- 496 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Toplumsa Güce Bir Ayraç
İnsan gücü kendilik, kategorice olmayan bir güçtür. Toplumsal güç nitelikli emek oluşla, kategoriye bir güçtür. Değiştirilebilir emeklerin gücüdür. Değiştirilebilirlik farklı kullanım tarzı üreten emektir. Toplumsal güç nitelikli insan emeği, üretim gücü, üretim nesnesi ve üretim araçlı tekniklerle, üretim ilişkisinden oluşan girişmenin bir entegrasyonudur. Değişir, dönüşür, öz yineli süreçlere ayrıntılanır.
İttifakların ve toplumun özeğinde toplumsal güç vardır. Toplumsa gücün özeğinde, tekil insanların bencilliği vardır. Tekil insan bencilliği, sosyotoplumsa bağıntıların içinde, adeta görünmez olurlar. Üreten ilişki boyunca tekil bencillikler yok hükmünde vardırlar.
Tekil bencillikler, ortada oldukları halde sosyotoplumun görme kör noktası olurlar. Kör nokta bir şeyi olmadığı için görmez değildirler. Yansılarının gözde düştüğü kör noktada, görme sinirlerinin olmamasından ötürü, o şeyler görünmez olurlar. Bireysel bencillikler toplumsal çalışma noktalarını kişi sel yarara göre sabote ederler.
Bu nedenle kişisel bencillikler toplumsa olan bağıntıyı dağıtma yönünde etki uygularlar. Benden sonrası tufan derler. Baskıcı ve kısır görüşlü oluşla, kestirim güçleri olmadan çalışırlar. Anidirler vs.
Sosyo toplumlar tekil bencilliğin doyurulmasına dek kurumlaşıp, yapılaşır ve üretirlerken; bencillik tekil tutumlar yüzünden sosyotoplum da, adeta bir kara deliğe dönüşür. Tekil bencillik davranışı önce grup davranışına, sonra da sosyo-toplum sal davranışa dönüşerek; bu dönüşmelerin ardında bir kör nokta oluşun ihmaliyle, bir kara delik gibi sistemi çevrimlemeye ve sistemin kendi üzerine doğru çökmesine (sistemin çekimine) neden olurlar.
Burada bir anlamda tekil bencillikler, grup ya da sosyo toplum bencilliğiyle tevhitti sentez edilirler. Görünen, itaat edilen, sanal olan bencillik ve sistemi devindirme alanı asıl bu sosyo toplumsa alanlı bencilliktir. Kapital ilişkiler, bu sosyo toplumsa bencillik için yapılan ve sosyo toplumsa bencillik için üretilen ilişkilerin gücünü, birkaç egemen güce vererek onu müteşebbis yaparlar!
Toplumsal gücü, Dünya ölçeğinde düşünelim. İnsanlık gücü başka bağıntıyla anlatılırsa, toplumsa güç; yaşam ve çevre ilişkilerinden kaynaklı deneyimler edinmenin, bir deneyler yapmanın gücüdür.
Bu deneyler kişilerce, bilerek ya da rastlantısal deneydirler. Bir anda dünya nüfusu kadar davranış ve deneyimler çeşitliliği elde edilir. Kişinin kazanımı olan kesikli sürekli deneyimleri, kişinin kendi bağıntısı içinde olmayan, kişinin dışındaki dünyalar, kişinin bu deneylerinden habersizdirler!
Genel bağlamda insanlık deneyimleri içinde olan tek tek kişiler deneyimi; aynı şeyleri ya da farklı şeyleri yapmış olsalar da, tek tek kişiler deneyimini gerçekleştirmektedirler. Peki, bir anda ne kadar deneyim yapılmaktadır?
Bu deneyimlerin sayısı, 7 milyarlık nüfus deneyine karşılık gelir. Toplam, nitelikçe farklı olanları kategoriye etmenin tasnifi (düzenlemesi) yapılırsa, bu sayı söz gelimi; iki buçuk milyar çeşit farklı deneyimler zenginliğinin sayısına düşebilir. İnsansal olan; insanlık gücünü; özelde de, toplumsal gücü biz; tüm yarar ilişkilerine çeviremeyiz.
Oluşma kuralı, kendi içinde kesikli, fren ilişkili bağıntı oluşla belirirken, dışta kendisinden önceki ya da kendisi sırasındaki başka yansımalı fonksiyonlarla oluşmanın sürekli akışıydı. Parçacık, dalga girişmesi öz yineli zıtların birliği ve korunumu olan enerjinin biçimidir. Bu yok edilemez konumlar nedeniyle enerji aynı anda ikisel etki ve ikisel görüntülü bağıntıyla girişip oluşur ve akar. Böylece konum, durum-potansiyel enerjili süreç; bu tür dalga kuantımın üst üste süredurum tipiyle girişirler.
Süre durum; yok olamaz. Ancak süre durum içinde biri diğeri olurken, diğeri de biri olur. Yani biri diğerinin yerini alır iken kesikli süreklilikti nicelikler birikir. Ya da devinim oluşur. eş deyişle zaman akar vs. Enerjinin diğer bir enerji tipine dönüşmesiyle de, dönüşmeler iç sürtünmeli fren ilişkisinin esasıdırlar.
Bu bağıntı hermafroditi birlik gibi şeylerin gerektiğinde dişi, gerektiğinde erkeğe dönüşebilen bir ikili bağıntısıdır. Unutmayın ki birlikler ayrışıp, eşey gibi ya da türlü şekilde girişerek birleşirler.
