- 2516 Okunma
- 15 Yorum
- 1 Beğeni
NE KADAR DA ÇOK YANILIYORSUNUZ BEYEFENDİ
Edebiyat Defteri Sitemizde şiirler bölümünde ’Şiirim Hikayesi ’ Diye bir bölüm var da yazılar için öyle bir bölüm yok.
Varsın olmasın...Ben ilk kez böyle bir bölüm yapıyorum ve yazımın hikayesini yayınlıyorum önce.
YAZININ HİKAYESİ:
يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُم بِاللَّهِ الْغَرُورُ
Ey insanlar! Muhakkak ki Allah’ın vaadi haktır. Öyleyse dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. Aldatıcılar da sizi Allah ile aldatmasınlar.
Fatır Suresi 5. Ayet
---------------------------------------------------------------------------------
Muhterem Beyefendi
Oldukça uzun zaman oldu size mektup yazmayalı. Sizi çok ihmal ettiğimin farkındayım lakin ne zaman size mektup yazmaya kalksam bizim mahallenin köpekleri paçalarıma yapışıyor. Bir kısmı soldan, bir kısmı sağdan çekiştirip duruyorlar. Bir türlü size dönme fırsatım olmuyor. Şu mektubu yazarken bile hâla bana hırlayıp havlamaktalar ama artık çok da aldırmıyorum. Alıştım herhalde...
Neyse...Nerede kalmıştık en son olarak? Dur bakayım, hatırladım. Bize ’ O tencere tava çalanları dava edin, mahkemeye verin ’ Demiştiniz. Ben de ’Bir oğlum var..İşi esnasında ayak baş parmağı kırıldı. ’On gün iş göremez’ raporu aldı ama onu o haliyle çalıştırdılar. Daha sonra da işinde yeterli performansı gösteremediği gerekçesiyle işten attılar. O da dava açtı ama davası hâla sürüyor...Alabileceği tazminat parası kadarını zaten avukata verdik... Şimdi çoğu hakim ve avukat olan ya da ülkenin en güçlü avukatlarını tutabilecek paraya sahip olan komşularımızı nasıl dava edebilirim? Bu nasıl bir akıldır, dahası bu nasıl bir körlüktür ki insan yönettiği ülkenin hukuk sisteminden habersiz olur?’ Demiştim o en son mektubumda.
Bizim dava hâla sürüyor Muhterem Beyefendi. Kendi kendime ’ İyi ki de senin aklına uyup tencere tava çalan para babası komşularımı dava etmemişim..Bir de o davaya bulaşsaydım ömrüm mahkemelerde geçecek; tazminat alayım derken bir de altından kalkamayacağım mahkeme ve avukat masrafları sırtıma yüklenecekti ’ Diyorum.
Ana menüye...Pardon, ana konuya dönelim.
Muhterem Beyefendi.
Ana konumuz nedir biliyor musun? Senin yanılgıların.
Önce Beşarla kolkola gördük seni...’Onun adı Beşar, alır seni boşar ’ Dedik o günlerde...Kimimiz de ’ Aman ne kadar şık ve zarif bir karısı var adamın..İşte tam bir Avrupalı... First Lady dediğin işte böyle olur..Bir şu kadındaki modernliğe, zarafete ve çağdaşlığa bak bir de bizim First Ladylere...Bizimkiler resemen öcü gibi ’ dedik.
Çok geçmedi...Beşar oldu kaşar. Yani düşman...’Neden o gün öyleydi de bu gün böyle oldu ?’ Diye sorduk...’YANILMIŞIM ’ Dedin.
Neyse..’ İnsan beşer, beşer şaşar..Beşar şaşar. Olur böyle işler. ’ dedik.
Ülkede Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat, Davul Tozu, Minare Gölgesi vs. adlar verilen bir sürü dava ve bu davalardan dolayı hapse atılan pek çok insan oldu. Sen önce ’ Çok büyük bir suç organizasyonu kurmuşlar. Her şeyi açıklamak elbette mümkün değil ama hepsinin de suçları çok ağır ’ Dedin...Sonra başladı hapisten çıkmalar, önce Haberal çıktı içeriden...Yahu nasıl olur hani bu adam Türkiye’nin hatta dünyanın en önde giden organ mafyasının başındaki kişiydi?’ Demeye kalmadı Balbay da çıktı içeriden...’Yahu ne oluyor?’ Demeye kalmadı pkk nın dağ kadrosu da dışarı çıktı ve hepsi de ’ Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalacaklarına yemin ederek milletvekili oldular. Sana baktık...Yine ’ YANILMIŞIM ’ Dedin özetle.
