- 1183 Okunma
- 15 Yorum
- 1 Beğeni
ANNELER GÜNÜ VE YETİM ZEYNEP
Anneler günü diyorlar bir teleş bir koşuşturma acaba hangi annemin günü ki?
Her gün düşünüyorum, Oktay`a sordum bilmiyorum anneme sor dedi. Kapıdan giren ilk anneme sordum, hangi annemin günü anne diye? O da bir şeyler anlatti ama anlamadım ki . Olsun peki dedim anlamış gibi yaptım ama anlamadım. Gece en ıyısı yarın anneme sorarım dedım, ona bir şey sorunca sarılıyor ağlıyor anlatıyor ben en çok o annemi seviyorum. Sabahı zor ettim, kapıdan girer girmez anne senin günün mü dedim? Evet ama bütün annelerinde dedi. Nasıl dedim?
Herkesin annesinin günüymüş dedi, anneye resim yaparsin dedi, ama hangisini çizeyim ki diye düşündüm? En iyisi ben Oktay`a sorayim. O da bilmiyorum dedi. Bizim annemiz yok ki dedi, neden dedim? Işte yok dedi! Oktay ağladi, ellerimle göz yaşlarını silecektim ittirdi...
Bende gitim, odada ağladim, peşimden geldi ve benim gözyaşlarimi sildi. Ağlama, annemiz gelecek dedi yine anlamadim ama Oktay ağlamasın diye sormadım.
Anneme sormaya gitim. Anne benim annem nerede dedim? O ne demek, bak biz buradayız ya dedi. Ama Oktay bizim annemiz yok diyor!
Anlaşıldi gel Zeynep dedi. Aldı beni götürdü, kucağına oturttu. Bak Zeynep, senin annen yok. Tabii ki buradaki bir çok cocuğunda... Der demez Oktay`ın dedim? Aklim onda hep...
Onunda, dedi. Peki nereye gittler?
Zeynep, seni Zeynep Kamil Dogum evinin önünde buldular. O yüzden adın Zeynep. Kim bırakmış kimse bilmiyor dedi. Oyle çaresiz, öyle çaresizdim ki o anda hiç bir şey anlamadim sadece ağlamak istedim ve anenmin kucağindan atladiğim gibi Oktay`a baktım yoktu. Odama gidip ağladim ağladim anne neredesin dedim? Dua ederek uyudum oracıkta...
Anne neden beni biraktin, yoksa yoksa sen Zeynep Kamil`e mi gitin? Anne neden beni de götürmedin, anne ya Oktay`ın annesi nereye gitti? Bir sürü kardeşım var burada, anne onları da sen mi bıraktın? Müdür babam siz kardeşsiniz diyor, ne demek anne?
Sen de kardeşıne mi gittin anne? Anneler günüymüş, ben senin resmini yapayım mı anne?
Bir kaç gün bu fırtınalı zamanı yaşadim boyun bükerek.
Bu gece çok dua edecegim anne, ne olur gel ruyama gel anne resmini yapacagim. Aanne sen meleksin değil mi? Anne, anneler melek diyor müdür babam, cennet de diyor. Anne neden beni de götürmedin cennette? Bende melek olurum anne, hiç seni üzmem anne, yemeğimi yerim, hiç bir yeri dağıtmam anne, ne olur anne sarıl bana...
Uyumak istiyorum anne, gel rüyama gel anne...
Öylece uymuş kalmıştım annem gelmişti o bir melekti onun kokusu sanki cennet gibi diğer anneler gibi değildi. Kucağına aldi beni, salıncak gibi elleri öyle güzeldi ki. saçlarimi okşarken kadife gibi öpen dudaği, annem gibi anne anne kokun, kucağın ne kadar güzel. Dünya gibi cennet gibi anne...
Sabah olmuştu, Zeynep kalk kahvaltı zamani dedi annem. Ama ben gözlerimi açmak istemiyordum, sen gitme diye öyle sıkı kapattım ki, açmayacagim! Kal anne, kollarım boynunda sarılı kalsın, ne olur anne ne olur?
Yataktan gözlerimi açmadan kalktım, düştüm anne. Haydi yüzünü yıka dedi annem, gitim yıkamadim sularda boğulursun diye. Anne kahvaltı da ne var biliyorum, sanada yedırecegim, anne ne olur gitme bak açmiyorum gözlerimi...
Ah anam ah sandalyeye takılıp düştüm, işte açtim gözümü. Gittin anne, gitin... Ne olur anne, geri gel ne olur, bak yarın anneler günü resmini cizdim, verecegim anne verecegim...
Gelmedin anne, esmın kaldı elimde. Anne ben hiç Zeynep Kamil`e gitmeyecegim, Oktay`da öyle diyor... Biz evleneceğiz Oktay`la anne, onun babasıda yok hoş benimde yok ama o rüyasında görmedi bende... Dua et diyorum, gelirler diyorum, gelmesinler diyor! Ama Zeynep biz hiç Zeynep Kamil`e gitmeyeceğiz diyor ...