Olay ve olgular içindeki enerjiyi tüm yarar ilkesine çevirememenin bir nedeni de şudur. Yedi milyar insanın bir kısmı deneyim muktedirlikli iseler de, gezme, görme yaparak, dünyanın dört bir yanında birbirinde kopuk ve habersiz olunan insan deneylerini, bir araya getirip; bu deneylerin toplanmasını ve entegresini yaparlar. Böylece derleyiciler, kısmen kişisel ve rastlantısal oluşla; kendi deneylerini yaşamaktan azade olacaktırlar.
Bu şu demek; kuramsal olarak, yeryüzünde 7 milyar insan varsa; farklı farklı süreli periyotta, en az 7 milyar deney olacak demektir. 7 milyar insanın toplam insan gücü enerjilerinin bir kısmı, deneysel nicelim olmazla, 7 milyarlık sayısal katkı içine girmeyerek atıl olurlar. Sistemden beslenip, sisteme deney katkısı olmayışla, bu deneysel katkı vermezler sistemin beslenmesini aksatacaktırlar.
Eşleyişle sistemdeki bu aksama yeni bir şeydir. Deneysel saymaca içine girmeyenler, haberleşme ile sistemi entegre etmenin, sistemi iletiştirmenin bağıntısıdırlar. Yani toplam gücün bir kısmı bu tür deneysel güce katılmayışlarıyla, yeni yapılaşmalar; deney sayısında bir azalmaya neden olacaktır.
Bu azalma 7 milyar kişi sayısına göre deney elde etmemenin verimsizliği olacaktır. Açıkçası yedi milyar kişilik gücünüz var. Ama siz sonuçta 7 milyar tane deneyim alacakken, son çözümlemede siz yedi milyar deney elde edemezsiniz.
Bunun okunuşu şudur: sizin belli miktar enerjiniz var. Bu enerjiyi kullanıyorsunuz. Ancak bu erkedeki enerjinin toplam iş gücü kapasitesini bir türlü ortaya koyamıyorsunuz. Bu nedendi?
Ne olmuştu bu bir kısım güce? Olan şu. Sistemin düzenli çalışması için bir kısım enerji sisteminizin iletişim koordinasyon ağına dönüşmüştürler. Toplam iş gücüne katılacakları yerde, toplam iş gücüne katılmıyorlardı. Bu o kabil birim enerjinin dönüşüm kuralına pek uygun bir zorunlu yapılaşmadırlar.
İnsanlık gücünün bir kısmı, koordine eden, iletiştiren enerji tipine dönüşür. Dönüşen bu form, ister istemez yalın, kendilik bağıntısız inisiyatifi deneyimse olacak insanlık gücünü, frenleyen; sınırlayan; bu güçleri durdurup, başlatan; kendi kendine öz yineli süreçtirler.
Görülmektedir ki bir süreç kendi içinde seçme ayıklamalı ve düzenleşmeli oluşmanın biçim ve yön değiştirten fren etkileriyle sınırlanıp, belirlenmekle; olgu içindeki toplam enerji aynı yönde akmaz. Olaydaki toplam enerjinin bir kısmının kırılma, yön değiştirme biçimiyle kendi olayları üstüne yine bir başka bağıntı ve etki olarak yansırlar.
Biz süreci, nüfus sayısı kadar deneyim sayısının toplamsa beklentisi içinde olduğumuzdan, sonuçta nüfus sayısı kadar deney çıktısını hiç bir zaman alamayız. Bunun bir nedeni, enerjinin sistem içinde kendilik bir zorunlu dönüşümler yaşamış olmasıdır. Akış lineer (doğrusal çizgisel) olmayıp, sistem içinin fren etkili sürtünme nedeniyle aksamasıdır.
Bu durum, olaylar sistem içinde enerjinin ya da zamanın yön ve kırılma indisi taşımasıdır. Böylece fren etkisi bir başka bağıntı olarak, hem sistemin ileri yön akışını durdurur. O olayı sınırlar, o olayı kendi olarak tutmak ister. Hem de fren etkisinin eylemsizlik bağıntısıyla, olay süreci bir başka bağıntıyla ilişkileyip, sistemi; ileri yön akışına zorlarlar.
Yani fren etkisi durduran bir etki olarak ortaya çıkan olumsuzluk gibiyse de, fren etkisine dönen enerjinin yine bir kısmı, süreci devam ettirmek yönünde, fren etkisi üzerine eylemsizlik hareketi olarak etkir. Akan süreç dediğimiz bir çeşit ileri yön hareketi, tıpkı bobin akı enerjisi etkimesinin bağıntısına dönüşürler.
Yani sizi durduran istekle, sizi hareket ettiren istek; aynı enerjinin isteksizlik gibi biri birine hem firen etkisidir, hem de istek oluşması gibi akışın ileri yönde eylemini devam ettirmenin parçacık dalga ilişkisidir. Parçacık dalga yönlü girişen enerjinin tüm yarara dönüşmek yerine, başka başka form ve bağıntılara dönüşmesiyle, başka başka fonksiyon oluşun bağıntılarsan organizesine dönüşmektedirler. Bu da öz yineliliktir.
Dalga ileri yön hareketine dönüşen enerji, kendi öz yineli iç hareketiyle, paket parçacık gibi kesikli sınırlı durumlara dönüşmektedir. Parçacık; sınırlı, kesikli sürekliliği içinde; enerjisinin bir kısmı dalga hareketine dönüşerek o parçacığa eylemsizlik devinmesi kazandırmaktadır. Parçacık boyut zaman akan enerjili durumu, durduran eylemsizliğe sürüklerken; aynı akan enerjinin dalga formu parçacığa ileri yön akışı besleyen bir eylemsizliktir.
20.02.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.