- 1106 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
Kötülük Zekâ İşi Değildir
“Kötülüğü herkes anlar.
İyiliği yalnız iyiler anlar.”
Kötülüğün dinle, dille, ırkla, mezheple alakası yok.
Her kesimin iyisi de var, kötüsü de. Kişinin doğuştan gelen özellikleri de var elbette.
Sıkıştığımız anda yedi göbek ötesine kadar gider ve “kanı bozuk” deriz.
Oysa kimse dünyaya kanı bozuk olarak gelmez. Kişideki “genetik huylar” çocuk yaşlarında ailenin/çevrenin tetiklemesine göre aktif hale gelir. Kiminde iyiler gelişiyor-kiminde kötüler gelişiyor ve o kişinin kişiliğini şekillendiriyor.
“Küçük kalkar büyüğe bakar” misali.
Cehaletin horon teptiği toplumlarda kötüler/kötü yan daha baskın oluyor.
Bir çocuğun cahil anne babadan ve kötü çevreden etkilenmeden büyümesi düşünülemez. Çünkü ilk eğitimini, ilk algıları aileden alır. Sonra çevreden, okuldan sokaktan.
Boşuna dememiş atalarımız “ağaç yaşken eğilir” diye.
Bilimsel veriler; “insan hafıza ve zekâsının % 75’i 3 ile 7 yaş arasında oluşumunu tamamladığı” yönündedir. Bu doğrultuda bakarsak; okul öncesi eğitimin çocuğun geleceğinde ne kadar hayati önem taşıdığını anlarız.
Mevsim mi ki bu, bir sıcak bir soğuk olsun.
Kişi; iyiyse hep iyi, kötüyse hep kötüdür.
Kötülükten iyiliğe, iyilikten kötülüğe, güzellikten çirkinliğe, çirkinlikten güzelliğe geçilmez. Bu özellikler insana yedisinde kazandırılır, yetmişinde değil. Yani kişi aileden/temelden aşılanır.
Çevrenizde değişik kişilikler sergileyen birileri varsa; bilinmelidir ki birden bire dönekleşip hainleşmemişlerdir. Sadece içlerindeki canavarın azması için ortam oluşmuştur. Bunun için beynin yeterince eğilmemiş, evrimleşmemiş yani ham kalmış olması yeterlidir.
Kötülük bir meziyet değil.
Zeka ile de alakası yok.
Aksine kişi, kendi kötülüğünün farkında olmayacak kadar cahildir/zeka yoksunudur. Bu yüzden kötüye güvenmek, onu övmek ve onunla saf tutmak kuzgunu onurlandırmaktır.
Kötüler:
--cahildirler.
--iyi insanlardan nefret ederler.
--sevemez ve hissedemezler.
--konulara, olaylara objektif bakamazlar.
--kıskanç ve bencil olurlar.
--başkalarının önemi/değeri yoktur onlar için.
--sadece kendilerini düşünür, kendileri için vardırlar.
--kötüleştikçe güçlendiklerini zannederler.
--hak yerler, yüzleri kızarmadan sokakta gezerler.
--başkalarının acısından, neşelenir-zevk alırlar.
--başkalarının mutsuz olmasıyla mutlu olurlar.
--yalan söyleyerek insanları kullanırlar.
--entrikacı, kalleş, üçkağıtçıdırlar.
--ahlak ve vicdan yoksunudurlar.
-- utanma-arlanma duyguları körelmiştir.
--İyiliği güzelliği tadamayan çirkin insanlardır onlar. Hep zarar verirler.
İçlerindeki pisliği kusmak için boşluk kollar, insanları ayrıştırır-ötekileştirir, baskıyla, şiddetle ezer ve korkuturlar.
Kötülükten kimseye fayda gelmez.
Kötü kötülüğünü bilse, kötülük etmez. Kişiliğe işlemiş, kronikleşmiş yanlışlar insan ruhunu karartıyor.
Sen ortamına nasıl davranıyorsan, sana aynısı yansıyacaktır.
*Müsadenizle*
Kötülük Zekâ İşi Değildir Yazısına Yorum Yap
"Kötülük Zekâ İşi Değildir" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Ama geri zekalılar bu sıraladığın şıkları hiç yapmazlar bence Kötülüğü, bir üstün zekaya sahip olanlar yapar diye düşünüyorum;
Bakın, kapitalizmin zeka üstü başarıları, servetleri, hükümettikleri dünyaya yapmadıkları kalmamıştır. Bence kötülük de bir zeka işi...
Fakat zekalarını iyiye değil kötülüğe harcarlar; kaos kavramlarını üreten bu üstün zekalıların işi
Teşekkürlerimle