- 851 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
AYAK BAĞI KUTUSU
Karga ağzında peynir olduğu halde bir dala konmuş. Bunu gören tilki hemen kurnaz zekâsını devreye sokmuş ve:
"Aman karga kardeş sen burada mıydın, bende Kargayı bulsam da o güzel sesinden bir şarkı dinlesem diyordum” demiş. Bunu duyan karga hemen gaza gelip: "Gak” demiş ve peyniri ağzından düşürmüş, Tilki de afiyetle yemiş.
Bu masal size tanıdık gelmiştir, çünkü bu da bir dünya klasiğidir.
Peki bu aptal karganın, daha sonra nasıl davrandığını, ne gibi tedbirler aldığını hiç düşündünüz mü?
Bakın karga ne yapmış, ağzındaki yemi tilkiye kaptıran karga, bir süre kimseye görünmeden aceleyle lokmaları yutmuş.
Fakat bu şekilde yavrularının bir kısmı aç kalıyormuş. Sonunda düşünüp taşınıp yemlerini bir hazine sandığında saklamaya karar vermişler.
Fakat tilki bu, kulağı keskin zekâsı sivri imiş, bir iki karganın yuvasının etrafında gezip
Karganın yavrularına sokulmuş, kendini onların dostu olduğuna inandırmış. Sabırla yalanları sıralayıp Ana babalarının onları aldattığını ve hazine sandığına sakladıkları yemleri gizli gizli çıkarıp yedikleri konusunda ikna etmiş.
Yavrular bu yalana önce inanmamışlar tabi, fakat tilkide taktik çok, onları şöyle ikna etmiş:
" Ana/babanız size neden uçmayı öğretiyor sanıyorsunuz, sizi başlarından postalayıp, hazineyi rahatça yiyecekler, hem dışarıda bin bir türlü tehlike varken, sizi evde tutmaları, hiç uçurmamaları daha doğru olmaz mı?"
Aa, ben bir tilkiyim ve sizin hâlinize acıyorum, onlar size niye acımıyorlar?
Yavrular bakmışlar ana/babaları sahiden onları uçurmak için gayret sarf ediyor sonunda tilkinin doğru söylediğine inanmışlar.
Tabi iyi niyetli tilki yavrulara bu durumdan nasıl kurtulamaları gerektiğini de anlatmış: Tilki yuvanın etrafında dolaşırken, yavrular; "imdât yetişin hırsız var, adam öldürüyorlar!" diye feryadı basmışlar.
Tilkide yuvaya dalıp ana/babanın kafasına, güçlü bir darbe indirmiş, bununla da kalmamış, baba kargayı oracıkta boğup öldürmüş. Hazine sandığını da kapıp götürmüş yine afiyetle yemiş.
Böylece kargalar ağzında tutup ta, yutamadığı lokmayı hazine sandığına saklamanın doğru olmadığını anlamışlar. Aradan zaman geçmiş ama tilki tilkidir, karga yine karga.
Kargalar bu kez biraz akıllanmış tabi, çocuklarının rızkını tilkinin aklına gelmeyecek sıradan bir yere, mesela ayakkabı kutusuna koymaya karar vermişler.
Hem çocuklara duyurmama konusuna da özen göstermişler, çünkü çocuklarının boş boşğazlığını daha önce pahalıya ödemişlerdir. Nede olsa, gerçek Ana/babalar ne yapıp edip yavruları beslemek ve özgürce uçmalarını sağlamak isterler.
Fakat dediğimiz gibi tilki tilkiliğini, karga kargalığını bırakmaz. Hem zamanla tilkide, yavru kargalar içinde saltanatını iyice güçlendirmiştir. Hatta bazı yavruları büyüyüp baba olacak yaşa gelmiştir.
İşte tilkiler bu kez, baba kılığındaki kargalarını devreye sokarlar, bu kez baba kargalar aynı feryadı basar, böylece tilki ayakkabı kutusundaki lokmayı da kolayca yutar.
Fakat şöylede bir söz vardır, "yalancının mumu yatsıya kadar yanar, yaksa yine söner", tilkiden postta olmaz dostta olmaz. Sevgili karga yavruları uyanın artık, yok, karga yavrusu değil! Kendini karga sanan kartal torunları, unutmayın bizler bu tilkilerden çok darbe yedik, sonunda olan hep halklara, yani bize oldu.
Para için birbirinizi satmayın, o para size de kalmıyor, Osmanlı iken lokma ağzınızda idi, gaza gelip gak dediniz gazı, petrolü tilkilere kaptırdınız.
Cumhuriyetken gaza gelip Menderesi astınız, hazineyi tilkiye kaptırdınız.
Gap projesini hayata geçirmeye çalışan başbakanı zehirlediniz, eh Allah’ın hakkı üçtür, hakkı bu kadar zorlamak, gülünçtür.