Sonra bir fırtına koptu ki düşman başına...Tutturdun ’ Dersaneleri kaldıracağım’ Diye...’ Yahu şimdiye kadar niçin kaldırmadın da açılım sayesinde Kürt oylarının sana akacağını zannettiğin , Barzani ile dirsek teması kurduğun şu anda böyle bir girişimde bulundun? Madem ki dersaneler bu kadar zararlıydı da niçin yaklaşık on iki senedir kapatmadın?’ Dedik sen yine aynı cevabı verdin: ’ YANILMIŞIM ’
Sonra Pensilvanya Gülü başladı kutu kutu pense oynamaya... Bu oyun bir çocuk oyunu olduğı için o da çocuklarla oynuyor ama bu çocuklar özellikleri, ayrıcalıkları olan çocuklar. Hatta senin çocuk da var içlerinde. Lakin kutuların içinden pense değil de milyonlarca dolarlar çıkıyor. Hani sihirbazların şapkadan tavşan, güvercin çıkarmasına alışmıştık ama ayakkabı kutusundan milyon dolarlar çıkarmak..İşte bu tür bir hokus pokusa ilk defa şahit oluyorduk.
Yok dedik...Çevresini sarmış bir sürü yiyici ... Bizim beyefendi yapmaz öyle şeyler. Çocukları da yapmaz...Biz sana olan sadakatimizi arz ettikçe adımız ’ Hırsızsever’e çıktı. Ama işin daha da kötüsü bu güne kadar akıttığı göz yaşlarıyla kararmış gönüllerimizdeki pasları yıkayıp bizi pir-ü pak eyleyen(!) Pensilvanya Gülünün, evet yurt dışında açtığı okullarıyla ülke tanıtımı yapan, dersanelerinde ve yurtlarında ehl-i iman bir nesil yetiştirdiğine inandığımız bu zât-ı muhteremin Sahte Peygamber olduğunu da öğrenmiş olduk senin sayende...Sorduk yine: ’ Peki bunca senedir ( Ki bunca sene derken sadece iktidar dönemin olan bu on iki seneyi kastetmiyorum, çoook daha eskilere dayanıyor birliktelik.) bu vatandaşın ’Sahte peygamber olduğunu görmediniz de şimdi mi aklınız başınıza geldi? Cevap yine aynı oldu: ’YANILMIŞIM’
Ergenekon davasından tutuklu olanlar için ’ Ben ’Ergenekonun savcısıyım ’ Derken şimdi ’Tekrardan yargılanmaları gerekir.’ diyorsunuz...Soruyoruz: ’Neden?’ Cevap ’YANILMIŞIM ’
’Paralel Devlet ’ diyorsunuz. ’Yahu yeni mi farkına vardın, sen bu devletin başısın, nasıl göremedin bunları?’ Diye soruyoruz cevap: ’ YANILMIŞIM’
Hanefi Avcı ’ Haliçteki Simonlar ’ Kitabını yazdığında adamı içeri alıyoruz ve ’ Namussuz herif...Emniyet Genel Müdürü yapılmadı diye onu bunu karalıyor. İçeride yatsın da aklı başına gelsin ’ Diyoruz o günlerde..Bu gün ise ’ Haliçteki Simonlar ’ Pensilvanya Gülüne karşı referans kitap oluyor...Neden? Çünkü siz her zaman olduğu gibi ’ YANILMIŞSINIZ’
Pensilvanya Gülünün dinler arası diyaloğu bir alevi dedesi olan İzzettin Doğan tarafından bile ayakta alkışlanırken şimdi aynı diyaloglar Hristiyan misyonerlik faaliyetleri olarak anılıyor. ’Yahu senelerdir bu işlerin içindesiniz nasıl farkına varmazsınız? Diye soruyoruz? Cevap: ’YANILMIŞIM’
Siz ayrıca yüzlerce hakim ve emniyet görevlisi hakkında da ’ YANILMIŞSINIZ ’
Bir o kadar iş adamı hakkında da ’ YANILMIŞSINIZ’
Bir sürü gazete hakkında da ’ YANILMIŞSINIZ ’
