- 494 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ANEKDOT VE SORU
Arkadaşlar önce size bir anekdot nakledip ardından esas meseleye parmak basmak istiyorum.Ben Yüksek Okulu Konya’da bitirdim.(Eğitim Enstitüsü 3 yıllık mezunları veriyordu o zamanlar).Ben 3 yıl sonunda okulu bitirdim ve 20 yaşımda öğretmen oldum.
Matematik Bölümünde okuyan ve sürekli kızlarla gezen bir öğrenci vardı. Arkadaşları sadece kızlardı. Yani ne zaman görsem bu çocuğu hep kızların yanındaydı. Aradan yıllar geçti. MEB aldığı bir YÖK’le işbirliği yapıp bizim gibi mezun olanlar için Lisans Tamamlama Uzaktan Eğitimi başlattı. Sınava Yozgat’ta hazırlandım.8 ders vardı. Kitaplar gelince göz gezdirdim ve şu altı dersi kesin geçerim ilk sınavda dedim ve sadece yüzüne bakıp altı dersten geçtim. İkisini bilerek bıraktım. Bir sonraki yıla. Sınava Gazi’de girdim. Sınav sonrası okulun önünden geçerken dışarıda sınav bekleyen kalabalık gördüm ve önünden geçerken bir de ne göreyim. Bizim okuldaki o kızlarla gezen hergele. Bu seferde bayan öğretmenlerle tek başına onların içinde, görmeyim mi? Pek fazla şaşırmadım ve içimden söylenerek, Allah müstahak’ını versin, huylu huyundan vazgeçmemiş diyerek oradan ayrıldım.
Bir diğer husus da şöyle.”Ben Eğitim Enstitüsünde Vitir namazıyla tanıştım. Okul Müdürümüz Salih Zeki İsmailoğlu bir trafik kazasında rahmetli olmuştu. Okulun yurdunda kalıyordum. Ve arkadaşlarla şimdiki İlahiyat Fakültesinin bahçesindeki camiye gittim ve orada tanıştım. Gerçi Cumalara gidiyordum, elimden geldiği kadar ama duyarlı birisi değildim…
Şimdi sadede gelelim öyleyse: Eğitimin ne kadar önemli olduğunu bir ülkenin geleceği olduğunu ve toplumun şekillenmesinde baş aktörün öğretmen olduğunu, öğretmen ve eğitimin toplumun aynası olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek var mı bilmem.
Öyleyse:Çocukların yetişmesinde “emin eller olan öğretmenlerin,toplumun değer yargılarını aktarma ve geleceğe ait iz bırakma formasyonu altında,Hz.Ali efendimizin “çocuklarınızı yirmi yıl sonrası için hazırlayınız”feraseti göz önüne alınarak,teslim ettiğiniz çocuklarınızın nasıl bir öğretmen elinde yetişmesini istersiniz?
Şimdiki resmi eğitim formasyonundaki ölçütlerin herhangi bir kaygıya yer bırakmadan ve herhangi bir art niyet düşünmeden”çocukların eğitiminde yeterli bir müfredat olduğuna kanimisiniz? Ya da kısaca yeterli buluyor musunuz?
Ocak 2007’de sağlık bakanlığı hekim seçme hakkı getirmiş, hastalar için, bu konuda istediği hekime muayene olma hakkı getirilmişti. Size şayet öğretmen seçme hakkı verseler bunun olumlu olduğunu düşünür müsünüz?
Nesillerin korunmasında ve toplumun ilelebet devamında kültürel ögeler baş akçe olduğuna göre, ve bizde toplumsal konumumuzu göz önüne aldığımızda, değer yargılarımızı dışlayan bir anlayışın ve başka kültürlere açık kapı bırakan ve moda akımı adı altında değerleri altüst eden bazı formatların bizi veya çocuklarımızı etkisi altına alıp bizi bizden uzaklaşmasından yana mısınız? Yoksa kendi kültürümüzün aksesuarları ile yetişen bir gençliğin bizi bize yabancı kılmayan bir ölçünün zengin aksesuarları ve kendi kimliğimizle örülü bir formasyonuyla bezenmiş, bizden öncekileri de anlayan ve ilham alan bir değerler örgüsü içerisinde yetişip kalmasınımı istersiniz?
Hiçbir art niyetim yok. Sadece toplumsal gelişme, eğitimde kalite ve ilerleme ve öncüller bazında
Çağı anlama ve ötelere uzanan bir hayatın espirisini kavrama açısından değerlendirme yapmanızı istirham eder, Saygılar sunarım.(Yusuf Erdoğan)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.