIMIZ ÇIKMIŞ.
Epey bir müddettir yazayım mı yazmayayım mı diye kendi kendimle mücadele ediyordum. Çünkü öylesine çetrefilli bir konu ki meramımızı insanlara anlatmak oldukça zor olacağı gibi pek çok insan - her zaman yaptıkları gibi- olayı sadece bir ucundan tutacak ve ’’ Vurun abalıya ’’ misali vuracaktı bir taraflarımıza.
Bu endişeler içine ’’ Boşver, her şeyi de yazmak zorunda mısın? Bu da yazılmadan kalsın ’’ Demiştim kendi kendime ama bu gün ’’ Yok yok, ben bunu mutlaka yazmalıyım’’ dedim.Gelecek tepkiler ne olursa olsun yazacağım.
Girişi çok uzattım biliyorum.
Önce bu gün ne gördüm de yazmaktan çekindiğim bu konuyu ele almak zarureti hissettim:
Bu gün Önce Kadıköy’’e oradan da Üsküdar’a geçtim. Üsküdardaki işimi de bitirdikten sonra Üsküdar’dan Ümraniye’ye giden belediye otobüsüne bindim. Otobüs tam olarak İlahiyat Fakültesi durağına geldiğinde gözüme ilk çarpan şey orada Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii diye bir caminin yapılmakta olduğuydu. Koca koca ilan panolarına ortaya çıkacak caminin nasıl bir şey olacağının resimleri asılmıştı. ( Bir sanat şaheseri çıkacak ortaya bittiği zaman.Yukarıdaki resimdeki gibi ... ) Buraya kadar bir acayiplik yok elbette. Ama o cami resimleri birilerini rahatsız etmiş olacak ki bazı resimlerin üzerine sprey boya sıkılmıştı. Can sıkıcı bir durum lakin ona da alıştık artık. Yüzde doksan dokuzu müslüman (!) olan bir ülkede cami yapımını protesto ilk kez rastladığımız bir durum değil. Ancak yine o resimlerden birinin üzerinde ’’ Ali İsmail ’’ ismini görünce artık benim de sinir katsayıları tavan yaptı.
Ali İsmail malum...Gezi olaylarında öldürülen yedi gençten birisi.Tam adıyla Ali İsmail Korkmaz... Diğerleri de Mehmet Ayvalıtaş , Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, İrfan Tuna, Mustafa Sarı , Selim Önder...
Ülkenin geleceği olabilecek yedi gencin şimdi kara toprakta olması elbette ki üzücü bir durumdur. Özellikle Ali İsmail Korkmaz’ın tamamen savunmasız bir şekilde dört kişi tarafından dövülerek öldürülmesi hiç bir şekilde kabul edilebilir, katilleri lehine mazeretler öne çıkartılabilecek bir durum değildir.Anacak - kimse darılmasın, gücenmesin- her yerde, her ortamda, her durumda ’’Ali İsmail’’ artık sizce de kabak tadı vermedi mi ?
Bir yazı yazıyorsunuz ve diyorsunuz ki ’’ Suriye’de tamamen masum çocuklar öldürülüyor’’ Pat diye geliyor cevabınız : ’’ Sen Suriye’de ölen teröristler(!) için göz yaşı dökeceğine Ali İsmail için ağla...’’ Yahu tamam Ali İsmail için de ağlayayım. Ağladım ve ağlıyorum da ama müsaade edin bir kaç damla göz yaşı da Suriye’de ölenler için akıtayım.’’ Ne mümkün efendim. Olamaz...Suriye’de öldürülen kundaktaki bebek- Ki o bir teröristtir(!) - için ağladığınız takdirde Ali İsmal’in ruhunu rencide ediyorsunuz(!)
Dünyanın hangi coğrafyasında olursa olsun. Mesela Arakan’da Budist rahiplerin yakarak öldürdüğü, boyunlarından astığı, palalarla doğradığı müslümanlar için sıkıysa ağla...’’ Sen onlar için ağlayacağına Ali İsmail Korkmaz , Mehmet Ayvalıtaş , Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, İrfan Tuna, Mustafa Sarı , Selim Önder için ağla’’ yı patlatıyorlar.
-İki araba çarpışmış. Otuz kişi hayatını kaybetmiş.
-Sen onlara ağlayacağına Ali İsmail’e ağla.
-Bir polis memuru bunalıma girerek beylik tabancası ile kendini vurarak öldürmüş.
-Sen ona ağlayacağına Ali İsmail’e ağla.
-Hainler, Ülkücü gazeteci- yazar Cengiz Akyıldız’a kıydılar.
-Sen ona ağlayacağına Ali İsmail’e ağla.
Velhasılı kelam neredeyse anamızın babamızın cenazesine bile ağlayamayacağız. ’’ Sen ananın babanın ölümüne ağlayacağına Ali İsmail İçin ağla ’’
Sadece ağlamaklı olaylarda değil, normal bir insan olarak sürdürdüğünüz her türlü yaşamsal durumda da karşınızda ’’ Ali İsmail ’’
’’Sen sinemalada abuk subuk filmlere güleceğine Ali İsmail için ağla’’
’’Sen komedi yazıları yazacağına Ali İsmail için ağla’’
’’Sen karnını tıkabasa doyuracağına Ali İsmail için ağla’’
-Sen aşk şiirleri yazacağına Ali İsmail için ağla.
-Abi/abla Ali İsmail için de şiir yazdım. Bırak da kendi kafama göre yazayım şiirlerimi, yazılarımı.
-Olmaz..Sen Ali İsmail için ağla.
O değil de ’’ Sen Ali İsmail için ağla ’’ diyenler hani işi gücü bırakıp Ali İsmail Korkmaz , Mehmet Ayvalıtaş , Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, İrfan Tuna, Mustafa Sarı , Selim Önder için ağlıyor olsalar haydi neyse. Kendilerine sıra gelince ’’ Alemin keyfi yerinde yine Maşallah’’ modunda hepsi.
Bu gün o cami resminin üzerindeki yazıya gelince:
-Sen buraya cami yaptıracağına Ali İsmail için ağla.
-Hem cami yaptırsam hem de Ali İsmail için, Suriye’de öldürülen bebekler için, Arakan’da yanan çocuklar için, Irak’ta ırzına geçilen sabiler için, Mısır’da doğranan tüyü bitmemiş yetimler için, Filistin’de babasının gözü önünde öldürülen ya da yedi yaşında olduğu halde hapse atılan çocuklar için, Hocalı için ağlasam?
-Olmaz...Öncelikle buraya o camiyi yaptırma; ondan sonra da Ali İsmail için ağla...Başka da bir şeyi de kafanı takma.
Bir fıkra ile bitireyim:
Çok küfürbaz bir adam varmış. Bu adamı alıp bir şeyhin tekkesine kapatmışlar. Adam burada artık küfür etmiyor tabii ki. Yani tövbekar olmuş.
Derken bir gün bir başka adam şeyhin huzuruna çıkmış ’’ Şeyhe bir şey danışacağım’’ Diye. Bizim tövbekar küfürbaz da şeyhin yanında...
Neyse..Adam şeyhe sorusunu sormuş:
-Şeyhim. Benim babam öldü. Üvey annem de çok güzel ve genç bir kadın. Şimdi ben bu üvey annemi nikahlayabilir miyim?
Şeyh daha cevap vermeden tövbekar küfürbaz atılmış.
-Şeyhim..Görüyorsun işte...Ben böyle anasını avradını........ evlatlarına laf söylüyorum; bana küfürbaz diyorlar. Yoksa Vallahi, Billahi küfürbaz değilim.
Ben de küfürbaz değilim. Bakmayın adımız çıkmış.