Eviniz dinlenmiş...Kendi mahreminizin güvenliği konusunda bile ’YANILMIŞSINIZ’
Traji komik ama seneledir ’ Helal gıda ’ diye çoluk çocuğumuza yedirdiğimiz ’ Ülker ’ Ürünleri hakkında dahi ’ YANILMIŞSINIZ ’
Siz yanıladurun bizim artık insan içine çıkacak yüzümüz kalmadı. Bu güne kadar size karşı yaptıkları her türlü muhalefeti cansiperane bir şekilde def ettiğimiz -yazının en başında belirttiğim- o itler karşısında artık tüm koruma kalkanlarımız yere düştü. Resmen ağzımıza ettiler.Dinimize , imanımıza , Allahımıza, Peygamberimize, Kitabımıza, sövüyorlar gıkımız bile çıkamıyor sizin yüzünüzden. Ölmüş analarımıza fahişe diyorlar, helallerimiz karılarımıza orospu diyorlar sesimizi çıkaramıyoruz...’ İşte sizin dininiz, işte sizin imanınız...’Sizin Allah’ınız bile para, menfaat için satamayacağınız şey yok.’ diyor ciğeri beş para etmezler ama ağzımızı açıp tek söz söyleyemiyoruz sizlerin yaşattığı bu utanç yüzünden. ’ Türk-İslam dünyasında sebep olduğunuz bu durumun vebalini ne siz ödeyebilirsiniz, ne Pensilvanya Gülü ne de sizlere bu güne kadar gönül vermiş olan bizler... Mehmet Akif’in bir şiirinde de dediği gibi bu yüce din sizin yüzünüzden maskaraya döndü.
’Yolsuzluk yapan kendi öz oğlum olsa bile onu evlatlıktan redderim’ diyorsunuz şimdi...Soruyoruz: ’ Madem ki hak ve adalet için kendi öz oğlunuzu bile reddedecek kadar yiğitsiniz senelerdir bu memlekette - sizin tabirinizle- paralel bir devlet oluşturmuş olan bu kerameti kendinden menkul şeyhi neden şeyhlikten silmediniz? Hak ve hakikat uğruna, hep referansınız olduğunu söylediğiniz İslam adına neden şeriatın keskin kılıcıyla kesip atmadınız bu çıbanı? Ama yapamazdınız. Siz ’YANILDIĞINIZI ’ Daha yeni anladınız(!) Bu arada slamın ve imanın hizmetinde olduğunu her fırsatta dile getiren Pensilvanya Gülü de ’YANILMIŞ’ Sizin hakkınızda nasıl omuşsa...Bu güne kadar oğullarınızın, uşaklarınızın yaptığı yolsuzlukları görememiş de dersanelerine dokunulduğunda gözleri açılmış garibimin.(!) Bu nasıl bir müslümanlıktır, bu nasıl bir islamın hizmetinde olmaktır ki biriniz devlet kadrolarında paralel bir yapılanma oluşurken, diğeriniz de bunca yolsuzluk yapılırken gözlerinizi kapatmışsınız?Dine karşı zaten ilgisi olmayanların, İslam karşıtlarının, din düşmanlarının eline nasıl bir malzeme verdiğinizin farkında mısınız?
Son olarak sizden tek tek kopan milletvekillerine ’ Tuzluk ’ Dediniz...Ah bir de konuşurken asabiyetinize hakim olabilseniz...Siz ’ Partimizin içinde meğer tuzluklar varmış’ Deyince muhalifleriniz ne dedi biliyor musunuz?: ’ Bu kadar çok hıyarın olduğu yerde bir kaç tane tuzluğun olmasından daha doğal ne olabilir ki?’ Ele güne rezil ettiniz hem kendinizi hem de size gönül vermiş olan bizleri....Bu arada biz yine sorduk: ’ Yahu bu güne kadar bu adamların tuzluk olduğunu anlamadınız da şimdi mi anladınız?’ Cevap malumdu tabii ki? ’YANILMIŞIM ’
Muhterem Beyefendi.
