- 1301 Okunma
- 7 Yorum
- 1 Beğeni
BAŞAKTIM DEĞİRMENDE ÖĞÜTÜLDÜM UN OLDUM 9
Mescidi Nebevi’nin içi
Ravzaya istediğiniz zaman gidemezdiniz, günde üç kez ziyaretçi kabul ediliyordu. Her zaman kalabalık olurdu ama bizim şirket akşam saat 10.30 dakine gitmeyi tercih ediyorlardı. Bizde gruba katıldık, önde grup başkanı genç kızımız arkada biz Mescidi Nebevi ‘ye gittik. Mescide girdik, biraz ilerleyip beklememiz söylendi, beklerken namaz kılıyor, Kuran okuyorduk. Grup grup,ülke ülke alıyorlardı efendimizin husuruna. Birkaç kez bekleyerek, ilerleyelek Ravzaya yaklaşıyorduk. Çok heyecanlıydım, efendimizin huzuruna gidecektim. Cenap Allah’ın sevgili ve benim sevgilimin huzuruna çıkacaktım. Edepli olmalıyım, sukut içinde olmalıydım. Sonunda Ravza’ya geldik. Kalbim duracak gibiydi. Solda Rabbimin, kainatın, benim sevgilimin Kabri Şerifi, yanında Hz Ebu Bekir’in kabrişerifi ve Hz Ömer Faruk’un kabri vardı. Efendimizin kabrinin görünce heyecandan kalbim duracak gibi olmuştum. Efendimize Esselamun Aleyküm Resulallah, Esselamun Aleyküm Habiballah diye selam vedim. Hz Ebu Bekir ve Hz Ömer’e de selam verdim. Efendimize saygı ve edepten neredeyse yere basmaya çekiniyordum. Çok kalabalıktık ve namaz kılacağımız yer yani yeşil halı dar bir alandı. Hemen iki rekat namaz kılıp duamızı edip huzurundan ayrılmamız söylendi. Bekleyen bir çok grup vardı. Kabir Ziyareti namazı kıldım tam ayrılmak üzereyken kenarda yine Rabbim bana yer göstermişti. Hemen iki rekat şükür namazı kıldım. Efendimizden Ahiret günü şefaat diledim. İnşallah şefaat ettiklerinden olurum. Huzurundan ayrılırken sevgilime efendime arkamı dönmeden ayaklarımın ucuna basarak huzurundan ayrıldım. Mescitten ayrılırken saat 01 olmuştu, üç saatte Efendimizin huzuruna gelebilmiştik.
Daha sonralarıda Ravzaya gitmek nasip oldu, şükür Rabbime. İlk gittiğimde heyecandan hiçbir şey görmemiştim. Değer gidişlerimde Ravzaya yaklaşınca mescidin içinde üstü açık bir alan gördüm. Grup başkanımız kızımıza sordum burası ne diye. Peygamber efendimizin (SAV) zamanında hurma ağaçları varmış ve saygıdan üzerini kapatmamışlar. Ravzanın fotografını çekmek yasak olmasına rağmen gizli gizli kameraya alıyor, fotograf çekiyorlardı. Bende nekadar niyetlensemde her severinde fotograf makinasını götürmeyi unutuyordum. Yanımda telefon taşımıyordum zaten. Efendimiz belkide görüntülenmek istemiyor ve her seferinde buna engel oluyordu.
Gittiğimiz günün ikinci günü Efendimizin doğum günüydü. Efendimizin doğum gününde, efendimiz evinde bizi misafir ediyordu. ‘’Rabbbim beni çok seviyorsun bunu biliyorum, Sevgilim, Efendimde beniçok seviyormuş. Buradayım’’ dedim. Şirketimiz otelde Mevlid vardı, öğle namazından sonra otelin bir salonunda toplandık, kadın ile erkeklerin arasına paravan çekilmişti. Zaten erkeklerle asansörlerimiz, yemekhanemiz ayrıdı. Bunlar benim için önemliydi.