YORUMLAR
üzülerek okuduğum bir yazı...
ha o panoya o yazı yazılmış
ha o panodaki yazı söz konusu
edilerek böyle bir yazı kaleme alınmış
acıdı insan yanım yapılan her iki eyleme de....
selam ve saygılarıml
sami biberoğulları
Öncelikle sayfama şeref verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Netice olarak demek ki yine susmamız icap ediyormuş. İyi madem yarın bir duyuru yapayım bizim evin duvarlarını hatta odaları filan da doldursunlar aynı yazılarla. Kiliselere başlamışlar ya, havra sinagoglara da yazsınlar.
Anlamıyorum.
Yarın biri çıkıp da sizin evinizin duvarına '' Hüseyin Velioğlu '' Diye yazsa siz bundan hiç rahatsız olmaz mısınız? Hele hele de bu ismi bütün sokak ve caddelerde görseniz....
Hüseyin Velioğlu malum..Bir çatışmada öldürülen bir Hizbullahçı...( Umarım '' Aha da meramını ortaya döktün bay Hizbullahçı'' Diye düşünmezsiniz..Uzak yakın ilgim yok )
Gerçekten merak ediyorum böyle bir yazıyı yaşadığınız her yetde görseniz tepkiniz ne olurdu acaba?
Selam ve sygılarımla.
yazınızı okudum ,ama yorumları da okudum.sanırım yorumlar daha çok okunmuş sonrasında. ilginç bir yazı...elbette insan olarak acının olduğu herşeye üzülürüz,ağlarız.bu insan olmanın gereğidir.ama acı yakınımızdaysa ,onun içindeysek daha çok yanmaz mı yüreğimiz.hele yanı başınızda şahit olduğunuz bir acı olayı gördüyseniz daha çok acımaz mı yüreğimiz.öncelikle kendi ülkemizde olup bitenlere duyarlı olmamız gerekmiyor mu ? özellikle şu sözcüğünüz çok rahatsız etti beni.''kabat tadı vermedi mi "
kullandığınız cümleler bir taraftan baktınızı gösteriyor. objektif olabilseydiniz keşke.
en önemlisi insanlık ve insan en büyük değer olmalı.
saygımla.
sami biberoğulları
Öncelikle sayfama şeref verdiğiniz için çok çok teşekkür ederim.
Ben o kabak tadı verdi ifadesini özellikle yazdım...Aslında yazabileceğim çok daha sert ifadeler vardı.
Pek çok arkadaşım gibi siz de bu yazının bir tarafından tutmuşsunuz sadece. Ben Ali İsmail için üzülmeyelim. Öldüyse öldü bana ne gibi bir ifade kullanıyor muyum? Hayır...Ama gerek siz, gerekse bir kaç arkadaşım sanki böyle bir şey demişim gibi davranıyorlar bana.
Ali İsmail tamam, yanı başımızda gözümüzün önünde öldürüldü, dolayısıyla öncelikle onun üzüntüsünü içimizde hissetmeliyiz.Amenna...İyi de arkadaşım gözden ırak olan gönülden de ırak mı olmalı ille de. Ali İsmaile üzüleceğim diye bir başka katliam için üzüemeyecek miyim yani?
Hani '' İnsanlık ve insan en büyük değer olmalı'' diyorsunuz ya işte ben o söze baktığım zaman '' Ali İsmail İnsandı gerisinin hiç bir kıymeti harbiyesi yok '' gibi anlıyorum.
Bakın arkadaşım diğer arkadaşlara yazmadığım bir konuyu yazayım da bu ''Kabak tadı '' daha net anlaşılsın.
1980 ihtilalinden sonra askeri yönetim okullardaki ders müfredatlarında bir değişiklik yaptı. Artık beden eğitimi de dahil olmak üzere istisnasız tüm derslerde öğrencilere Atatürk ilke ve inkılapları anlatılacaktı.Yönetmelik hazırlandı ve yürürlüğe kondu. ( Halen yürürlüktedir .) Matematikte, Fizikte, Kimya'da, Coğrafyada artık işi gücü bıraktı Atatürk anlatıyor tüm öğretmenler. Hatta öğrencilere bir şeyler verebilmek için oturup ders çalışanlar, benden özel ders alanlar var ( Branşım Tarih-T.C.İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ) Peki bu girişimlerin sonucu ne oldu dersiniz? Eskiden Atatürk'ü sevmeyen tek tük insan varken 12 Eylül 1980 den sonra artık Atatürkten nefret eden çok daha fazla insan oldu.
Evet arkadaşım...Kabak tadı dediğim olay bu...Ali İsmail'in adını bir caminin resmi üzerine yazmak kabak tadıdır. Bir kilisenin duvarına '' devrim, Sosyalizm '' Diye yazmak kabak tadıdır. Hatta keşke kabak tadı olsa çünkü kabak Allah'ın hoş bir nimetidir...
Objektif olma konusuna gelince:
Bu sitede yazanlar içinde benden daha objektif bir tane yazar çıkarın karşıma elini değil ayaklarını öpeceğim. Bu kadar da iddialıym.
Selam ve sevgilerimle.
maviege
görüyorum ki kızgınsınız.insan en önemli değerdir ve ben dünyanın neresinde olursa olsun haksızlığa uğrayan,işkenceye maruz kalan, öldürülen insanlar için içim yanar. biz onları tanımayız,bilmeyiz ama içimiz yanar,işte ben diyorum ki yakınımızdaki şahit olduğumuz bu tür olaylarda iç yüzünü daha çok bildiğimizden ya da olay olurken şahit olduğumuzdan daha çok etkileniriz. tarih öğretmeniyim diyorsunuz ya yakından uzağa ilkesi...
ortak değerlere gelince elbette korunmalı,kamu ve özellikle de bir grubun değilde tüm insanlığın ortak değerleri olan şeylere zarar verilmemeli. bunun içinde camide ,ormanda, tarihi eserlerde ,olmalı. ama ne yazık ki bu konuda da sınıfta kalıyoruz. düşüncenizi Ali İsmailller üzerinden yazmasaydınız daha tarafsız olduğunu düşünürdüm. ama siz tarafsısım diyorsanız inanıyorum;ve diyorum ki o halde uslüp sorunu vardır.
12 eylül sonrası olanlara bakınca ki sadece bu dönemle sınırlı değildir M. Kemal üzerinden oynanan oyunlara her zaman karşı oldum. ben diyorum ki tarihte en önemli değerlerimizden biri olmasına karşın sürekli taşlandı,kötülendi.bu da gösteriyorki onu anlamak için uğraşmadığımız. mesele Atatürk veya onu böyle anlatanlar değil asıl mesele düşünmeyi bilmememizdir. veya öğretilmemesi ya da kişiler üzerinden tarih anlatılması....
ben hala Atatürk'ü anlamaya çalışıyorum,çünkü onu anlamak bir ömür gerektiririr.
saygımla...
saygımla.
sami biberoğulları
Ben sizin hassasiyetiniz anlıyorum ama siz benim hassasiyetlerimi anlayamıyorsunuz.
Size bir soru sorsam ve desem ki '' Dar ağacındaki üç fidan kimlerdi?'' En azından bana '' Deniz Gezmiş'in adını söylersiniz'' değil mi.
Peki Darağıcandaki diğer fidanları sorsam?
Mesela Cengiz Bektemur'u sorsam?
Mesela size 2 Temmuz 1992 yi sorsam..Eminim Madımak katliamını hatırlarsınız. Peki aynı tarihte aynı gün yapılan bir başka katliamı sorsam? ( 5 Temmuzdaki Başbağları demiyorum...2 Temmuzda yani Madımak Katliamını olduğu gün gerçekleşen bir başka katliamdan bahsediyorum)
Yakınımızdaki olaylar diyorsunuz ya..Bunlar aklıma geliverdi birden bire...