Ne kadar çok ’ YANILMIŞIM ’ Oldu farkında mısınız? Bu kadar çok yanılan bir lidere ve onun partisine oy vermemizi istiyorsunuz şimdi. Muhalifleriniz ise ’ Oyunu ona değil de kime verirsen ver ’ Diyor...Yani pkk nın siyasi kanadı HEP e de versem oyumu razılar...
Yeni nesil oyunu neye ve hangi kriterlere göre verir bilemiyorum ama seçim AKP, CHP, MHP ve HDP ( BDP , HDP olarak giriyor seçimlere malum) arasında olacağına göre ve ben bunlardan ilk üçünü daha önceleri deneyip test ettiğime göre bu sefer ’ Ya HEP,( HDP) ya hiç ’ Mi desem acaba? Madem elbirliği ile ülkenin içine ediyoruz ’HEP ’ olsun, tam olsun bari...Ne olacaksa olsun...Nereden inceldiyse oradan kopsun. Adamlar/Kadınlar hiç olmazsa bu güne kadar hiç bir konuda yanılmadılar. Bu güne kadar ’ Şu şöyle olacak ’ Deyip de oldurmakları hiç bir şey yok...’ YANILMIYOR, YANILTMIYORLAR’ Hiç olmazsa...
YORUMLAR
en büyük yanılgılarını nasıl oluyor da sizin gibi bir gözlemci farkedemiyor
barış barış deyip bunun aksini yapan kaç parti gördünüz?
her barış söylemi yüzlerce şehide mal oldu
sami biberoğulları
O yüzden ben barış, sevgi, kardeşlik gibi kelimeleri duyduğum zaman öncelikle bir irkilirim.
Selam ve sevgilerimle.
bunu siz mi kaleme aldınız?
istesem bile yazamam.
ama, detaylı düşüncelerimi sorularıma verdiğiniz sayfada yazacağım
sizi alkışlıyorum
ama
neden burada öfkeli değilsiniz de kızgınsınız?
sami biberoğulları
Demek ki eşref saatime denk gelmiş yazarken. Öfkeli olmamam ondan olsa gerek. Haa bir de 2002 ve 2007 yılında oyumu Ak partiye verdim ondan da olabilir fazla öfkeli olmamam (2007 den bu yana oy kullanmıyorum artık )
sami biberoğulları
Ben yazılarımda zaman zaman alıntılar kullanırım ama bu yazının tamamı bana aittir. İleride bu yazı dolayısıyla bir soruşturma yersem '' Vallah ben de şahidim. Sami Hoca'nın yazısıdır'' Diyebilirsin rahatlıkla..Noktasına, virgülüne kadar bana aittir.)))))))))))
Tek bildiğim bu ülkede siyaset yapanların çoğu kendi çıkarı için siyaset yaparlar.
Siyasetçiler (yönetenler) ne zaman işyerlerine bisikletle giderlerse, karavana yemeği yerlerse, ücretlerine % 2-4 zamı kendilerine, asgari ücretlilere % 50 zam onaylanırsa belki o zaman deriz ki İşte VATANSEVER politikacılar deme şansımız olur.
Yoksa mümkünü yok; Ülkemizde siyasetin tanımı şudur, kendini ve yakınlarını servet sahibi yapmaktır. Şu an hiç bir siyasi görüşüm yoktur en azında siyaseti sevmiyorum.
Beni dört yılda bir adam yerine koyanları ben de oyumu yakarak veya kulanmayarak cevap veriyorum.
Burada yazarı da, yorum yazanları da selamlıyorum.
Teşekkürler
Bizler yanılmıyoruz. Kuşkularımız her zaman vardı. Korkularımız ekmeğimiz için. Çocuklarımız sosyal devlette ki karamsarlıktan bize muhtaç olduklarından tam ümüğümüze gelip tıkanan sözümüz. Basının ile insanları yıldırması, yönlendirmesi,kimsenin devleti ile barışamadığı ve nedeninin hukukun hukuksuzlukla hükmedilmesi...
