- 1065 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
RÜZGARDA SAVRULAN DUYGULAR
RÜZGARDA SAVRULAN DUYGULAR
Geleni karşıla varsa mecalin,
İyelik üzre tut, niyetin, fi’lin,
Dünya devranında açık tut elin.
Devran senden gider, devran eğlenmez.
Bu dünya, gürültü, dava, kavgadır,
Kimi ver de verdir, kimi al da aldır,
Yaranlar, bu dünya şuna misaldir,
Şimşek çakar gökte, baran eğlenmez.
Koynun açar bir gün yer seni gizler,
Kara kumla dolar, bu nergis gözler,
Adınla övünme, çimenli düzler,
Çimen sende kurur, seyran eğlenmez.
Mahtumkulu söyler, arif dostuna,
Kim kalır düşemeyen ecel destine,
Felek bir gün salar yerin astına,
Ağızdan dil gider, zeban eğlenmez.
Mahtumkulu Firaki
“ Hüzün çağlar gözlerinin yaşında, kim görür, kim anlar ve kimler dinler.” Sözlerinin derinliğinde kaybolurken, birazdan güneş batacak, gökyüzü kızılın, sarının ve turuncunun tonlarına boyanmaya başlayacaktı. Gökyüzündeki ahenk ve ışıltılar kendi ritimli danslarını yaparak muazzam bir renk uyumu oluşturuyorlardı. Gökyüzündeki ahenk gibi biz kendi hayatımızın akışını sürekli aynı düzen içinde akılcı planlar yaparak denetleyebiliyor muyuz? Gecenin sessizliği ve karanlığı hayatta kalabilen gölgeleri bile görünmez kılarak karanlığın gücüne boyun eğdirirken. Bu mümkün değil, büyük bir okyanusta yaşıyoruz, bizse bu okyanusta küçük bir balığız. Balık hiç yüzdüğü okyanusu denetleyebilir mi? Bu da mümkün değil elbette, böyle düşündüğümüz an umutsuzluklar, hüsranlar ve yanılgılar yaşarsınız. Aklın ötesinde bir maneviyat vardır ve her şey olacağına varır. Aklın ötesinde bir maneviyat !
Bugün insanın başını döndüren buluşlar, hayatımızı kolaylaştırıyor ama etrafımızda ki mekanik, elektronik araçlar bir taraftan da maneviyatımızı yok etmeye de başlamıştır. Manevi duygularımız ihmal edildikçe de ruhumuz ve kalbimiz bunalıyor. Onca konfora ve imkânlara rağmen huzursuzluğumuz, doyumsuzluğumuz artıyor. Duyarlılığı, sağduyuyu canlı tutan iksiri kaybetmeye başlıyoruz. Hayatımıza tat ve renk veren, huzurlu coşkularımız olmayınca da yapıp ettiklerimiz çalkantılı sularda gömülüp gidiyor. Hâkim rüzgâr; gösterişten, menfaatten yana esince gerçek değerlerin bir kenara çekileceği bellidir. Hayatımız bir şatafat ve menfaat çarkı içinde döndüğünden erdemli duygular da bu çarkta savruluyor. Siz bu çarka neler katıyorsunuz? Savaş, öke, kırgınlıklar, şiddet mi yoksa sevgi, barış, dostluk, aşk, inanç ve ahenk mi? Bugün tüm dünyada daha fazla insan hızlı yaşamlardan kurtulup maneviyata yer açmaya çalışıyor. Çağımızda duyarsızlık yaşanıyorsa, insani değerler göz ardı ediliyorsa, bundan şikâyetçiysek ruh ve gönül dünyamızı renklendirecek gerçeklerin peşinden gitmeliyiz. Mevlana yedi yüz yıl önce bir ayağını Hak’ta sabitleyip diğer ayağını bir pergel gibi açabildiğince açabiliyorsa günümüz insanı da neden teknolojiyle birlikte hakikat düşüncesine ayarlı gönül pusulasıyla dolaşmasın. Şems-i Tebriz-i de hayatın kırk kuralından birinde der ki ‘Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengârenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki, ağlar, perişan olur onun için. Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı, kırar ve atar. Ya aşırı kıymet verir, ya kıymet bilmeyiz. Aşırılıklardan uzak dur.’İnsanı yozlaştıran dumanlarını, riyakârlığını, vefasızlığını, yalanını ve diğer insanları hor görenleri kendinizden uzaklaştırın. Unutmayın ki ‘ yaşayan ölür, ölen fani olur’. Bir gün gelecek ruhlar ve gönüller erdemli duyguların kıymetini bilecek, sahih ve nitelikli olan hiçbir şey zayi olmaz.
Bir medeniyet inşa edilirken yalnız bir sütun üzerinde yükselmez, o medeniyeti yükselten sütunlar birbirine omuz vererek birlikte yükselir. Barış, birlik, beraberlik, sevgi, dostluk, vefa güçlü sütunlardır. Sevgi dolu yaşamak, hayatı yaşamaktır. Hayatı yaşama biçiminizde sizin kendinize ve hayata armağanınızdır.
Hayatın gündelik koşuşturmalarında bulunanlar, gözlerinizi, kalbin ve ruhun emrine vererek bakarsanız, karanlık dünyanıza binlerce ışık saçılır. Yitip giden, eksilmekte olan o güzelim duygulara sahip çıkarak.
Sevgiyle Kalın.
YORUMLAR
teknoloji hayatımıza milyonlarca güzellik,hız,kolaylık,rahatlık getirdi
ama
mektupları
tren garlarını
sevdayı
saygıyı
platonik sevgileri
huzuru aldı götürdü...
...
harikasınız
iyi anlatımdı
büyük keyif aldım..
teşekkürler mavibakış
Bodrum mavisi tebessümleriniz hep sürsün :)
mavi bakış
ALPEREN OZAN
size yakışacağını hissettim..
başarılar
iyi anlatımlar iyi yüreklerrden gelir...