Maalesef arkadaşım. Bu ülkede '' İnsan '' Sınıfına sokulmak için gerekli kriterler çok farklı. Ama yazımın en başında da belirttiğim gibi bu konu iki ucu necasetli bir konu. Öyle açık açık yazamıyorsunuz her şeyi. Şu kadarcık bir yazıya bile gelen tepkileri görünce bir de her şeyi yazsam nasıl bir kıyamet kopar varın siz düşünün gayrı.
Benim nazarımda Ali İsmail de insandır , Ali İsmaillerin eylemlerinde şehit düşen Polis Memuru Mustafa Sarı da...Peki Mustafa Sarı'nın adını anan var mı..Alın size yakın tarih...
Uzattım yine özür dilerim...Maalesef yazımda da belirttiğim gibi hep bir ucundan tutuyoruz konunun...Tamamını elimize alamıyoruz çünkü yakıyor.
Yorumunuzda kullandığınız nezaket dolu üslubunuzdan dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum. Benimle bu şekilde konuşan herkese karşı boynum kıldan incedir. Üslubumun sertliğine fazla takılmayın. Karıncayı bile incitmişliğim yoktur benim.
Selam ve sevgilerimle.
Özür Dilerim
Uyumamışsınızdır inşallah...Masalın üç elmesını unutmuşum.
İstanbuldaki Gezi eylemlerinde en ön saflarda yer alan bir kız öğrencimin bu gün paylaştığı bir şeyi ben de sizinle paylaşayım dedim.
Bu da hikayemizin üç elması olsun. Afiyet olsun:
''Hıncını kavgaya, kurşunu namluya sür gerilla ..''
çoğu yoruma sonradan bu yorumu ilave etmişsiniz
Hocam dikkat ettim. Bu yorumu bazı yorum bırakanlara yazmışsınız. Prensibim gereği, başka yorumlarla ilgili görüş bildirmediğim için bir şey söylemiyorum ama bu yorumu özellikle bir kaç kişiye bırakmanız(bana bırakmasaydınız sizle okur arasında derdim) bana sanki sizin okurları ikiye ayırdığınız intibasını uyandırdı. Ve de bir merak duygusu sardı beni. Neden ben o yorumu bırakılan taraftayım. Ya da niçin diğer tarafta değilim. Açıklarsanız sevinirim. Suç mu işledim yoksa sevap mı? Cidden ilginç. O kadar yıldır sitelerde yazılar, şiirler okurum, yorum bırakırım. İlk defa böyle bir eyleme, ayrıma tanıklık ediyorum. Bilseydim ve de hatta isterseniz sizin istediğiniz bir yorumu(yazarsanız) sayfanıza yazabilirim. Çok ilginç. Sanırm Erk'in yaptığını taklit ediyorsunuz. Toplumu ikiye ayırmak.
saygılarımla
ersinbaşeğmez tarafından 3/1/2014 11:01:49 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Diğer arkadaşlara neden böyle bir yazmadım da sadece bir kaç arkadaşa gönderdim.
O bir kaç arkadaşım ( Ki siz de dahilsiniz buna ) Gezi eylemlerinin sizin tabirinizle baştapılana ve onun hukuk dışı uygulamalarına karşı yapıldığını iddia eder dururlar. Ben de bunun böyle olmadığını savunurum. Diğerleri dediğiniz arkadaşlarım da öyle..
Şimdi diğerleri dediğiniz arkadaşlarıma Gezi eylemlerinin amacının '' Hıncını kavgaya, kurşunu namluya sür gerilla'' olduğunu yazmama gerek var mı?
Böyle bir davranışımdan dolayı '' Aha da açığını buldum '' düşüncesiyle beni bölücülük yapmakla itham etmenizi de ben anlayamadım doğrusu.
ersinbaşeğmez
her yorum okurun kendini bağlar. Yazar; okurların bir kısmına aynı yorumu gönderip bir kısmına göndermiyorsa, siz ne derseniz deyin buna ayrımcılık, taraf olanlarla olmayanları ayrı gruplarda toplamak denir ki bence bir eğitimci olarak yazarın kalemine uygun düşmez.
Benim Geziyle ilgili düşüncelerim beni, diğer yorumda bulunanların gezi ile ilgili düşünceleri onları bağlar. Ayrıca, sayfanızda yorumladığımız benim tarafın neresinde olduğumdan ziyade sizin yazınızdaki fikirlerdir ki yaptığım da bunla ilgili görüşlerimi bildirmektir.
Saygılarımla
hocam yazsan öyle yazmasan öyle yazdıktan sonrada dert anlatmaya çalış zaten cami dediniz orada kaybettiniz neyaparsanız yapınız anlatamazsınız anlata bilmeniz için bence ATATÜRKÇÜ görünüp kominizinmi savunan yazı yazarsanız ancak belki o zaman anlarlar veya anlayacakları dilden anlatmak o anlamak istemeyenler tükçe bilmiyorlar saygılarımla
sami biberoğulları
Kusura bakma.
Çok çok uzun cevaplar yazmak zorunda kaldım arkadaşlara. Arada sen kaynamışsın. Yahu sen de o kadar ufak tefek olmasaydın birader)))))))))))))
Şaka şaka...Çok çok teşekkür ediyorum.
Selam ve sevgilerimle.
Etkili, anlamlı, gerekli bir çalışma.
Konuyu oldukça enteresan bir yaklaşımla ele almış hocam.
Kalemine, üslubuna yakışanı yazmış, güzel anlatmış.
Konu ilginç.
Durumun ne olduğunu, yazıyı okuyan, yorum yazan ya da yazmayan herkes çok iyi biliyor.
Bir genç vatan evladı, her zamanki gibi, yok yoluna gitmiştir.
Ateş düştüğü yeri yakar, anası-babası yangınlardadır şüphesiz.
Allah, dayanma gücü versin.
Sevimsiz, talihsiz, üzücü bir olay.
Konudan nemalananlar kim?
İşte dananın kuyruğunun koptuğu nokta burasıdır.
Ali İsmail kardeşimizin ölümünden kim nemalanmaktadır?
Onlar kim ise, katileri de onlardır.
Cami istemeyiz ne demek?
Ya da Ali İsmail kardeşimizle bağdaştırmak ne anlama geliyor?
Neyse...
Sözü uzatmayalım, siyasetin sevimsizliğine bağlamayalım.
Değişik bir çalışmaydı hocam,
Üzücüydü...
Bir tutam hayat tarafından 3/1/2014 9:28:15 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Sana uzun bir cevap yazmayacağım...
Kimler nemalanıyor diye soruyorsun ya işte ona cevap vereceğim:
Gezi eylemlerinde en ön sıralarda yer alan bir kız öğrencimin bu gün face booktaki paylaşımı:
''Hıncını kavgaya, kurşunu namluya sür gerilla ..''
Bilmem anlatabildim mi?
Selam ve sevgilerimle.
Ben Sami hocanın sayfasına gelince nedense kendimi rahmetli Adile Naşit'in masal anlattıkları çocuklar kadar saf, masum hissediyorum ve yazıyı/şiiri bitirmeden uyuya kalıyorum ta ki rüyamda Ebru Gündeş'i çocuğunun babasının hapishanede olduğunu ağlayarak Acun Medya'da anlatışını görene kadar. İnanmazsınız belki, hemen yine Hocamın sayfasına gelip özellikle son şiirini okuyup yine uykuya dalmaya çalışıyorum. Dün gece, uyuduğumda yine Ebru Gündeş'i gördüm. Kocası yanında. Onlar da çocuklarını uyutmuş gecenin geç vakti. Ne yalan söyleyeyim, hayallerime çüş dedikçe haz duygusu onların yaptıklarını gizlice görmenin verdiği röntgencilik duygusu ile galip geliyordu ta ki ben gecenin üçünde banyonun yolunu buluncaya kadar...