Yaraya parmak basıyorsunuz.
Sesiniz güçlü.
Tebrikler.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
...Hocam tek kelimeyle ben de sizin için aynı soruyu yöneltiyorum
...demek ki siz de "YANILMIŞSINIZ"...insan güvendiğinden dolayı yanılır...bir de takiyye yüzünden yanılır. kendiniz yanılırken iyi, Erdoğan yanılınca kötü...katılmıyorum
...BUNU BAHANE ETMEK size yakışmıyor...saygılar
sami biberoğulları
''kendiniz yanılırken iyi, Erdoğan yanılınca kötü...katılmıyorum ''
Demişsiniz.
Madde madde cevap vereyim:
1- Benim ne bakanlarım, ne müsteşarlarım, ne müsteşarlarımın yardımcıları ne de danışmanlarım var. Dolayısıyla benim yanılma hakkım ile başbakanın yanılma hakkı aynı kefeye konamaz.
2- Ben de bir zamanlar bir başka cemaatin içine girdim. Blirsiniz Adıyaman Menzil cemaatini...Her şey güzel gidiyordu fakat bir şey dikketimi çekti: Evliyalık bizim şeyhe babasından geçmişti..( Muhammed Raşit Erol'a) Olabilir..Bu bir istisnadır diye düşünürken onun ölümünden sora da kendi oğluna geçti. Baktım evliyalık babadan oğula geçen bir makam olmuş...Yok dedim...Böyle olmamalı..Yanılmışım dedim ve ayrıldım.
Şunu demek istiyorum. Peygamberimizin (S.A.S) de bir hadisinde buyurduğu gibi '' Mü'min bir delikten iki kez ısırılmaz'' Lakin bizim başbakan aynı delikten defalarca ısırılıyor ve ruhu bile duymuyor. Hiç de Peygamberimizn (S.A.S) buyurduğu mü'min tanımına uymuyor bu durum.Ben iki sene içinde görüyorum bazı yanlışlıkları hiç bir danışmanım, müsteşarım olmadığı halde halde ama benim başbakanım bunca danışmana, habr alma teşkilatlarına, hatta Hakan Fidan'a rağmen işin farkına varamıyor. Olacak iş mi?
3- Devleti yönetenlerin veya yönetmeye talip olanların '' Yanılmışım '' deme hakları yoktur. Eğer her yanılmışım diyenin yanılgılarına eyvallah dersek bu takdirde muhalefete ''Siz de zamanında şöyle şöyle yapmıştınız '' Deme hakkımız olmaz. Onlar da '' Yanılmışız '' Diyebilirler.
Değer verip yazımı okuduğunuz ve yorumladığınız için çok çok teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle.
Yanılgıların kol gezdiği bir yazı olmuş hocam.
Bu ülkeye yanılmayan politikacı gelmedi ki henüz.
Kanımızda var yanılmak.
sami biberoğulları
Şu memlekete bir tane bile yanılmayan ve yanıltmayan lider gelmedi maaledef neredeyse elli senedir. Hatta daha fazla..
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Elim tuttuğu, gözüm gördüğü ve nefes aldığım müddetçe hep yazacağım inşallah.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Sizin de yanılmış olmanız çok normal...
Selam ve sevgilerimle.
gün günü arar olduk .......ar haya hiç kalmamış birde kılıyız diyorlarya işte o an kuduruyorum...hocam kalemine sağlık.. saygılar
sami biberoğulları
Milletin vekili çıkıyor hem de milletin kürsüsünde ''Allah'ın tüm vasıflarını üzerinde toplamış lider '' Diyor.
İşte ben buna kuduruyorum. Hz. Muhammed (S.A.S) bile Allah'ın (C.C) Habibi iken ''Allahın tüm vasıflarını üzerinde taşıyan lider '' Sıfatıyla anılmadı hiç bir zaman...
Selam ve sevgilerimle.
Sizi neden kalemini başka türlü oynatmıyor diye bazen kendimce eleştiriyor ama sizi kırmamak adına
söylemiyordum.
Gerçekten alkışı hakeden bir yazı olmuş.
Size gönülden katılıyor,
kutluyorum.
Bu soruları Erdoğan'ı tv'de her gördüğümde soruyorum.
