Mektup Son
Her nefis ölümü tadıcıymış, Tanrı nefsini öldürmek için çıkmış ve günlerden bir gün, aslında yokken gün, daha ne dünya ne güneş varmış. Bir varmış, sonra bir bakmış yokmuş. Herşey o anda olmuş. Kun demiş, alevler çıkmış, kun demiş su yürümüş, kun demiş rüzgar esmiş, kun demiş toprak hepsini yutmuş, kun olmuş artık yekun. Gelen gelmiş, giden gitmiş, yanan yanmış.
Hayat, hay olansa eğer ben neyim demiş birisi, birisi de demiş ki ya biz? Sana var da elma bize yok mu, sende var da biz de? Başlamış ayrılık gayrılık. Gerisini bilen çok, öncesini bilen yok. Demiş birisi yalnızım, demiş diğeri üzülme, yalnızlık Tanrılıktır biraz.
Biri acımış, biri acıyana acımış, biri hiçbirine acımamış, Tanrı herkese acımış. Biri yemiş, biri bakmış, yemişin tadı nasıl ki aceb demiş. Bir ıslanmış, biri üşümüş, biri yanmış, biri yakmış. Birileri sıkılmış, birileri aptalmış, birileri deha. Tanrı bölmüş, nasibi olan almış, almayan sona kalmamış, dedim ya Tanrı herkese acımış.
Gökten 3 elma düşmüş, amma 4 kafa varmış. 1 kafa küsmüş. Küseni tavşana, küsüleni dağa benzetmiş. Küsülen 1 hepsine gülmüş, Tanrı baba acımış, Tanrı baba üzülmüş, o 1 e elma yollamış. O bir istememiş. Elmana da sana da dememiş tabi ki, yakışmaz, sadece elmaya bakmış, yürümüş.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.