Konu dağıldı galiba. Hocamın bu yazısı da süper olmuş. Bayıldım. Okudukça damağımda Antep baklavasının tadı kaldı. Öyle olunca da konuyu kaçırdım. Neyse, yorumda bulunan arkadaşlar Allahtan yazının özünü yakalamışlar. Lütfen, yakaladığınız özü bırakmayın. Bakan çocuklarını bırakan hakimler gibi olmayın.
Evet, bu Gezi de, Gezi'de ölenleri artık Türkiye aşmak zorunda. ne o her yer Gezi, her yer direniş. Ya da Ali İsmail Korkmaz. Ya, devletin bekası için bunlar çok mu mühim. Bir Ali gider, baştap(t)ıran'ın önerdiği gibi beş çocuk gelir ki, birisine de muhakkak Ali adı konur.
Haklısınız Sami Hocam, biz niye Suriye'de katledilen masumları, bebekleri düşünmüyoruz ki Aliler kadar. Ne de olsa Aliler komünist, karşı taraftan. Halbuki, Suriye'dekiler öyle mi... Bizden, hem de Alilerden daha çok Müslüman. Siz açıklamamışınız terbiyenizden, ben size söyleyeyim, Aliler camiye de gitmez hiç.
Gibi gibi. Sami hocam; bence siz masal anlatmaya, ben de dinlemeye devam edelim ki uyanmasın Aliler... Yoksa, başta ne erk kalır ne de yandaşları.
tebriklerimle
sami biberoğulları
Siz magazin izlemeye devam edin bence...Ebru Gündeşin gözyaşlarını seyremedim ben mesela..Siz seyretmişsiniz. Ben onun çocuğu olduğunu bile bilmiyorum. Sayenizde öğrendim..Teşekkür ederim. Yalnız şimdi beni fena şekilde bir vebal altına koydunuz. Öyle ya, bana bir şey öğretmiş odunuz. Size kırk yıl köle olmam gerekiyor.
Alilere gelince:
İşin doğrusu o çocuk için ikimiz de bir şey yapmadık azizim...Siz -kesin bilmiyorum ama büyük ihtimal- tencere tava çaldınız. Ben de bir şiircik yazabildim ancak 27.07.2013 Tarihinde:
Bu gece masalım yok...O şiirle idare edin artık...
BEN DEĞİLDİM
Bana öyle bakma çocuk
Evet hiç bir zaman desteklemedim seni.
Anlamadım ne istediğini.
Kim bilir...
... Ya sen anlatamadın,
Ya ben anlamadım.
Belki birbirimizi de öyle çok sevmedik.
Ama biliyor musun çocuk?
Ali Öldü dediklerinde
Bir ’’Of ’’ da benden çıktı.
Biliyorum inanmıyorsun.
Kimse inammadı zaten, benim de insan olduğuma.
Kimse inanmadı yas tuttuğuma.
Ve kimseleri inandıramadım sevinmediğime.
Bana öyle bakma Ali
Senin katilin ben değilim.
Hiç bir zaman sevmemiştim İbn-i Mülcemleri
Hiç bir zaman da sevmeyeceğim.
Ama inandıramadım be Ali.
Sırf eylemini benimsemediğim için.
Beni gösterdi tüm parmaklar katil diye.
Ben değildim İsmail
’’Öldüm yeter ’’ Dediğin anda
Hâla İbrahim’in bıçağının kesmediği boynuna
Allahtan korkmadan,
Peygamberinden utanmadan
’’Allahü ekber’’ diyerek vuran ben değildim İsmail
Hangi kancığın evladıydı?
Hangi itin doğurduğuydu?
Bilemem İsmail...Bilemem koçum..Bilmiyorum.
Ama parmaklar hep beni gösterdi İsmail.
Yeni İsmailler için
Yeni Aliler için
Yeni İsmail Aliler için
O kahrolası parmaklar hep birilerini gösterdi durdu.
Ben üzülmemişim ha.
Hatta sevinmişim,
Dahası göbeğimi kaşımışım ha?
Yok Ali yok...
Sevmediğim eylemindi sen değil.
Eylemlerini sevmediğim daha onlarca evladım var
Sen gibi, tıpkı sana benzeyen
Nasıl ’’ Oh olmuş ’’ Derim çocuk nasıl?
Bir tokat atmaya bile kıyamazken.
Üzerlerinde onca emeğim varken.
İstisnasız hepsi beni baba gibi severken.
Ve her biri sana bu kadar benzerken
Nasıl ’’ Oh oldu’’ Derim Ali İsmail?
Ama gel de anlat..Kime anlatacaksın?
Ben değildim Ali İsmail.
Vallahi de billahi de ben değildim.
Çocuklarımın ölüsünü öpeyim ki
Her biri senin gibi öldürülsün ki.
Ne seni öldüren,
Ne de ölümüne sevinen ben değildim.
Kim miydi peki?
Her kim idiyse Allah bin türlü belasını versin.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Uyumamışsınızdır inşallah...Masalın üç elmesını unutmuşum.
İstanbuldaki Gezi eylemlerinde en ön saflarda yer alan bir kız öğrencimin bu gün paylaştığı bir şeyi ben de sizinle paylaşayım dedim.
Bu da hikayemizin üç elması olsun. Afiyet olsun:
''Hıncını kavgaya, kurşunu namluya sür gerilla ..''
ersinbaşeğmez
Uyumamışsınızdır inşallah...Masalın üç elmesını unutmuşum.
İstanbuldaki Gezi eylemlerinde en ön saflarda yer alan bir kız öğrencimin bu gün paylaştığı bir şeyi ben de sizinle paylaşayım dedim.
Bu da hikayemizin üç elması olsun. Afiyet olsun:
''Hıncını kavgaya, kurşunu namluya sür gerilla ..''
çoğu yoruma sonradan bu yorumu ilave etmişsiniz
ben babama demiştim zaten. beni öğretmen yapın, fikir tartışmalarına girdiğimde öğrencilerimden yardım alırım. Ama o ısrarla öğretmen yapmadı.
Sami Hocam; siz bu sitenin önemli silahlarındansınız hatta belli bir grubun önderisiniz. üzüldüğüm husus, ben sizin yazılarınız ve o yazılarda savunduğunuz fikirlerle ilgili görüşümü bildirirken siz benim özel hayatta ne yaptığımı sorguluyorsunuz Gezi olaylar nedeniyle. Okur; yazarın yazılarını sorguladığında yazar okurun görüşlerine istiyorsa cevap verir. ne kadar magazin programı seyrettiği, gezide tencere tava çarptığımla ilgili merakınızı, sayfama yapacağınız ziyaret neticesinde yazılarımla ilgili görüş bildirirseniz merakınızı keyifle gideririm.
Ben sizin gibi ne tarihi derinlemesine bilirim, ne de yapılan eylemlerin ardında yatan sebepleri. Ama bildiğim tek şey; keşke yazar kesimi, eğitimci kesimini oluşturan aydınların serbest bırakılan bakan çocukları ve iş adamı için tepkilerini dile getirselerdi korkmadan. Elbetteki sadece Suriye'de değil, sadece Müslüman topraklarda değil dünyanın her yerinde işlenen cinayetlere, yapılan zalimliklere, emperyalizme, yolsuzluklara tepkide bulunacağız.
Sami hocam; yazdığım yoruma zahmet edip cevap verdiğiniz için saygılarımı sunarım.
