- 1351 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÖNÜLLÜ ESARET
SEVEN KUL SEVİLEN TANRI
(GÖNÜLLÜ ESARET)
Biz insanlar, genelde asla özgürlüğü istemez, bilakis esarete gönüllü olarak teslim oluruz.
Bundan kasıt; birini çok ama çok sever, kimse onu üzmesin incitmesin dersiniz! Sevdiğiniz kişi karşısında, sözlerinizi, söylemlerinizi dikkatle, özenle seçersiniz.
Yanlış anlaşılmayayım, dilim yaralamasın diye dudaklarınız titrer, dilinizi ısırırsınız. Kelimeleri boğarak, itinayla çıkarırsınız dudak arasından! Ama her söyleminiz, her eyleminiz bir yara açar sevdiğinizde! Ve buna bir türlü anlam veremezsiniz.
Aslında hoşgörü gerek!
Siz tevazu dersiniz adına davranışlarınızın, o küçümseme, kaale almama, yok sayma der. Çünkü seven, sevileni kendinden yüce görmüştür!
Kutsamıştır yüreğinde. Tanrılaştırmıştır düşüncelerinde! Hem de hak etmedik bir şekilde.
Sevilen belki de seven kişinin farkında bile değildir! Seven tarafından Tanrılaştırılmış sevilen.
Seven, ağına düşürmüş olduğu sevileni her canı sıkıldığında, haksız bir kibirle alır divanında kendince yargılar! Kul olarak gördüğü seveni her eyleminde, her söyleminde biraz daha baskı altına alarak vurur vurur yaralar.
Sevende açılan her bir yara, imgesinde yarattığınız, inandığı, biat ettiği o Tanrının kulu, kölesi yolunda birer basamak oluşturur.
Bir tiner bağımlısı gibisiniz artık. Ne onunla, ne de onsuz yapamazsınız.
Zaman kavramı anlamını bir anda yitirmiştir artık. Geceleriniz kâbusa dönmüştür. Gündüzleriniz ona keza. Çünkü siz aşıksınız. Çünkü siz imgenizde bir Tanrı yarattınız. İnanca dönüştürerek bağlandınız bu Tanrıya.
Ne zamanın, ne de mekânın hiçbir önemi yoktur sizin için. Uzaklığın da anlamı yoktur artık, mesafeler de yitirmiştir anlamını. Ve nereye gitseniz, kiminle olsanız, ne yeseniz, ne içseniz onun varlığını yüreğinizde hissedersiniz.
Dünyada bir yerlerde yaşadığını, nefes aldığını bilmeniz! Hayata tutunma sebebiniz olmuştur!
İnancınız o, Kıbleniz o olmuştur artık. Ve siz bir aşka kurban edilişin tek örneği de değilsiniz.
Nesli tükenmiş olsanız bile! Yaklaşırsınız, yakar, kavurur kül eder. Uzaklaşırsınız, Kuzey kutbundaymış gibi donarsınız. Yoktur aşkta orta karar! Ya hicrandır, özlem çekmeye muktedir. Ya vuslattır, burcu burcu ecel kokan!
Aşk yoktan var olmaktır!
Aşk var olanı tüketmektir!
Öyleyse aşkta hicran bir ölüm!
Vuslat ise dünden ölümdür sizin için!
Her esaretin ölümden farksız olduğu gibi!
Siz ölümün kıyısında dolaşırken; Bir kısırdöngüye, yeniden doğuşa, bir tükenişe, bir yok oluşa hoş geldiniz. Gönüllü esirler olmayı siz kabul ettiniz! Öyleyse bunca yakınma niye?
Yoksa siz aşık değil misiniz?
Doğrusu ben cevabını bulamadım!
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.