Yanıt yoktu.
Dilerim onun yanıldığı kadar,
ona körü körüne inananlar da yanıldıklarını anlarlar.
Hırsızlıklara alkış tutmazlar.
Bu millet akıllanmıyor demekten vazgeçeri(m)z..
selâm ve sevgilerimle..
Ha o sözünü ettiğiniz parti HEP mi yoksa HDP mi..
Benim damat onu destekliyor. Açılımı ne dedim.
Halkların demokrasi partisi dedi.
Bir kere halkların demokrasisi diyerek başta kaybettiğini söyledim.
Kaynanayla didişecek gününde değildi galiba, ses etmedi. Klevyeye döndü yüzünü.
sami biberoğulları
En sondan başlayayım:
Sizin gibi bir insanın HDP li bir damadı nasıl olur? Öncelikle bunun şaşkınlığı içindeyim.
Evet doğrusu HDP imiş...O kadar çok isim değiştirdiler ki benim de kafam karıştı ama aldıkları isimler arasında HEP de var Halkın Emek Partisi (!) Oradan kafamızda öyle kalmış demek ki.
Kalemi başka türlü oynatmaya gelince:
Yazımda da belirttim. Sağdan soldan öyle salvolarla karşı karşıyayım ki bir de bu tarafa dönme fırsatım olmuyor maalesef. Devamlı burnumun dibinde bitiveriyor o hiç sevmediğim ayrık otları.
Selam ve sevgilerimle.
glenay
Türklüğünü unutup Kürdü, Yunanı, Ermeni'yi savunan bir damadım var.
Üstelik kızım da onun ağzıyla konuşuyor. İkisiyle her beraber olduğumuzda
mutlaka tartışıyoruz. Onların düşüncelerini anlayamıyorum. Bir haftadır
okullar tatildi ya, bendelerdi. O beni sözde kandırmaya çalışır, ben ona
inatla söylerim düşüncelerimi.
Bunlar bir şey yapamazlar. Kendi aralarında bile küçücük şeylerle ayrışıyorlar. Giderken bende torunumun boyama kitapları, kalemleri dışında
bir de Başyazısını Öcalan'ın yazdığı dergilerini unutmuşlar. Kimbilir belkide
benim okumamı istemiştir. Öcalan'ın yazısından azcık okudum. Bayağı
bilimsel açıklamalar yapıyor yazıda. Bu dergiyi okuyacağım, neler düşünüyorlar, ne yapıyorlar diye anlamak için.
Dergide çokça Rojava'dan, bunun nasıl birden oluşumundan falan söz ediliyor. Okuyacağım..
selâmlar..
Şimdiye kadar ona oy veren sen ve diğerleri YANILMIŞIM değip ona oy vermekten vaz mı geçecekler çok merak ediyorum.
Ne sağcısı ne solcusu bu devlete ve devletteki çıbanları kesip atacak milliyetçiliği ayaklar altına almayacak birileri gelsin artık.Yahu mevcut parti başkanlarında bu dirayet ve kararlılık yok. Sen bir parti aç bari ''hep'' kalsın orada hep girmesin meclise
selam ve sevgiler
sami biberoğulları
Benim yeni bir parti kurmam fikri hiç de fena bir fikir değil..Bi deneyim bakayım. Herhalde oyunun bana verirsin.
Şimdiye kadar diye bir şey de yok..Onu da ayrıca belirteyim. 2007 yılından beri sandığa hiç gitmedim ben. Yani yedi senedir hiç bir seçimde, hiç bir partiye oy vermiş değilim.
Hep meclise girmesin diyorsun ama sanırım daha da fazla girecekler bu sefer.
Neyse...Vatana millete en hayırlısı kimlerse onlar gelsin...
Selam ve sevgilerimle.
Sevgili Sami Hoca ; meclisteki en hararetli tartışmalarda bile rastlanmayacak kadar etkili bir yazı bu. Bir çok konuda size katılıyorum. En baştan beri muhalif olduğum, herkesi bunlar konusunda uyarmaya çalıştığım için, siz dahil, bir çok dostlarımdan ağır tepkiler gördüm ve aramın açıldığı çok değer verdiğim özel insanlar bile oldu. Ben yine de ısrarla bağırdım durdum bunların iki yüzlü, riyakâr ve sahtekâr olduklarını. En çok da dinmize zarar verdiklerinde çok ısrar ettim.