Not: Benim magazine ayırdığım saatlerde maşallah siz de güzel güzel ortaklaşa şiirler, taşlamalar yazıyorsunuz ki bu yazılanları okuyucu olarak çok beğendiğimi hazır sayfanızı ziyaret etmişken bir kez daha belirteyim dedim
Saygılarımla
Hocalı için şiir yazdım, Doğu Türkistan için yazdım, Cengiz ağabeyim için yazdım ve bana bugüne kadar hiç bir Allah'ın kulu Ali İsmail için neden ağlamıyorsun demedi...Çünkü ben samimi olarak Ali İsmail'e de yazdım...Ali İsmail kardeşimiz devlet yönetimini eline geçiren bir grup yobaz yüzünden katledilmiş bir arkadaşımız...Elbette yazacağım...
Mevzu ağlamaksa daha ilginç örnekler var...
Geçen gün muhalefet partilerinden birisi mevcut hükümete Hocalı katliamı ile ilgili önerge verdi. Önerge anında reddedildi. Bu iktidarın arkasından giden kalkıpta Hocalı için ağlamasın. Vay işte "Hepimiz Ermeniyiz" diye bağıranlar var dinsiz bunlar diye yaygara koparmasınlar. Çünkü kendisi de Ermenistan destekçisi. Bugüne kadar Türkiye de hiç bir iktidar sahibi gidip Hocalı katlimanın emrini veren Sarkisyan ile kakarakikiri maç izlemedi. Destek verdikleri şahıslar nasıl Hocalı katliamına gülüyorsa, onlarda gülüp geçsinler. Gülsünler ki eylem ile söylem birbirine uysun...
Doğu Türkistan için 2009 yılında Türkiye nin her yerinde miting düzenlendi. Fakat nedense güya Türkiye nin en müslüman partisinden bir kişi bile yoktu bu eylemlerde...Eee neylersiniz kimisi komutla ağlıyor. Padişahı ağla diyecek ki ağlasın...
Mısır için yürünürdü. Yüryenlerin hepsinin elinde sapık Mursi nin resimleri olmasaydı. Sadece halk için yürünse olayın rengi değişirdi...Fakat aklı başında hiç kimse Sisi ye kızdım diye bir sapığın resmini alıp sokakta dolaşmaz. Sisi nin zulmü Mursi yi aklamaz...O dönemde şunu yazmıştım...
Bir yanda sapık Mursi
Bir yanda zalim Sisi
Ey Mısır halkı tam ortada dur
Bunlardan birine taraf olursan bertaraf olursun...
Suriye içinde durum aynı. Esad ı sevmiyorum diye ÖSO yamyamlarını savunacak değilim...
Yorumlarda birisi arabozuculuktan bahsetmiş...Gezi eylemlerinde biz başörtülü arkadaşlarımızla beraber yürürken yok Cami de içki içtiler! yok başörtülü kızımıza seksen adam saldırdı yalanlarını atanlar var ya işte onlar asıl arabozucu. Yıllarca başörtüsü içinde ağlandı değil mi ? 10 yıl içerisinde diğer sağ muhalefet partisi 2 defa bu yasağın kalkması için önerge verdi ikisi de kabul edilmedi. Yani o zulmü yaşatanlardan birisi de mevcut hükümet. Hala başörtülü bir takım arkadaşlar bunların gözünde değerlerinin dört köşe sandık kadar olduğunu anlamamışsa yapacak bir şey yok demektir. Hem sen değilmiyidin Apo için çulumu bile vermem arkadaş şiirleri yazan. Bak Çulunu vermeyeceğin Apo ile kanka oldular. Sen git önce onları kurşuna diz. Diz ki lafın ile yaptığın birbirine uysun.
Ali İsmail için her zaman ağlanacak...Katilleri iktidardan ininceye kadar da bu konu tamamen kapanmaz...Öyle veya böyle gidecekler...İnşallah sandık ile giderler...Haa ülkede hala cehalete alkış tutanlar çoğunluktaysa sandığı sallamayacağız başka şekilde gidecekler...Fakat bir şekilde gidecekler...İşte o zaman içimiz biraz olsun rahatlayacak...Ben dün sokaktaydım gene sokağa çıkmaya hazırım benim gibide çok şükür bir çok arkadaş var...Kim kimi alırsa der geçeriz...Bazen inceldiği yerden kopması iyidir...
Sevgi ile kalın...
sami biberoğulları
Senin şiirlerine hiç kimse dememiş ''Sen onu bırak da Ali İsmail için ağla'' Diye ama bana dediler.
Buyur: Bu sitede yayımlana bir şiirim...
POP CORN
Ağzı olan laf eyler, ağzı olan laf söyler.
Belli ki gelmiş yine bazısına heyheyler.
Bizleri pop corn için ağlar sanıyor beyler.
---Mısır diyorum abi... Bu Mısır başka Mısır.
---Anlamadın değil mi? Normaldir beynin kısır.
Benim derdim çocuklar, gözü katran karası...
Sol yanımda bir sancı,derler ’’Yürek yarası
Sen var patlat, ye, götür, iki film arası.
---Mısır diyorum abla... Bu Mısır başka Mısır.
---Kafa yorma ne diye, git rahat rahat osur.
Ellerimi kaldırıp parmağımı ettim dört.
Benim bu dört parmağım niçin oldu sana dert?
Merak etme cipsine el uzatmaz hiç bir fert.
---Mısır diyorum amca ...Bu Mısır başka Mısır.
---Ortopedik yatağın, haydi yat fosur fosur.
Bilmezsin neler döner şu feleğin çarkında.
Aklın takılı kaldı bizim Gezi Parkında.
O Gezi Parkının da farkındayız, farkında...
---Mısır diyorum teyze...Bu Mısır başka Mısır
---’’Sütlü mü?’’Diyor hâla, bizim şapkası hasır
Ben diyorum ki hani Bosna’da başlanmıştı.
Tunus yanmıştı. Sonra, Kaddafi taşlanmıştı.
Arakan’da, Sincan’da soydaşın haşlanmıştı.
---Mısır diyorum şimdi...Bu Mısır başka Mısır.
---Nesini anlamadın? Söyle hele nesi sır?
Irak, Suriye İçin sanma nefretim söndü
Karabağ için kinim sanma bir nebze dindi.
Mısır dememde sepep: Şimdi sırada hindi.[*]
---Mısır diyorum ama bu Mısır başka Mısır.
---Anlamazsın... Boşuna...Ben geri, sen muasır(!)
İki kadeh atmadan asla gelmezsin aşka
Cipsten bahsetmiyorum, anlattığım bambaşka.
Ferasetin, vicdanın olsaydı biraz keşke...
---Mısır diyorum...Evet...Bu Mısır başka Mısır.
---Senin pop cornun değil. Ne saldır ne de ısır
BU DA YORUMU : Şiirinizi cok begendigimi soylemek isterim tebrik ediyorum. Sizinle ayni fikirde olmasamda gezi olaylarindada cok can gitti ustelik onlar terorist degildi silahlari yoktu düşmanda degildiler demokratik bir ulkede demokratik haklarini savunduklari icin oldurulduler misir a yandiginiz kadar bu genclere de sayginiz olsaydi keske
saygilarimla....
OYSA BU ŞİİRDEN SADECE BİR AY KADAR ÖNCE 27/07 2013 TARİHİNDE DE ŞU ŞİİRİ YAZMIŞTIM:
BEN DEĞİLDİM
Bana öyle bakma çocuk
Evet hiç bir zaman desteklemedim seni.
Anlamadım ne istediğini.
Kim bilir...
... Ya sen anlatamadın,
Ya ben anlamadım.
Belki birbirimizi de öyle çok sevmedik.
Ama biliyor musun çocuk?
