OROPA-LOVE
Bir yaz sabahı.
uyuduğum odayı sabah güneşi mesken edindiğinden hep erken uyanmak zorunda kalıyorum. Boncuk boncuk ter dökerken, gözlerimi açmaya mecalim yok. Güç bela bir hamleyle baş ucumdaki pencereyi açıveriyorum..
-ohh….
Odanın içini serin bi sabah rüzgarı dolaşıyor, rüzgarla beraber içeri dolan ıhlamur kokusu. Uyunur mu artık!
Herkes uykudayken evden kaçmalı. Bir mp3 ,cep telefonum bir kağıt bi kalem..
Bir de bit pazarından aldığım orijinal konverslerim, en paspal halim- bazı zamanlar dünya umrumda olmuyor-.
Bahçe kapısını sessizce kapatıyorum ki babannem uyanmasın, yakalanırsam yandım. Ellerim cebimde sokağın yokusunu iniyorum. kulağımda hiç görmediğim memleketlerin türküleri ... Galiba delikanlı kızı çok sevmiş olmalı , hasret dolu bi tınısı var sesinin.
Sokağın sonuna geldiğimde taze bakkalın henüz uyanmadığını görüyorum, ekmekler yine kapının önünde . miss gibi de koktular be. Azıcık ucundan alsam ya.. yok ama olmaz yanımda 5 kurus yok. İyisi mi buradan hemen uzaklaşmalı.
Bakkalın karşısındaki mahalle camisini de ardımda bıraktım. Çocukluğum geldi aklıma. İlkokulda öğlenci olduğum sıralarda, akşamları caminin önünden geçemezdim.o zamanlar henüz belediye el atmamıştı ölü yıkama işine, her mefta kendi camisinde yıkanıyordu ve geçtiğimiz yolun üstünde gasilhane vardı. Çocuk aklı işte , kalp atışlarımın nasıl hızlandığını ve oradan rüzgar gibi geçişlerimi anımsadım. Pehh.. ama suç bende değil . o yaşlarda mahallede bi kaç sınıf yukarıdaki ablacıklarımız mezarlıklı hikayeler, parmağı kesilen ölüler, hortlak görmüş taksici masaları anlatırlardı kuytularda. Yaa gördünüz mü herkesin çocukluğu böyle aksiyonlu geçmiyor!
Ohoo zengin muhitini geçmişim bile. Sonunda yokuşu bitirip düzlüğe varıyorum .minübüs yolunu takip ettin mi karşında masmavi boğaz. Martılar ve uzaklardan geçmekte olan yük gemileri. Az ileride sahil güvenlik, kıyıdan devam edince de kireçburnu sahili…işte benim mekanım.
Evet evet burada oturmalıyım.kulağımda oropa-love çalıyor. Lazca bir sevda türküsü. Oldu mu ama hiç. İnsanın aklına sevda düşürülür mü şimdi.ohoo kalem ve kağıtla oynamaya başlamışım bile sonum pek hayır değil. Ama yok yok aklımdan geçeni yapmayacağım bu kez. Ne de acıklı söylüyor bee! Bitsin söz gidicem. bu kadar kaçak hava yeter bana. Evdekiler uyanmadan sabah sefamı sonlandırayım.
Bak bitti…
Kağıtta ne yazıyor peki?
Ezberden düşen bi kaç mısra:
“başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız”
….
Diyorum hepimizin bir gizli adı olsa gerek
belki çocuk ve ihtiyar, belki kadın ve erkek
hepimiz, herbirimiz gizli bir isimle adaşız
yoksa şimdiye kadar hesapların tutması lâzımdı
hayatımıza kendi adımızla başlardık
bilmediğimiz bir isim, hesaptaki bu açık
belki dilimi çözer, aşkımı başlatırım
aşk yazılmamış olsa bile adımın üzerine
adımı aşkın üstüne kendim yazarım.
(ismet özel)
Hadi eyvallah martılar.
Gelirim yine…