Hocamız çok güzel ve duygulu bir konuşma yaptı, Peygamber Efendimizin hayatından kesitler anlattı. Kuran, mevlit okundu. İlahiler söylendi, hepimiz çoşkuluyduk. Maneviyatımız çok güçlüydü, gözlerimden yaşlar süzülüyor kendimi tutamıyordum. Kalbimdeki aşk büyüyor aklımı ve tüm bedenimi kapladı.
Sonra hocamız ‘’Ayağakalkın edeple ve mahcumiyetle başınızı öne eğin, gözlerinizi kapatın, Hz Muhammed Mustafa (SAV) efendimizin, sevgilimizin burada olduğunu ve aranızda dolandığınızı düşünün. Ona göre davranın’’ dedi. Gözlerimi kapattım, mahçup bir çocuk gibi başımı eğdim, gözlerim yağmur misali yağıyordu.’’ Efendim, Sevgilim sana karşı mahçubum, utanıyorum. Sen bana şefaat et ‘’diye dua ediyordum. Sonra birden göz yaşlarımı silme ihtiyacı duydum. Göz yaşlarımı silerken içimi çekiyordum bir yandanda ve birden bire farkettim. Ellerim gül kokuyordu. Sanki Efendimiz, Sevgilimiz göz yaşlarıma dokunmuştu yada ellerime bilmiyorum ama avcum gül kokuyordu. Daha çok ağlamaya başladım, burdaydı yanımdaydı, beni duydu. Allah’ım o an ölebilirdim. Hem ağlıyor hemde gül kokusunu duymak için göz yaşlarımı siliyor ellerimi kokluyordum. Ne kadar gözlerim kapalı kaldım bilmiyorum. Mutluluktan hıçkırarak ağlıyordum, gözlerimizi açtık. Ellerimi anneme koklattım ‘’Anne ellerimi kokla’’ dedim. Annem kokladı ‘’gül kokuyor’’ dedi. Bir tek ben o kokuyu almadım annemde gül kokusunu almıştı. Mevlidimiz Kabe ilahisi ile devam etti. Ben çok mutluydum, efendim yanımdaydı ve göz yaşlarıma ellerime dokunmuştu. Kabe ilahisi söylenirken Kabede tavaf ettiğimi hayal ediyordum. Mevlit bitti ve ben sürekli avcumu kutluyordum yine kokladım bu sefer sol avcum Kabe, sağ avcum gül kokuyordu. Kabeyi tavaf ederken sol omzumuzu Kabeden yana çevirip tavaf ediyorduk. Allahım, Yarabbim, Sevgilim sana şükürler olsun. Güzel kokunuz avuclarımdaydı. Allah’ım bu güzel kokuları benden eksik etme diye dua ettim. Meidnedeyken sağ avcum birkaç kez daha gül koktu. Hacı annelerin biri inanmıyordu, yine avuçlarım gül koktuğu birinde ona koklattım. Dalga geçermiş gibi gülümseyen suratı allak bullak olmuştu ve ‘’hakikaten gül kokuyor’’ dedi.
Şimdi namaz kılarken, kabe kokusunu duyuyorum. Gözlerimi kapatıp Allah (CC) için Hz Muhammed Mustafayı (SAV) göz yaşı döktüğümde ve göz yaşlarımı sildiğimde avuçlarım gül kokuyor. Burada mucizeler yaşıyordum.
Medinede bazen beşikteymiş gibi sallandığımı ve ayaklarımın altındaki toprağın hareket etttiğini hissediyordum. Anneme ve diğer hacı annelere sizde hissediyormusunuz diye sorduğumda, bir şey hissetmediklerini söylüyorlardı. Bu hissettiğim şeyi hocamıza sordum. Hocamızın şaşırarak’’Medinenin altı boş, yani belli bir toprak katmanından sonrası boş onu hissetmişsin’’ dedi. Rabbim ve Gül kokulu Efendim, Sevgilim bana çok güzel şeyler hissettirmişti.