Ali Öldü dediklerinde
Bir ’’Of ’’ da benden çıktı.
Biliyorum inanmıyorsun.
Kimse inammadı zaten, benim de insan olduğuma.
Kimse inanmadı yas tuttuğuma.
Ve kimseleri inandıramadım sevinmediğime.
Bana öyle bakma Ali
Senin katilin ben değilim.
Hiç bir zaman sevmemiştim İbn-i Mülcemleri
Hiç bir zaman da sevmeyeceğim.
Ama inandıramadım be Ali.
Sırf eylemini benimsemediğim için.
Beni gösterdi tüm parmaklar katil diye.
Ben değildim İsmail
’’Öldüm yeter ’’ Dediğin anda
Hâla İbrahim’in bıçağının kesmediği boynuna
Allahtan korkmadan,
Peygamberinden utanmadan
’’Allahü ekber’’ diyerek vuran ben değildim İsmail
Hangi kancığın evladıydı?
Hangi itin doğurduğuydu?
Bilemem İsmail...Bilemem koçum..Bilmiyorum.
Ama parmaklar hep beni gösterdi İsmail.
Yeni İsmailler için
Yeni Aliler için
Yeni İsmail Aliler için
O kahrolası parmaklar hep birilerini gösterdi durdu.
Ben üzülmemişim ha.
Hatta sevinmişim,
Dahası göbeğimi kaşımışım ha?
Yok Ali yok...
Sevmediğim eylemindi sen değil.
Eylemlerini sevmediğim daha onlarca evladım var
Sen gibi, tıpkı sana benzeyen
Nasıl ’’ Oh olmuş ’’ Derim çocuk nasıl?
Bir tokat atmaya bile kıyamazken.
Üzerlerinde onca emeğim varken.
İstisnasız hepsi beni baba gibi severken.
Ve her biri sana bu kadar benzerken
Nasıl ’’ Oh oldu’’ Derim Ali İsmail?
Ama gel de anlat..Kime anlatacaksın?
Ben değildim Ali İsmail.
Vallahi de billahi de ben değildim.
Çocuklarımın ölüsünü öpeyim ki
Her biri senin gibi öldürülsün ki.
Ne seni öldüren,
Ne de ölümüne sevinen ben değildim.
Kim miydi peki?
Her kim idiyse Allah bin türlü belasını versin.
İsteyen istediğine ağlasın ( ki kimsenin ağladığı mağladığı da yok. Yazımada belirttiğim gibi o çocukları sahaya süreler ''Alemin keyfi yerinde yine maşallah '' Modundalar. ) Gitsin ellerinde Türk Bayrakları, dillerinde '' Ne Mutlu Türk'ün diyene '' Söylemleriyle yeni genleri sürsünler alanlara, meydanlara Türk Polisine taş ve molotof atmak için. Hatta madem ki bir Kurtuluş Savaşı başlamış, o cocukları ellerine silah da versinler ki faşist Türk polisini, hatta Türk askerini öldürsünler...Velhasılı nerede ne halt edeceklerse etsinler ama
1- cami duvarına işemesinler...
2-Benim neye ağlayacağıma karışmasınlar. Ben bilirim neye ağlayacağım.
Küfür değil fikir üreten bir genç olduğun, mert bir delikanlı olduğun için Selam ve sevgilerimle.
okan KİLİT
Bilmezsin neler döner şu feleğin çarkında.
Aklın takılı kaldı bizim Gezi Parkında.
O Gezi Parkının da farkındayız, farkında...
---Mısır diyorum teyze...Bu Mısır başka Mısır
---’’Sütlü mü?’’Diyor hâla, bizim şapkası hasır
Gezi parkı eylemlerinde Erdoğan safını tutup Ali ye üzülmek insanlara nasıl inandırıcı gelsin...
Ben eylemler boyunca sürekli meydandaydım...Orada ki insanlar molotof kokteylinden falan anlamaz...Hatta kokteylli zümreyi şikayet eden biziz...Ne hikmetse Türk polisi dediğiniz şahıslar onlara değil bize saldırmayı tercih etmiştir...Daha önce söylemiştim gene söylüyorum keşke eylem alanına gidip orada ki insanlarla tanışsaydınız...Türk polisi dediğiniz şahısların işi ne..vatandaşı mı yoksa hükümeti mi korumak...benim görevim hükümeti korumak diyen her polis elbette ki benim düşmanım...Keşke elimizde molotof kokteyli taş olsaydı orada bazı zamanlar oldu ki bunu gerçekten istedim...Daha fazla azıtırlarsa o da olur tabi...Türk polisi buysa ben Türklükten ferakat ediyorum böyle Türklük lazım değil bana...Orada kimse asker falan kurşunlamaz...Asker kurşunlayanlar kimlerin kankası hepimiz görüyoruz...Onlar artık birilerinin sayesinde SAYIN oldu...
O çocukları sahaya sürsünler demişsiniz...Dernek bünyesinde olmayan bir ayaklanmada kim nasıl sahaya sürüyor ben bunu çözemedim...şahsen bana konuma komşuma kimse bi sahaya çık demedi...Hükümet işin tadını kaçırmıştı bizde sokağa çıktık hepsi bu...Şimdi seçim var umarım değişir bir şeyler ( Şahsen benim çokta umudum yok. ) kimsede sokağa çıkma ihtiyacı duymaz...Ha değişmezse gene çıkılır değişene kadar...Benim ülkemi bu şehitime, ismime bile saygısı olmayan bu yamyamlara bırakmaya hiç niyetim yok...
Saygılarımla...
sami biberoğulları
Ben senin kadar genç değilim...İnan bana yoruldum...
Bu Masalın üç elmasını unutmuşum. Sana onu gönderiyorum:
İstanbuldaki Gezi eylemlerinde en ön saflarda yer alan bir kız öğrencimin bu gün paylaştığı bir şeyi ben de sizinle paylaşayım dedim.
Bu da hikayemizin üç elması olsun. Afiyet olsun:
''Hıncını kavgaya, kurşunu namluya sür gerilla ..''
Umarım bu sefer anlarsın beni...Çünkü başka bir şey yazmayacağım artık..Ama sen istersen yazabilirsin...
Selamlar.
okan KİLİT
Mesela bir vekil sözü "Başbakan Allah'ın Tüm sıfatlarını üzerinde toplamıştır." hatta bu sözü meydanda bi dünya alkışlayanda oldu...
Şahıs üzerinden gideceksek o zaman şunu söyleyebiliriz değil mi...Hükümet yanlısı herkes için Erdoğan ALLAH tır !!
sami biberoğulları
39 derece ateşle bana yine yazdırdın ya helal olsun)))))
İnsanları Allah yerine koyma konusuna hiç girmeyelim istersen ha?
Edip Ayelden girip Behçet Kemal Çağlardan çıktığım takdirde bunun ucunun nereye varacağını sen herkesten iyi bilirsin
Bilmesine bilirsin de tecahül-i arif yapıyorsun sanırım.
Bu ülkede hâşâ Allah olmayan bir sen bir de ben kaldık sanırım)))))))) Ben hazırlanıyorum..Seni bilmem.)))))
Selam ve sevgilerimle.
okan KİLİT
Konu yanlış anlaşılmış...Benim dediğim şu birey geneli yansıtmaz...
Mesela, ben ülkücünün birini gördüm pavyonda içiyordu...İşte ülkücüler böyle...
Veya adam imamdı kadına kıza bakıyordu işte imamların hepsi aynı...
Bu olmaz benim demek istediğim bu...
Sizde bana gezi parkında ki bir bireyden örnek veriyorsunuz...O birey geneli yansıtmaz...Bende o zaman AKP den kırk tane örnek bulayım...
Bu böyle sürer gider...