Yılarca yüzlerce annelerle anneler günü kutladım anne sensiz şimdi benim anneler günüm kutlanıyor anne iki torunun ben ve Oktay ellerinden öpüyoruz cennet kokulu anam kokun uzerıme sınmış duruyor hala unutmadım bir tek gece rüyada olsa kucağına alışını ama anne ben çocuklarımı kucağımdan hiç indirmedim indirmiyeceğim ciğer parem annemmmmmmmmmmm ...
( BU VESİLEYLE TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM=
GURBET MELEĞİ
YORUMLAR
Yazınızdan çok etkilendim ve üzüldüm sevgili dost kalem.
Allah anne-baba kıymeti bilenlerden eylesin tüm insanları.
Doğacak çocuk doğumdan bir gün önce Allah ile görüşür.
Bebek: "Allah'ım dünyaya gideceğim ve orada ne yapacağımı bilmiyorum.".
- Ben senin için bir melek yarattım ve o seninle ilgilenecek..
- Allah'ım onların dilini bilmiyorum. Onlarla nasıl anlaşacağım. Nasıl iletişim kuracağım..
- Senin için yarattığım melek, o sana sabırla onların dilini öğretecektir.
- Allah'ım dünyada duyduğum kadarıyla çok kötülükler varmış.Onlarla nasıl
basa çıkacağım bilemiyorum.
- Senin için yarattığım melek, seni cani pahasına kötülüklerden koruyacaktır.Merak etme.
- Allah'ım sana tekrar nasıl döneceğim?
- Senin için yarattığım melek, bana nasıl döneceğini sana anlatacaktır.
---- Derken Melekler gelir ve dünyaya gitme zamanının geldiğini
söylerler ve çocuğu Allah'ın huzurundan götürürlerken bebek tekrar sorar.
- Allah'ım benim için yarattığın meleğin adi ne?
- Adinin önemi yok ama sen ona ANNE diyeceksin...
....................................................(ALINTI)
neredeyse şafak sökecek beni ağlattınız tebrikler...
ANNE VE ÇOCUK
( Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın )
Şiirin Hikayesi
1- şiir bir kerede yazıldı.Üzerinde bir düzeltme,ayrıca estetik yada sanatsal bir kaygı güdülmedi;çocuk saflığıyla çalakalem ortaya çıktı...
2-sulumezar,izmir konakta bir tütün fabrikasının adıdır.yüzlerce kadının çalıştığı ve bir çoğunun bugün hayatta olmadığı (adı gibi mezar olmuştur)sulu bir yerdir; deniz kıyısında...
3-şiirin sonlarına doğru söylenen;bir yüzünün aklığı /bir de tütün müptelalığım sürüyor anne/göremediğin..
sözleri ile o vakitler sigara içmediğim ve yıllar sonra dünyaya gelen ilk oğlumun ak teniyle babaannesine benzemesi ve benim tütün tiryakiliğimin annem sonrasında başlamasına göndermedir..sevgilerle...
--------------------------------------------------------------------------------
Gün doğmadan doğardın evimize
Ak alnınla karşılardın günü
Sobayı yakar
Koyardın yaşlı demliği ateşe
Sımsıcak bir sabaha uyanırdık anne
Sonra çantanı hazırlar
Düşerdin karanlık yollara
Seni alıp götürecek o otobüs
Gelene dek, kim bilir ne hayaller
Kurardın anne
Sulu mezar da ağır ağır
Çiğ tütünü içine çekerdin
Akşama dek
Ekmek için diri diri
Mezara girerdin anne
Paydos zili çalınca
Aynı telaşla hazırlayıp çantanı
Çocuklara alınacakları doldurup içine
-Ver elini çoban çeşme-
Kendini eve zor atıp
Yorgun düşerdin anne
Usulca yanına sokulup
Koklamak için seni
Annem, annem
Çekerdim ben de seninle
Çiğ Tütünü ciğerlerime
(…….)
Bir nisan sabahı
Göçüp gittin anne…
Bir yüzünün aklığı
Bir de tütün müptelalığım
Sürüyor anne,
Biri bende biri oğlumda
Göremediğin…
Acıklı bir yazı.Teşekkürler.
Bu vesile ile tüm analarımızın anneler gününü kutlarken ,Annelerimize sağlıklı uzun ömürler dilerim.