Gelelim şimdi ana menüye : Bu sahtekârlar yüzünden İslâm'a küsülmez, ve ondan vazgeçilemez. O, en yüce, en güzel, en değerli, ve tüm insanlar için en yararlı dindir.
Bu ülkede İsl3am düşmanı falan da yoktur. O sahtekârların icadı, çamurudur bu. Kendilerinden olmayan herkese bu çirkin yaftayı yapıştırıyorlar.
Hiç bir muhalif, aydın, vatansever, onlara destek verenlere, oy verenlere, öyle ağıza alınmayacak küfürler falan etmez, etmiyor. Ancak, tüm pislikleri meydana çıktığı halde, halâ desteklemekte ısrar edenler, '' Çalarlarsa çalsınlar, Bir bildikleri vardır, çalmışsa da din adına çalmıştır vb.. '' diyenler , küfürlerin, bedduaların, hakaretlerin en alâsını hak etmiyorlar mı sizce de ? Yanıldıklarını anlayan, söyleyen, itiraf eden, onlara olan desteklerini çeken - sizin gibiler - e, hakaret falan edilemez.
Uyanmışsak artık ; şimdi el ele verip bu canım ülkeyi, onlardan kurtarmak için çalışmalıyız. Sanırım bu da büyük bir birliktelik ve ittifakla mümkün olabilir. En azından CHP-MHP birlikte hareket etmeli, hatta vatanseverlerin oylarının bölünmemesi için İP de bu birlikteliğe dahil edilmelidir. En azından Ankara-İstanbul- İzmir belediye seçimlerinden başlanabilir. Bence bu düşünülüyor ve inşaallah hayata geçirilir.
Selâmlar, sevgiler.
Osman NURANİ
"Bu ülkede İsl3am düşmanı falan da yoktur...Fikret TEZEL"
...bal gibi var ve onlar her fırsatta kendilerini FAŞ ediyorlar, hatta hatta KİNLERİNİ kusuyorlar
...Ak Partinin 11 yıllık bir iktidarı var...Ülkemiz ikinci Dünya Savaşına girmemiş...Almanya ve Japonya ikinci Dünya savaşından (1945) çıktılar ve şuanda süper güçler...80 yıldır Ak Parti mi iktidardaydı?...elinizi tutan mı vardı? sizi gidi sahte Atatürkçüler sizi
Fikret TEZEL
sami biberoğulları
Öncelikle şunu belirteyim ki size karşı asla ve asla bir kırgınlığım, küskünlüğüm yok.
Bazı konularda farklı düşünceler içinde olmamız da gayet doğaldır. Yorumunuzu aldım '' başım gözüm üzerine'' Diyerek belleğime yerleştirdim ama itiraz edeceğim çok önemli bir konu var:
Bu ülkede din düşmanlığı yok demişsiniz. Öylesine var ki...Öylesine var ki...İşte bana göre siz de bunu göremiyorsunuz.
Linkini vereceğim yazılarıma bir daha göz atın isterseniz ( Ki yorum da yazmışsınız bu yazılarıma)
www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=93205
edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=93309
Varlar maalesef hem de hiç azımsanmayacak kadar çoklar...Böyle bir iktidar döneminde bunları yaparlarsa bir de kendilerine daha hoşgörü ile bakacak bir iktidar döneminde neler yapmazlar...İşte insanları korkutan ve ürküten de budur. Yoksa kim istemez ülkesinde herkesin huzur içinde olmasını?
Selam ve sevgilerimle.
Ah bir Sami hocam vardı İstanbula gidince beni gezdiren,
Onu da kaybedeceğiz bu yazıdan sonra.
Silivri,Bayrampaşa,Bakırköy belli de,
Ya bilmediğim bir yere gönderirlerse,
Gidemem ziyaretine üzüntüm ondan biline...
Tebrik ederim hocam saygılarımla.
sami biberoğulları
Atalarımız ne demiş: Elle gelen düğün bayram''
Selam ve sevgilerimle.