O yüzden o örneği yazdım...
Mahkeme salonunda hakim Deniz Gezmiş'e sormuş:
"Neye gülüyorsun?"
Deniz yanıt vermiş:
"Duvarda ADALET yazıyor ona gülüyorum."
Ne gidenler gitti değil mi sayın yazar,
ağlamakta Türkiye'yi hak ettik Suriye'yi de mat ederiz nasıl olsa.
ağlamaya sebep mi aramıştınız?
Bu da şu an içimden gelen bir Selda Bağcan parçasıdır. "yuh yuh" Kabul buyurun lütfen.
http://www.youtube.com/watch?v=Ubalo5U02ig
.
Kezban Turan tarafından 3/1/2014 2:50:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Bizim memleketin idamları bile bir acayiptir böyle.
Deniz Gezmiş idamından önce güler ve neden güldüğünü soranlara '' Duvarda adalet yazıyor da'' diye cevap verir.
Şalcı Bacı asılmadan hemen önce '' Kadın şapka giye ki asıla '' der.in'in Seyid Rıza'nın 16 yaşınadi oğlu Resik Hüseyin yaşı büyültülür asılması için. Aynı şekilde Seyid Rıza'nın yaşı küçültlürek 85 yaşındaki adam 54 yaşına indirilir, Erdal Eren'in yaşı büyültülür...Adnan Menderes'in daha mahkemesi başlamadan üniversite öğrencilerini kıyma makinelerinde çektirip hayvan yemi yaptırdığı devletin resmi yaın organı resmi gazetede yayımlanır...Sonra Selda Bağcan çıkar '' Yuh yuhh '' Der..12 Eylülden önce Atatürk'e gaedrop Devrimcisi diyenler 3 Kasım 2012 den sonra kompla Atatürkçü olurlar va aynı Selda bağcan bu sefer '' Sarı saçım Mavi Gözlüm '' Der...Der oğlu der...Garip bir ülkeyiz vesselam.
Sayfama şeref verdiğiniz ve yorum bıraktığınız için çok çok teşekkür ediyorum.
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
sami biberoğulları
Bu masalın üç elmesını unutmuşum.
İstanbuldaki Gezi eylemlerinde en ön saflarda yer alan bir kız öğrencimin bu gün paylaştığı bir şeyi ben de sizinle paylaşayım dedim.
Bu da hikayemizin üç elması olsun. Afiyet olsun:
''Hıncını kavgaya, kurşunu namluya sür gerilla ..''
glenay
Elmaların kimlerin başına düştüğü belliyken..
Necla Kezban Turan
bazı öğretmenler öğrencilerini ya hiç anlamazlar
ya da geç anlarlar...
belki de sistemin sizlere dayattığı da budur.
ne diyelim sayın yazar sizin tabirinizle, hayırlısı hayırlısı...
Gündeme, tabir yerindeyse 'cuk' diye oturan bir yazı olmuş Sami bey, kaleminize sağlık. İnsan ayrımı yapanların her daim verdiği papağanımsı cevapları eleştiren güzel dilinizle, olaya gayet NET bir açıklama getirmişsiniz. Hepimiz biliyoruz ki, insan olmanın gerektirdiği en önemli husus, her masumun masum olduğunu bilip onların hakkını savunmaktır. Yersiz eleştirilere itibar etmenin hiçbir gereği yoktur. Siz küfürbaz değilsiniz. Bakmayın, adınız çıkmış :). Sevgiyle kalın.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
İyi ki de yazdınız Sami hocam. Kalem ehli insanlar susarsa, yazmazlarsa meydan kimlere kalır.
Hak yolda olan kaleminiz daim olsun.
Tebrik ederim.
Sağlıcakla.
sami biberoğulları
Ona sus buna sus nereye kadar.
Aynı gerizekalılar bu gün de bir başka mabete aynı hakareti yapmışlar..Mabedin adını ve yerini yazıyorum. Sonra da o duvara ne yazıldıığını.
Mabet: Surp Tkevor Ermeni Kilisesi
Yer Kadıköy.
Duvarında yazan yazı: Devrim, Sosyalizm...( Bir kelime vardı bak unuttum..)
Altında: Öncü gençlik.
Öncü gençlerimiz böyleyse ölmüşüz de ağlayanımız yok sayın hocam.
Selam ve sevgilerimle.
Ali ismail bir simge konumunda burada.
Ona ağlamak değil anlatılmak istenen.
Ülkemizin içine getirildiği durum.
Önce kendimize ağlayalım,
dışardaki sorunlara da ağlarız anlamında.
Sanıyor musunuz bu yazıları yazanlar diğer olaylara üzülmüyorlar.
Onlar sıradan bakıp üzülenden daha fazla üzülüyorlar.
Ali İsmail Korkmaz için - kabak tadı verdi- demeniz hiç hoş olmadı.
O çocuğun adını ağzıma alarak bir şiir yazmak bile içimi acıttı.
Ne yazı, ne şiir yazdım bu konuda ama içim ağladı.
Camilere gelince,
ibadet eden nerde?
Neden bu kadar çok cami yaplıyor anlamıyor musunuz.
Kendi pisliklerini örtmek için.
O camiler yıkılması gereken yerler aslında.
Tıpkı zamanında peygamberimizin
böylesi bir camiyi yıktırdığı gibi.
Cami yapmak kişiyi müslüman- dindar yapmaz.
Ali İsmail'i bırakın,
istedikleri kadar ansınlar, unutmasın unutturmasınlar.
Yoksa daha çok Ali İsmaillere kıyılır bu ülkede..
selâmlar..
sami biberoğulları
Size ilginç bir haberim var:
Bu gün de Kadıköyde ama bu sefer bir kilisenin duvarında gördüm aynı aslanların yazdığı bir yazıyı...Kırmızı sprey boyayla boydan boya yazmışlardı
Devrim, Sosyalizm..
Öncü Gençlik...
Kadıköydeki Surp Tkevor Ermeni Kilisesinin duvarına...
O kiliseye de ben bu güne kadar giden bir Allahın kulu görmedim...Yıkalım mı ne dersiniz.?
Bahsettiğim Camiye gelince: O kampüs içinde bir cami vardı zaten. Onu yıkarak yerine yeni bir cami yapılıyor. Buna yeni bir cami yapmak denirse...Ama sormadan edemeyeceğim: Ülkemizin ilahiyatçılarının yetiştirileceği İlahiyat fakültesinde bir cami olmayacak da nerede olacak acaba?
Ali İsmail anılmasın da demiyorum ben..Anılsın. Ama bu bir müslümanın tuvalette Kur'an okuması gibi bir şey...Her şeyin bir yeri ve zemini var. Ayrıca Ali İsmaili anacağız diye gözlerimizi başka her şeye kapatacak mıyız.?
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Uyumamışsınızdır inşallah...Masalın üç elmesını unutmuşum.
İstanbuldaki Gezi eylemlerinde en ön saflarda yer alan bir kız öğrencimin bu gün paylaştığı bir şeyi ben de sizinle paylaşayım dedim.
Bu da hikayemizin üç elması olsun. Afiyet olsun:
''Hıncını kavgaya, kurşunu namluya sür gerilla ..''
glenay
Keşke böyle gençler çoğalsa..
Bu ükenin büyük bir devrime ihtiyacı var.
Kilise duvarına yazılmış, şuraya, buraya yazılmış önemli değil.
O dediğiniz caminin yıkılması değil demek istediğim,
burdaki gerçekleri görmeyişimiz.
Her yere cami dikmekle müslüman olunmaz.
Gördük nasıl müslüman olduklarını.
Bizler namazımızı evimizde de kılarız.