Cannn kimbilir Zeynep Kamil'e giden ve dönmeyenlerin ne çok sebepleri vardır...? İnan Ayzberg ten büyük umutlarla gittiklerine eminim onlar yok ama hala bizdeler,ama biz onlarsız asla olamayız.Nefis bir anlatımdı...Rüya olduğuna inanmak isterim..İnşaallah tamamen rüyadır...Ya...değilse bile alışmak lazım.Evet bizler mükemmel anneler olmağa çalışıyoruz bu bir gerçek.Galiba bizim çocuklarımız bizden daha şanslı.Ya onların çocukları...? Bu küresel dünya,berbat toplum içerisinde nasıl büyüyecekler...Haydi ANNE BENİ DUYSANNNNAAAAA.....Dosta Selam olsun.CANNN
Gerçek anne ve baba sevgisinden mahrum bir ortamda büyüyen çocukların ruhlarında hissettikleri burukluk hayatları boyunca devam etmektedir. Bu burukluğun telafisi hiçbir zaman mümkün değildir. Böylesi durumda olan çocukların barındıkları yuvalarda onlara verilmeye çalışılan sevgi ve şefkat hiç bir zaman anne ve babalarının yerini tutmaz ve bir teselliden öteye de gitmez. Bu yazıda söz konusu olan Zeynep ve Oktayın durumu da bunu açıkça gösteriyor. Dilerim ki dünyada hiç bir çoçuk gerçek anne ve babasının sevgi ve şefkatından mahrum büyümesin. Anneler gününü idrak etmeye çalıştığımız bu günlerde böylesi dramatik bir yazıya imza atan Gurbet Meleğini yürekten kutluyorum.
Ana yüreği
bir gün annesinin özene bezene garibanlıkla büyüttüğü üzerine titrediği yavrusu büyümüş bir kızı sevmiştir...
sevdiği kızın bir türlü bitip tükenmeyen istekleri karşısında annesinin de yardımı ile başa çıkmaya çalışır ve kız en son isteğini dile getirir "beni gerçekten seviyorsan annenin ciğerini söküp getir" genç çaresizlik içinde konuyu annesine açar ve annesi de "sen mutlu olacaksan tamam" der genç kendisini bu yaşa getiren annesinin ciğerini o gece uyurken alır ve sevdiği kıza doğru karanlıkta koşmaya başlar
derken ayağı küçük bir kaya parçasına takılır ve
yere düşer canı öylesine acımıştır ki...acıdan yerinden kalkamaz derken toza bulanmış annesinin ciğerinden ince sıcacık bir ses gelir" ah benim canım yavrum"......
yüreğine sevgiler...yukarıdaki hikaye beni çok etkilemişti.yazında çok etkiledi.harıka paylaşımların var.seni yürekten selamlıyorum esen kal............
Dünyada bir tek pazarlıksız sevgi olduğuna inanırım;annenin yavrusuna olan sevgisi.O na sevgi demekte aslında çok kolay deyil,çünkü,annenin çocuğuna olan sevgisi;babanın,dayının,dedenin sevgisi değildir,o bunlardan fazla bir şeydir.Sadece sevgiyle izah etmemiz yeterli değil kanımca.O başka şeylerle harmanlanmış bir sevgidir,neler yok ki içinde...Annenin çocuğuna inişi gibi,çocuğun da anneye tırmanışı,o da diğer sevgilerimizden fazla bir şeydir.Öyledir ki,hayvanlarda bile bu ilişki,hayvanların diğer ilişkilerinden farklıdır.
Biz bir çocuğa ,ya,annesi yokmuş dediğimiz de,çocuğu yeterince anlamış ve teselli etmiş olmuyoruz.O aslında yarım dünyalı bir çocuk.Gerçekten annesiz büyüyen bir çocuğun,varlığı ve eşyayı,bu acıyı tatmamış insanlar gibi algılaması mümkün değildir.Dengeler oturduğunda da,çocuk zaten seçimini yapmış hayatına çoktan yön vermiştir.Çoğu şeyi ardında yarım bırakarak.Ben hayatımda,gözlerimi dikerek bakamadığım tek şey,annesiz bir çocuğun gözbebeyidir.Asla bakamam ve başımı çeviririm.
Dünyada,ülkemizde,mahallemizde,sokağımızda bunlardan o kadar çok ki...Ve hiç bir şey yapmıyoruz.Çoğu zaman da hakaret ediyoruz.Çünkü agresif olur bu çocuklar.Ne günahı var ki,o hayatı öyle algılıyor.Fazlası onun kapsama alanı dışında kalır.
Başta sizlerin ve bütün annelerin,anneler gününü kutlar.Yürekten saygılar sunarım.Bütün bu gevezeliğim hep yazınız güzel demek içindi.Ben anneli bir çocuktum.Daha ne olsun!...Selam,saygı.
hyazici58 tarafından 5/9/2008 3:31:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
İçler acısı..
Anneler günün hem severim hemde istemem..
Köydeki anam ne anlasın anneler gününden heleki anneannem.. :(
Şehirdeki annemize hediyeler övgüler.
Kasabalıya denk geldi hürmetler..
Köyüm , köyüm her gün anamı eyeler..
Neylesin neylesin günler..
Bir anne olarak teşekkür ediyorum..
Tüm annelerin "ANNELER GÜNÜ"nü yürekten kutluyorum..
Sevgiler..