Çok yerinde bir yazı bence de ' insanlar vakitlerini ayırıp özenle sayfalarımıza geliyorlar ' benim vaktim ne kadar kıymetliyse mutlaka ziyaret edenin de öyledir .. her gün şiir asalara pek bir yorum getiremeyeceğim ama ' her gün aynı yüzleri aynı sözleri okumaktan gına da ' gelmiyor değil hani' tab ki ' saygı duyuyoruz emek verip yazıp paylaşılıyor .. fakat her gün aynı yemek yenmediği gibi ' her gün de ' Aliler 'Ayşeler Fidanlar çekilmiyor bazen bakıyorum daha şiiri yeni sayfadan düşmüş hopp .2 şiir .nerdeyse aynı takip eden insanlar ..sanki sözleşme var aralarında ..:)


Yani her şeyde olduğu gibi ' şiir de yazı da tadın da güzel ' birde dikkat ediyorum bir gurup var ki' sanki Defterin asil üyeleri ' herkese yorum yazmazlar ' her şiire gitmezler ' şiir den çok kişiye giderler ' aşığı mahalle sizin yukari ki mahalle bizim :) bir asalet bir zarafet ' bir küçük dağları ben yarattım edaları . yani hanım zadelere o bey zadelere tek diyeceğim .. basit ve pasifsiniz.. !!! çünkü gönül işi yapan şair değimiz
Şair sıfatın da ki' Kişiler Toplum içerisinde daha duyarı daha sevgi dolu ve daha Kaliteli davranışlar sergilemeliler .veya en azından itici durmazlar . Onlar İnsanı bile insandan ayıran kişiler renklerine göre ırklarına göre sınıflandıran örümcek beyinli zavallılar..

güzel bir paylaşım olmuş sevgili Filiz ' tebrikler sevgiler ..

Önemli noktalara vurgu yapmışsınız efendim

Gerçekten ara sıra az ziyaret gördüğü duygusu paylaşımcıyı yoklayabilir
Bunun derecesi kişiden kişiye değişebilir de
Ne ki, insan kendini sorgulamalı bence
Başta bendeniz olmak üzere Yunus Emre'nin "İlim bilmektir, ilim kendini bilmektir, sen kendini bilmezsen, ya nice okumaktır" deyişini aklımızın bir köşesinde tutmalı ve tatbik edebilmeliyiz

Ne çare ki, insan kendi benliğiyle kuşatılmış bir varlık
Başkalarının bulunduğu konumun iyi yanlarını görür, hayalimizde idealize ederiz de o konumda olmanın sıkıntılı yanlarını hiç bilmeyiz, çünkü kendi bulunmadığımız o konumu yaşamıyoruz, eh empati de zayıfsa patilerimizi kolayca gösteriyoruz, hani bir özlü söz misali 'başkalarının makosenleriyle yürümeden onlar hakkında hüküm vermemeliyiz'

Sözgelimi öyle bir şair veya şaire var, sayfaya ilk astığı şiir güne gelmiş, altında yorum yapan biri kalkmış hom hom homurdanıyor, vay efendim nasıl olur ben bu kadar zamandır sayfadayken falan fişman makamında hani
Halbuki o şair sayfaya yeni katılmış olabilir ama şiir de evveliyatı vardır, biyografik bilgiye sahip misin o kişi hakkında, yok değil mi?

Ego şişkinliğinin tuzağına düşmemeli, düşüldüğünde de insan şöyle bir gözlerini yumup, bir derin soluk alıp kendini değerlendirebilmeli
Vay efendim bu şiirin neyini seçmişler!
Oysa hep biliriz ki, ilk defa bir şiirini okuduğumuz bir şairin anlamına varamayabiliriz ama bir kaç sefer şiiri okuyup, başka bazı şiirlerini de okuduğumuzda aynı isim vazgeçilmezimiz de olabilir

Kalemin derinliği de hemen anlaşılıp anlaşılamamasını belirler kanımca
Hani bir şarkıyı ilk dinlediğinizde beğenmezsiniz fakat zaman içerisinde müteakip dinlemelerde benimsersiniz ve o sanatçı sizde kalıcı bir yer de edinebilir
Tam tersi ilk dinlediğimizde bizi vuran bir parça bir müddet sonra tat tuz vermeyebilir de, neden? Çünkü kalıcılık hüviyeti yok, eser değilse eğer bir müddet sonra yeller eser yerinde
Böyle günü birlik, rutini kurtaran, nesillere mal olmayan yığınla şarkı yok mudur? Kısa süre sonra hazan yaprağı misali savrulur gider

Efendim! Tam da bu yüzden, kendimizden başlayarak genişleyen halkalar halinde başkalarını da sıkmanın manası yok vesselam


Nihayet
Yüreğe, emeğe, kaleme, kelama selam ve saygılarımla...

Bu gün tesadüfen Sn. Mustafa ÇETİNER bey'in yazısını okudum. Oradaki eleştirinizden yola çıkarak sizin paylaşımlarınıza bir göz atayım dedim. İyi de yapmışım. Ben iddiasız ve arada bir girip çıkan bir üyeyim. Paylaştıklarımızın başka gönüllerde farklı anlamlara bürünmesi çok güzel. Sizin siteye genel bakışınızı açıkladığınız bu yazınızı da çok beğendim. Gerçi benim bu konuda çok bir beklentim yok, birilerinin sayfamı ziyaret etmemesinden dolayı sitemde bulunmak aklımdan geçmediği gibi, yazılarımın okunmasını bir lütuf olarak görüyorum. Ama site sakinleri arasında böyle bir problem olduğunu da öğrenmiş oldum. Ne de olsa komşu sayılırız, bilmek benim de hakkım, değil mi efendim.