Yapılması gerekenler öyle birikti ki,
satılanları bile yerine koymak için,
kimbilir çocuklarımız değil,
torunlarımız da ömür verecek.
Hâlâ bunlara değil de, benim gibi düşünenlere bindiriyorsunuz ya,
işte bu acı.
Ben de size gözlerinizi, Ali İsmail'e fazla bakmayıp,
o taşın altındaki gerçeklere bakın derim..
glenay
O üç elma ne demek..
O elmaları başına düşenler, düşünsün.
Tek ayakla yürünmez,
Tek tarafdan baksan,
Diğer taraf görünmez.
Ne zaman düzeliriz dersen.
Hepimiz ermeniyiz diyenlerle,
Hocalı katliamını da ortak kınarsak.
O zaman güller açar Türkiyemden..
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
''Hepimiz ermeniyiz diyenlerle,
Hocalı katliamını da ortak kınarsak''
Ve bir de Madımak katliamıyla Başbağlar katliamını ortak kınarsak.
Selam ve sevgilerimle.
Sami Hocam duyarLı yüreğinizi kutLarım.. Çok güzeL bir konuya değindiniz. MaLesef buna benzer kangren oLmuş örnekLer üLkemizde epey fazLa.. Nedense birşeyLeri ya fazLa abartıyoruz ya da fazLa üzerine gidiyoruz gerektiğinden fazLa değer veriyoruz. Veya çok önemLi hayati konuLara ise duyarsız kaLıp neme LazımcıLık gösteriyoruz.. Ne diyeLim biz böyLe bir miLLetiz işte, yeterince okumayan okuduğunu akıLda tutamayan dönüp dönüp tekrar okuyan ve bir sonuca uLaşamayan...
Hep birLikte düzLüğe çıkmak için birbirimize sabırLa dua edLim inşaaLLah..
SaygıLar.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Ben bu yazının alnından kocaman öperim hocam.
Gerek yazı yoluyla gerek çığırtkanlıkla haksız yere öldürülen onca insan için ''ağla'' diye diye anamızı ağlattılar.
Ölenler ölmeye,onlar arkasından çığırmayadursun...
Dediğiniz gibi alemin keyfi yerinde yine maşallah diyorum.O insanlar ancak öldüklerinde değerli(!) olabiliyor.Ölmeden önce onların evine,mahallesine ,köyüne kaç kişinin yolu düştü.
Ölenleri de hiç utanmadan kendilerine ideolojik bir malzeme yapmaya çekinmiyorlar.
İşlenilen hiç bir cinayet hiçbir dinle bağdaştırılamaz.Ne İslamiyet ne Hristiyanlık ne Yahudilik...
Din düşmanı olan insanların bu düşmanlığını aleni belli edemedikleri için ölen insanları bir reklam olarak kullanması kadar aciz bir durum yoktur.Ölen insanlar için siyaset yapmayı bıraksın bazıları artık.
Ve hocam,inanın ben de küfürbaz değilim ama az kaldı onu yapanların yedi ceddine konuk olmaya...
Ya sabır diyorum,ya sabır!..
ÇITLIĞIM tarafından 3/1/2014 9:22:09 AM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Ya sabır da sabır taşı çatlıyor maalesef.
Bu tiplere '' Din düşmanı '' Dediğimiz zaman onların sadece İslam dinine düşman olduklarını söaylediğimiz sanıyorlar. Bu gün keşke yanımda fotoğraf makinem olsaydı da fotoğrafını çekseydim...Adamlar gitmiş Kadıköydeki bir kilisenin duvarına da '' devrim, Sosyalizn..Öncü Gençlik '' Diye yazmış...Bunlar her türlü dinin düşmanı..Sadece islamın değil...
Selam ve sevgilerimle.
Evvel
Gerek siyaset gerekse gündeme düşen bu tür konular hakkında yazıp çizmeyi yorum yapmayı sevmiyorum.Bu demek değil ki bizim görüşümüz yok.Elbette bizlerin de görüşleri vardır.
Sanılmasın ki biz kaleme almıyoruz diye duyarsız bir vatandaşız.Defterde bu tür konularda çok yazı yazılmıştır ki sizin de bir sürü seri yazılarınız olmuştur gündeme dair.Sanmıyorum ki kalkıp gündeme dair yorumda bulunmuşumdur.
Ama son zamanlarda ne tarafa baksam siyaset,o partiye bu partiye atıp tutmalar.Yahu arkadaş bu milletteki siyaset aşkı nedir böyle,anlamadım doğrusu.
Hocam demem o ki;lafla peynir ekmek gemisi yürümüyor.Herkesin bir görrüşü var ve herkes buna saygı duymak zorundadır.Alemin akıllısı kimse değildir nitekim.Haaaa,şikayeti olan varsa Atatürk herkese seçme seçilme hakkı vermiştir.Olursun aday...Ya iktidar ya muhalefet!
Ondan sonra da doya doya yaparsın siyaset.
Dünyanın neresinde olursa olsun suçu günahı olmadan katledilen her insan için içimiz yanıyor.
Bu yazıda lafın başka boyutlara taşınması da bir garip doğrusu.Burası az kaldı iç dökme duvarına dönecek...
Ben bari susayım artık.
Kolaylıklar dilerim hocam.
Hayat böylesine acımasız velhasılı kelam bu coğrafyada sırf Ali İsmail gibilerin yası tutulabilir diğerlerinin canı cehenneme neden biliyor musunuz suçları masum ve müslüman olmak
ara bozuculuk yapmayanların bu dünyada ne yazık ki yeri yok hocam
gerçi bu çocukların beynini yıkayıp da bu hale getirenleri alemi ibret için kurşuna dizmek vardı da
bize o zevki yaşatmazlar
böyle giderse de kökümüzü kurutacaklar
RABBİM SONUMUZU HAYREYLESİN İNŞAALLAH
glenay
Kimin çocuğunu kurşuna dizeceksiniz siz?
Bir de zek duyacakmışsınız.
Başınızdaki örtü size hiç yakışmıyor.
Önce dininizi öğrenin.
Öyle kolay mı insan öldürmek?
Önce Öcalan'ı astırın,
sıra kimlere gelir belli olmaz.
Siz masumluğun ne olduğunu bilmiyorsunuz.
Dünyadan haberiniz yok.
yazık çok yazık,
Allah adını boş yere anmayın..
yasemen akyürek
önce anlamayı deneseydiniz keşke
zaten en büyük sıkıntımız anlamdan konuşuyor olmamız
eğer tekrar okursanız yorumumu kime ne gönderme yapıldığını sanırım daha sağlıklı şekilde görebilirsiniz
bu ülkenin artık ucuz kahramanlardan ziyade gerçek çözüm üretenlere ihtiyacı var
Başörtüm sürekli saldırı görmeye alıştığı için söylediklerinizi normal karşılıyorum
sami biberoğulları
Bizleri dün sağcı-solcu, devrimci, şeriatçı, ülkücü, sünni- alevi vs. diyerek bölenler ile bu gün de başka başka adlarla bölmeye çalışanların, bunun için masum evlatlarımızı kullananların ( Hangi taraftan olursa olsun farketmez ) alayını evet..Alayını kurşuna dizebilmiş olsaydık en azından İslam coğrafyası üzerinde bir tane huzurlu ülke olarak yaşıyor olurduk.
Selam ve sevgilerimle.
glenay
alayını kurşuna dizmek..
Bu nasıl kin insana.
ne güzel bir çözüm bu böyle,
çok yazık..
Başbakan gibi başörtüsünü kullanmayın.
Ben bu sözü görüntü dindarlığınıza söyledim.
Sizin gibi türban yapmasam da, ben de örterim başımı.
Çözüm dediğinizi kim üretecek,
herkesi kesip biçerseniz.