Yatsı geçti, yalancının mumunu söndürün artık çünkü sabah oluyor, uyanın geziden sonra dolar yükseldi, uyanın
17 Aralık’tan sonra dolar yükseldi, uyanın çünkü tilkiler uyumuyor...
Gündemi yaygaracı medyadan değil, gündemi tilki siyaseti yapanlardan değil, hatta isterseniz devlet televizyonlarından da değil, gündemi paradan izleyin.
Yıllardır duyduğumuz bir söz vardır “hangi partidensin” cevap “ekmek partisinden” Eh ekmek nimettir, rızktır, rızka sahip çıkmak gerekir, millet her devirde rızkına sahip çıkıyor, ne fayda tilki, çakal tellalları sayesinde milletin nafakası kâfirin cebine, kursağına gidiyor.
Peki bu masal burada bitiyor mu? Yok canım ne dünyanın klasiği biter, ne de tilki, çakal sürüleri bizden vazgeçer.
Zaman geçse de tilki tilkiliğini bırakmayacak, bunlar her devirde ortalığın karışmasını bekleyecekler.
Onların da hedefi 2023 haberiniz ola, yaygara yapmayın, gak demeyin dirlik olun, birlik olun Türkiye’nin bor madeni zengini olduğunu ve yakında tilkilerin ona da ihtiyacı olacağını unutmayın.
Afrika elmas madenleri yüzünden sömürülüyor. Diğer ülkelerin durumunu biliyorsunuz. Yine yaygara yapmayın, bırakın uçak gemilerimiz olsun, bırakın insansız hava araçlarımız olsun, bırakın metrolarımız, barajlarımız olsun, bırakın ikinci kanal yapılsın, istikrar sürsün.
Kafanız ayık olsun, ayakkabınız kalıbınıza göre olsun. Birbirinize düşmeyin, vaatlerine kanmayın, Cumhuriyet halkın iradesini yansıtıyorsa cumhuriyettir.
Laiklik, o ülkeyi kuran insanların dini özgürse laikliktir. Cemaat ait olduğu vatanın barışına, dirliğine, birliğine, imanına hizmet ediyorsa, ya da zarar vermiyorsa cemaattir.
İsyancılar, ülkeme daha çok baraj, daha çok hava alanı, daha çok hizmet, sağlık ve barış gelsin diye isyan ediyorsa ülkesini savunuyordur.
Medya, halkı kışkırtmıyorsa, güzeli çirkin, çirkini güzel, yanlışı doğru, doğruyu yanlış göstermiyorsa
ülke bütünlüğünü her şeyden önde tutuyorsa bizim medyamızdır.
Haberiniz olsun, yaygarayı basıp ülkeyi karıştırmak, ayak bağı kutusunu yeniden açmak, açık bir ihanettir.
Türk milleti zekidir evet doğru çok zekidir, ancak dinini, tarihini unutursa bu zeka ne işe yarayacaktı?
Ben söyleyeyim, ortalığı karıştırmaya, tilkilere sofra kurmaya yarayacaktı ve yaradı ve yarıyor!
İyi düşünün Müslüman milletler, yine aptal karga misaline düşmeyelim. Tarih affetmez, hem unutturulsa bile, Allah affetmez. Görmüyor musunuz?
Alllah (c.c) Bütün zenginlikleri, Müslümanların topraklarına vermiş, fakat Müslümanlar;
Hamt etmeyi, şükretmeyi unutmuşlar, paylaşmayı unutmuşlar, yeter artık bencillik etmeyin, şükredin.
Hainlik etmeyin, hak edin…
Ne olur artık mantıkla düşünelim, hırsla değil.
Müslümanlar kardeştir unutmayalım, Kur’an’ın yerlere atıldığı, peygamberimizin karikatürünün çizilip, hem sözlü, hem yazılı hakarete uğradığı, Müslümanların katledildiği bir zamanda yaşıyoruz. Bizler Yüce Allah’ın Hak dinin bu asırdaki temsilcileriyiz, cahiliye döneminde Müslümanlara ne sebeple saldırdılarsa, şimdide o nedenle saldırıyorlar. Zaman değişiyor, şartlar değişiyor ama sebep değişmiyor.
Onlar dinimize, peygamberimize bu denli hakaret ederken, haşa İsa Allah’ın oğludur derken, biz neden susuyoruz. Ulu Allah’ı (c.c) noksan sıfatlardan tenzih etmezsek, peygamberimizi yüceltmezsek, Allah’ta bizi koruyup yüceltir mi?
Bismillahirrahmanirrahim
Bakara 116 - O zalimler, "Allah kendisine çocuk edindi." dediler. Hâşâ, O sübhândır. Doğrusu, göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. Hepsi O’na boyun eğmiştir.
Tevbe33 - O öyle bir Allah’dır ki, Resulünü hidâyetle ve Hak dinle bütün dinlere üstün kılmak için göndermiştir. Müşrikler hoşlanmasalar da.
Bakara :152, 153 - O hâlde beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin de nankörlük etmeyin.
Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.