Tarif ( yemek değil)
Geçmişti,yaralar çoktan sarılmış izi dahi kalmamıştı.Bu saatten sonrada kalamazdı zaten.Güneşin batmaya yüz tuttuğu vakit eski günlüklerimi açıp okumaya başladım.
Ne de çok yalan yazmışım seni, ne de çok aşığım ona demişim.
Gelip geçici heveslerimi kalıcı sanmışım bilmeden.Hiç geçmez bilmişim onları satırlarda.Ama çok yalan yazmışım kendime,
Varan 1:
Aşk
Varan 2:
Yalan
Varan 3:
Son
Aşk....
Bal gibidir aşk eğer ki kaşığında azıcık dahi varsa sürersin gözlerine vurulduğuna.Onu yalatırsın tadını çeker, şeker aşkını körükler ve etrafta aşk kokusu..Yangın gibi..Kaşıktaki bal biter,dilin acı tada bulaşır,yaladığını tükürürsün..
Yalan...
Kaşıktaki balı yavaş yavaş yalatırsın.Dozunu iyi bilirsin.Yedirdikten sonra arkasına seviyorum dersin ve biliyor musun...Ları dizersin ardına.Sen halen daha balın o tadını çıkarırken seni bekleten sevgili başka bir dile bal koyar sen habersizsindir balın tadını çıkarırken bu tadın hiç geçmesini istemezsin ve sevgili gelir bir lokma daha verir dilinin ucuna seviyorum der ve terk eder...Ağzın kupkuru kalırsın aldatılmışlığınla...yaladığını dahi tüküremezsin...
Son...
Sevgilide ki bir koca kovanoz bal sonuna gelir.Acil olarak bir çare lazımdır..Ama dışarda çiçek bulamazsın.Olanlar da solmuştur.Ve elin bomboş kalır yere çökersin..Bal bitti..hadi kolay gelsin
Son!...
Çağla
25 aralık 2005
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.