1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3083
Okunma
İnsan yaşlandıkça duygusallaşıyor.
Çalıştığım yerde iki yıl önce işe başlamış bir genç var. İnce uzun boylu sessiz güler yüzlü yardımsever.... Ne zaman nasıl birbirimize yaklaştık ,birbirimize güvendik bilmiyorum.O eşimle beni anne baba gibi gördü,biz de onu bir evlat gibi kabullendik ama öyle yapış yapış vıcık vıcık bir ilişki değil. İş arkadaşlığı mesafesinde.
Bu hafta birden işten ayrılacağını söyledi.
Hedeflerini yükseltmesi,kanatlanıp uçmayı istemesi,risk alması elbette onun hayrına... Kaç gündür olaya öyle bakıyordum. Oysa bugün yerine alınacak elemanla konuşunca onu bir daha işimde göremeyeceğimi,kapımı çalıp odaya girenin o olmayacağını fark ettim..elbette iş dışında arada görüşecektik.Ondan daima haber alacaktım ama nefes aldığım o ortamda o olmayacaktı.Ağladım. O güzel birlikteliğe ağladım.Giden evladıma ağladım.Biraz da kendimle gurur duyarak ağladım.İyi olduğum için, insanları sevdiğim için onları kırmayı hiç istemediğim için,böyle güzel dostluklar kurabildiğim için ağladım....