- 1076 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Şefin Spesiyali
Samatyadayız dostlar.. Kim derse ’bu şehir kahpedir’ yalan söyler. Güzel şeyler var bu şehirde. Samatyadaki bu sıcak çay ocağının duvarları Türk Bayrakları ile kaplı iken içinde Ahmet Kaya çalması güzel. Biz severdik zaten Ahmet Kayayı. Sadece bazı zamanlar ayıp etmişti bize o kadar. Solcu bir arkadaşım lisedeyken ’Sağcı kardeşim Ahmet Kaya dinlese ne güzel olmaz mı?’ demişti. Diyorum ya biz dinlerdik zaten. Ama ben o solcu arkadaşın ağzından ’keşke biz de Atilla Yılmaz dinlesek ne güzel olur’ dediğini duymamıştım. Neyse önemli şeyler değildi bunlar. Sadece kendimi iyi hissediyordum bunları düşününce. Doğru şeyler yaptığıma inanıyordum. Oysa pek bişey de yapmamıştım kısacak ömrümde. Sadece oturmaktaydım şu deli çağımda. Neyse dostlar ne diyordum, güzel şeyler oluyor bu şehirde. Ahmet Kaya dinliyoruz. Sözleri ruhumuzu mekandan alıyor ve mekansızlıkta özgürce dolaştırıyor. İnsanların sıcaklığı çaydan daha sıcak. Kafamız bu sıcaklıktan güzel, hayat daha güzel..
Evet hikayemiz Samatya başladı ve Samatyada bitecek diyemiyorum çünkü nerede biteceği meçhul. Zaman sadece bizi değil mekanları da değiştiriyor aynı zamanda. Samatyada Ahmet Kaya dinlememizin üstünden günler geçti. Şimdi önümde sınavlar ve boş zamanlar var.
İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası kitabının yayınlanması üzerinden 19 yıl, Hayko Cepkin’in ise sarı saçlarıyla Fırtınam adlı şarkısına klip çekmesinin üzerinden de tam 8 yıl geçmişti. Çocuklar tabletleriyle, büyükler ise parayla, arabayla, duygularla oynuyordu. Her gün otobüsler doluyor, yayalar karşıdan karşıya geçmek için araçlara kırmızı yanmasını bekliyordu. ’ Kah çıkıp gökyüzüne, bakınca ordan aleme’ mekanik bir işleyiş görüyordum. Aynı yollarda, günün aynı saatlerinde yoğunluk oluyor, memur Hasan Bey aynı saatte işten çıkıyor, öğrenciler aynı dönemde sınav stresi yaşıyordu. Ama ’Kah inince yeryüzüne ve seyretmeye başlayınca alem beni’ işte o zaman var olan ruhlar kadar farklı hayat görüyordum. Ve gördüklerimin ötesinde, çok daha farklı, ilginç, özel, belki güzel, çoğu zaman kirli şeyler dönüyordu ruhlarımızın etrafında. Ve birbirimize, kitaplara, bilginlere, ’kitap’a’ ve kendimize ’ruhtan’ soruyorduk, ruhu soruyorduk. Ve eminim ki Yaratan bize onun hakkında ’ pek az bir bilgi’ vermişti. Neyse yaşamaya devam..
’Ya derdime derman! Ya derdime derman! Ya derdime derman! Ya katlime ferman!’
Bağıra bağıra söylüyorduk bu nakaratı evvel zaman içinde kalbur saman içinde. Coşkuluyduk, bazı arkadaşlarım ayağa kalkmış tüm aleme haykırıyordu ’ Ya derdime derman! Ya katlime ferman! ’ Bense bu şova kaçan hareketleri izliyor ve düşünüyordum. Gerçekten böyle insanlar mıydı yoksa başka insanlar önündeyken mi böyle oluyorlardı diye. Oysa yapmam gereken tek şey, orda o coşkuya ortak olmaktı. Kafamda başka şeyler de vardı. ’ Ya derdime derman! Ya katlime ferman’ Ya sıfır ya bir yani. Basit mantık. Oysa ben ’ Muhabbet bağında bir gül açıldı, bir derdim var bin dermana değişmem’ mantığını seviyordum. Yani bana ait olan bu sıfırı bin tane bire değişmem mantığını. Zaten hiç bir şey bizim değilken şu dünyada, bari dertlerimiz bizim olsun. Her derde derman bulsaydık Müslüm Gürses Demet Akalınla şov programı sunuyor olurdu vefat etmeseydi eğer. Bunu kimse istemezdi sanırım. Neyse boşverelim bu konuları zaten şarkı da bitti. İnek öldü konu bitti...
Son olarak, Alp Er Tunga Öldü, güzel insanlar da güzel atlara binip gittiler ve Issız Acun ıpıssız kaldı. Hem de bu kadar kalabalıkken..
Ahmet BAYRAM
YORUMLAR
şefrin spesiyali,, okurken değişik ve hüzünlü uzaklara gittim ahmet kaya öldükten sonra ilahlşan ysaklı şairlerin ve bu ülkede öldükten onra özgürlüne kvuşan nazım hikmetler gibi kahramanlışca hoş bir manzra çıkymıyor aslında yaşarken suturulmak öldükten sonra bangır ban gır ahmet kaya dilemenin buruk hüznü işte ..yinde güzel beğndim sade bir anltım sıklmadım okurken yazanın kalemine sağılık teşkler saygılar..
çoksevdimbu yazıyı. samatyada gezindim. ahmet kaya dinlediğim anlar,puslu kıtalar atlasınıokurkenkı heyecan ve merakım ve bir derdim var bin dermanadeğişmem ifadelerinin içime yaşattığı huzuru anımsadım.yazının bi yerlerinde kendimi buldım ben :) bu yüzden teşekkür etmeli yazara .. elinie sağlık efendim