mum ışığında rüyalar..
- ne istiyorum, biliyor musun?
şu teknelerden birine atlayıp uzaklaşmak.
senli ya da sensiz.
aslında her daim senli galiba.
neyse, hani şu açıkta salınan mor tekne var ya; yine karıştırdım. o gerçek değildi.
mor tekneler gerçek olmaz. hayal gemimdi o benim. ben çizdim oraya.
olsun!
...
- rüzgara bırakmak birazda kendimi. beşiktaş- üsküdar vapurunda.
ya da;
kabataş- çınarcık.
bu daha mantıklı, her zaman en uzak olanıdır zaten.
bir tek aşkta geçerli değldir bu kural. ya da aksine asıl aşka geçerlidir. uzak olanın cezbi gibi bişey işte. yakından görmeyince göz alır güneş, yaklaşırsın yakar.
- akıntıya vermek gemiyi birazda. rotasız.
ben! diyebilir misin?
her şeye rağmen ben.
biz değil, ben.
sadece ben. bencil olmak istiyorum işte anla. yazık, dememek. yalnışı görmemek,
kör olmak biraz da.
ben! yetebilmeli bazen.
içimdeki sen.
ruhumdaki cenaze.
soluğumdaki fırtına
ve uykumdaki sessiz kabus gibi kaskatı bedenim.
karanlığımda ki
sen.
ben.
bazen sen olmaktır ben olmak. en bencil anımda bile.
bazense sadece ben.
bir anda gerçekleşen rüyam, sen.
sönen dünyam.
" gerçekleri gör artık, yalnızca gerçekleri. çık artık hayal aleminden. yalnızca ve tek sadece gerçeğe dön!"
sesler çoğalıyor bazen.
rüyam da kalmıştık
ben, sen karışık işte biraz.
bazen de aniden çalakalem karaladığım duvarım beliriverince dağılan buğunun ardında yine!
uyandım. çarptım doğrular duvarıma. sensizleşiyorum tekrar.
susuyor yüreğim, kendi çığlığını duymaz oluyor bedenim.
sonunda ne adın kalıyor ne cismin.
derin bir soluk ardından, çıkıyorum suların altından. aklımdan her çıkışında ismin nefes almayı unutuyorum sanki.
soluksuzum ben.
sensiz ben.
- ne istiyorum biliyor musun?
karışmak sulara. o filmdeki gibi.
"karanlık su"
birden işte. hiçbir şeysiz.
ve habersiz.
melekler tutmasın elimden. dibi boylamak gibisi de yoktur bazen.
zevklidir yani. son anda alınacak bir nefes beklentisi kadar acizdir aslında yaşamak.
ne istiyorum biliyor musun?
- ...
yok bişey!
hadi iyisimi sus yine benimle.
bazen de ağladığımı unutup annemin yüzüne bakmak istiyorum.
sadece.
hadi yine sus benimle.
burada bir sessizlik olmalı. yine benimle.
zaten;
yalnızlığın tadı güzel
(ama) insanlar acımasız.
yalnızlığın sesi de güzel.
(ben) ürküyorum sadece.
resmi ise hüzünlü biraz.
büyüleniyorum.
mutluluğunkine benzemez.
tek ortak yan daha kolay resmedilir olması.
bu da benzerliği getirmiyordu ki.
yalnız bir serçe gibi kıvranıyorum.
kalbim kanıyor.
yalnızlığın ahengi efsunlu. dans ediyor sanki boşlukta.
farkında olmadan eşlik ediyor ayaklarım. dans ediyorum,
belki de ilk defa.
korkuyorum.
hayalinle mutluyum yalnızlığımın içinde.
bedenimin acısını hissetmiyorum kimi zaman. düşünmeyince duran nefesim gibi
düşündükçe bir tür ağrı kesici salgılıyor endişe savıcı salgı bezlerim.
ne bileyim. neremdeler.
varlar işte bende.
aşık mıyım neyim.
kalbimin ritmi yok, habersiz beklentilerdeyim. gelmeyecek bir geleceğin ütopyasında soluk buluyor ciğerlerim.
kirpiklerinden fırtınalar çıkaran bir hayaletim şimdi.
bir tek ruha dahi raslayamıyorum ıssızlıklarda.
bu ne biçim bir ütopya?
savruluyor etrafımda cansız nesneler.
dağlarca, yığınlarca biriktirdiğim
değerler yüklediğim putlarım paramparça şimdilerde.
her şeyim.
savruluyor kendi kara deliğinde menzili belirsiz.
yalnızlığın ezgisi güzel.
gitgide yalnızlaşıyorum.
itiraf mı etmeliyim.
acısı tarifsiz.
tamirsiz
imkansız, bir sürü -ız, -sız...
tir tir titriyorum.
yazıyorum yine, aldırmıyorum kendim bile kalemden dökülenlere.
bir bir doluyor satırlar.
koyuyorum bir köşeye.
dibini getirene kadar içicem hüzün şaraplarımdan gün geçtikçe.
yine.
karanlık mahzenimde.
cılız bir mumun alevinde tutuşuyor saçlarım.
tutuşuyorum..
kıvılcımlar uçuşuyor, saçlarımdan.
oynaşıyor.
gözlerin! yanıyor.
siliniyor.
kibrit alevine tuttuğum saydam bir kağıtta kararıyor.
gittkçe.
rengi kızıla dönüyor.
berraklığında alevin.
ateşler fışkırıyor.
bakışların, yakıyor.
korkutuyor.
siliniyor karanlıkta karanlık bile, yalnız gözlerin kalıyor.
yok, görünmüyor.
oda karanlık, ben karanlık.
yalnız o iki kızıl alev parlıyor zifirilikte.
bir garip mum ışığında kıvranıyor yüreğim.
için için kavruluyor.
ben..
habersiz beklentilerdeyim.
sevmek yetmiyor ki bazen. cesareti de gerektiriyor aşk.
sevmenin cesaretini. sadece kabul etmenin ezikliğini.
bu halimi sevdim
sona yaklaşıyorum..
sana yaklaşıyorum.
yine karanlıklardayım. başka tarifi var mı bilmiyorum ama
bana en yakını bu tabirlerin.
karanlık.
tam anlamıyla bu!
ben..
habersiz beklentilerdeyim.
gülden
3mayıs’08_yarını
YORUMLAR
düşündükçe bir tür ağrı kesici salgılıyor endişe savıcı salgı bezlerim.
ne bileyim. neremdeler.
varlar işte bende.
aşık mıyım neyim.
İşte senin yazılarında en çok sevdiğim kendi natürel Dünyanı o kadar güzel aktarıyorsunki zaman zaman melankoli yaklaşımlar olsa bile bu yalnızlığın vermiş olduğu bir tada dönüşüyor.
tebrik ediyor ve çok beğeniyorum.