Bir de şu var Ali benim sayfama geldi, Ayşe gelmedi düşüncesinden vaz geçilmeli. Biz gidelim okuyalım karşılık beklemeden...

Güzel ve önemli bir konuyu kaleme almış Sayın yazarımız...

Saygımla...

Çok doğru ve çok haklı tespitler. Aşağı yukarı hepimizin ortak kanaati bu.


Hiç kimse '' benim yazıma ya da şiirme gelmedin '' Diye bir başka arkadaşa sitem etmesin. Çok kalabalık bir aileyiz. Bu kadar çocuğu olan bir baba tasavvur edin. İnsan çocuklarının adlarını unutur yahu, değil ki ne yazdıklarına, ne çizdiklerine baksın.

Bir gün keşke 24 saat olmasaydı, o gün içinde başka işlerimiz güçlerimiz olmasaydı. Başka hiç bir sıkıntımız olmasaydı. Uyumak gibi bir ihtiyacımız da olmasaydı da hep şiir ve yazı okusaydık ama değil işte maalesef.


Çenem açıldı yine...

Selam ve sevgilerimle.

geçen okumuştum

fakat yorum bırakamamıştım

size katılmamak mümkün değil

dinlendirici bir yazıydı

tebriklerimle

Hanımefendi şahsen çok önemsediğim bir konuya geniş bir yelpazeden mükemmel bakmışsınız. Zira aramızda profosyenel yazarlar şairler var mı, varsa kaç kişiler bilemiyorum. Ana çoğunluk sanırım amatör yazın kalemleridir. Durum böyle olunca birbirimize yaslanmak ihtiyacı daima olur. Yazanı okumak ona sahip çıkıp destek olmak toplumsal bir görevdir.
Sanırım dört yıl önce ben de ZİYARET-İ ACİLİYE başlığıyla bu konuda yönlendirmekten ziyade eleştirel bir bakış açısıyla ilk ve tek yazımı yazmıştım. İçerikler çok farklı olsa da başlıkta " pişti " olmuşuz.
Tebrik ediyor , tüm arkadaşlarımızın daha eğitici daha candan yaklaşımlarla güzel defterimize olumlu etkilerle katkıda bulunmasını diliyorum.
Saygılarımla...

Çok güzel ve yerinde bir yazı. Yazıdan ziyade yazarın dürüst, doğru bakış açısı ve engin yüreği ön planda.
Kutlarım efendim. Gönül sesiniz daim olsun.

"Bu arada layıkıyla güne düşen harika şiiriniz adına da tebrikler"

Her harfi adedince yazdıklarınızı çok ama çok haklı buldum
Duyarlı engin naif yüreğinize kendi şahsım adına çok teşekkür ederim
Saygı ve sevgiler şairem..

Güzel ve faydalı bir yazı.
Defter ve burada yazı yazanlar konusunda yazacak çok şey var ama,
bu güzelliği,
sevimsiz cümlelerle meşgul etmeyelim düşüncesindeyim.
Yine de bir sözümüz olsun ama değerli kalemlerimize.
Burada,
edebiyat severlere,
şiir sevenlere,
okumaktan hoşlananlara,
sanal alemde eli yüzü düzgün bir topluluğun ütesi olmaktan gurur duyan sıradan insanlara,
bir şeyler paylaşmanın o harika esintisini yüreğinde hissetmek isteyen engin gönüllülere,
velhasılı kelam,
edebiyat camiasından gelmeyen ama, edebiyat aşığı olan bu insanlara önder olmaları, yol göstermeleri, yardımcı olmaları gereken duayenler maalesef asıl gruplaşmayı körüklemektedirler.

Pek şiir yazmasını beceremiyoruz ama, iyi bir okuyucu sayılırız.
Kendi bildiğimizce, becerebildiğimiz ölçüde de yorumluyoruz tüm çalışmaları.
''Şiir düz yazıyı andırmamalı'' diye yazdıklarına şahit oluyorum buradaki edebiyat camiasından gelen insanların cümlelerinde.
Belki haklılar.
Ama,
en çok sevdiğim şair olan Orhan Veli'nin yazdıklarına bakıyorum,
resmen hoş bir hikaye gibi vallahi.
Neyse...
Sözü uzatmayalım.
Bu güzel yazının bir boşluğu doldurduğunu düşünüyoruz.
Güzeldi.
ön

haftada bir şiir ekleyenlerdenim zaman buldukça her gün paylaşılan şiirlere bakar yorum yazarım. Kendimi geliştirmek adına yapıyorum. Yorumlarımdan kimseyi kırıp dökmeden yapmaya özen gösteriyorum duyarlı yüreğiniz var olsun saygımla

Ben geldim acilen ziyarete beklerim, birazdan şiir asacağım çünkü:))
Gayet olgun ve yapıcı bir üslupla yazılmış güzel bir yazıydı, defter iyi gözlemlenmiş.
Kutlarım can kardeşim.
Selam ve sevgimle.