Bu gün sevgililer günü, benim sevgilim Rabbim (CC) ve gül kakan Hz Muhammed Mustafa (SAV) efendim sevgilimdi. Ben onlardan başka sevgili istemiyorum ve onlarında beni hep sevmeleri ve yanımda olamalarını istiyorum. İnşallah birlikteliim hep devam eder
Bir dahaki bölümde Uhud savaşı, savaşta yaşananlar, kutsal yerlere ziyaret ve hurma bahçesi
YORUMLAR
güzel yazı manevi duyguları bol allah herkese nasip etsin diyor yüreğine sağlık ablacım
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Zamanın olduğunda birinci bölümden okmanı tavsiye ederim
ayıca
Peygamber efendimiz sahabilerine dermiş ki: En çok kimleri seviyorum ve kimleri görmeyi çok isterdim biliyormusunuz.
Sahabilerde : Kimi efendimiz. Diye sorarlarmış
Efendimiz de: Ben öldükten uzun yıllar sonra beni görmediklerli halde beni seven bana aşık olanları görmeyi istiyorum ve onları çok seviyorum. Demiş.
Peygamber efendimiz ''Kabrimi kim ziyaret ederse ben onları görürüm ve onlara şefaat ederim'' demiş.
İnşallah şefaat ettiklerinden olurum.
Aşk'ın ölümsüz olmasını istiyorsan aşkı hiç bitmeyecek birine aşık olmalı insan
teşekkürler
selam ve sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Sahabilerde : Kimi efendimiz. Diye sorarlarmış
Efendimiz de: Ben öldükten uzun yıllar sonra beni görmediklerli halde beni seven bana aşık olanları görmeyi istiyorum ve onları çok seviyorum. Demiş.
Peygamber efendimiz ''Kabrimi kim ziyaret ederse ben onları görürüm ve onlara şefaat ederim'' demiş.
İnşallah şefaat ettiklerinden olurum.
Aşk'ın ölümsüz olmasını istiyorsan aşkı hiç bitmeyecek birine aşık olmalı insan
teşekkürler
selam ve sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Sahabilerde : Kimi efendimiz. Diye sorarlarmış
Efendimiz de: Ben öldükten uzun yıllar sonra beni görmediklerli halde beni seven bana aşık olanları görmeyi istiyorum ve onları çok seviyorum. Demiş.
Peygamber efendimiz ''Kabrimi kim ziyaret ederse ben onları görürüm ve onlara şefaat ederim'' demiş.
İnşallah şefaat ettiklerinden olurum.
Aşk'ın ölümsüz olmasını istiyorsan aşkı hiç bitmeyecek birine aşık olmalı insan
teşekkürler
selam ve sevgiler
efendim yazınızı okurken sizinle aynı duyguları yaşar gibi oldum ve heyecan duydum bende kutlarım sizi saygılarımla
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Sahabilerde : Kimi efendimiz. Diye sorarlarmış
Efendimiz de: Ben öldükten uzun yıllar sonra beni görmediklerli halde beni seven bana aşık olanları görmeyi istiyorum ve onları çok seviyorum. Demiş.
Peygamber efendimiz ''Kabrimi kim ziyaret ederse ben onları görürüm ve onlara şefaat ederim'' demiş.
İnşallah şefaat ettiklerinden olurum.
Aşk'ın ölümsüz olmasını istiyorsan aşkı hiç bitmeyecek birine aşık olmalı insan
teşekkürler
selam ve sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Sahabilerde : Kimi efendimiz. Diye sorarlarmış
Efendimiz de: Ben öldükten uzun yıllar sonra beni görmediklerli halde beni seven bana aşık olanları görmeyi istiyorum ve onları çok seviyorum. Demiş.
Peygamber efendimiz ''Kabrimi kim ziyaret ederse ben onları görürüm ve onlara şefaat ederim'' demiş.
İnşallah şefaat ettiklerinden olurum.
Aşk'ın ölümsüz olmasını istiyorsan aşkı hiç bitmeyecek birine aşık olmalı insan
teşekkürler
selam ve sevgiler