- 714 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Oy Cihan, Bizum Cihan
Hepinizin malumu üç fidanımız…
Deniz, Yusuf, Hüseyin…
Ama bu sefer bu öykü onların değil, onlara göğsünü siper eden nice ismini anamadığımız, hatırlayamadığımız kahramanlardan bir tanesinin öyküsü…
Üç İngiliz teknisyeni 72 yılında Denizlerin idamını durdurmak için bir grup genç Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyüne kaçırırlar…
Ve hikâye başlar…
68 kuşağının simgesi olan üç fidanın ardındaki en az onlar kadar devrim ateşiyle yanan, cesur, onurlu gençlerin arasındaki bir isimdir, aynı zamanda da kitabın kahramanıdır.
Cihan Alptekin…
Karadeniz’in bıçkın, asi çocuğu…
O yakın Türkiye tarihine Kızıldere katliamı olarak geçen olayda yiten bir karanfil…
“Oy Cihan, Bizum Cihan” Cihan’ın ablası Nuran Alptekin Kepenek tarafından kaleme alınmış, ciltsiz, 240 sayfadan oluşan bir kitap… 14*21cm ebatlarında olan kitap Ümit yayıncılık tarafından yayımlanmıştır. Tabi bendeki biraz eski basımı şu an yeni kapak ve farklı bir yayınevinden yine raflarda… Anı ya da biyografi dalında diyebilirsiniz kitaba ilk bakışta ama bence Türkiye’nin yakın siyasi ve sosyolojik tarihini barındırıyor içerisinde… Yani Cihan’ın yaşantısına bakıp o yılların ekonomik açıdan tutun da siyasal sonuçlarına kadar bir Türkiye profilini rahatlıkla çıkarabilirsiniz…
Doğrusunu söylemek gerekirse bu yılları anlatan birçok kitap okudum. Hepsi de yaşanmışlık anlamında, acı, yoksulluk anlamında benim için çok değerlidir. Ancak içerisinde bulunulan imkân( belki de imkânsızlık demek daha doğru olur)ve yaşam öyküsü olarak beni çok derinden etkileyen, okuyup sonra tekrar dönüp okuduğum sonra yetinmeyip tekrar okuduğum ve sol yanımdaki kütüphanede yerini alan nadir kitaplardan bir tanesidir Oy Cihan Bizum Cihan…
Kitabın fiziki içeriğine gelecek olursak… 68’liler vakfının bir yazısıyla başlıyor.
İçindekileri ve önsözü yerli yerinde… Son sayfalara doğru ekler bölümü var. Orada Cihan’a adanmış şiirler mevcut. Sonra kaynakça da yer alıyor. Ardından fotoğraflar ve onların arasına serpiştirilmiş el yazısı mektubu yer alıyor Cihan’ın…
Tabi bu kitabın etkisiyle Cihan’a ben de birkaç şiir adadım. Onlardan bir tanesi;
- Cihan’da Sulh -
seni
ne zaman sorsalar
Deniz’e
“Cihan’da sulh geçerdi…”
ve
Cihan yaşarken
size
ağaçlar hep
geniş gelirdi.
Bu kitabı size konusu bakımından uzun uzadıya anlatmak isterdim lakin anlatamayacağım. Çünkü bazen bir kitap alıp götürür ya sizi bir daha getirmez. Dolaştırır sokaklarında, caddelerinin en işlek yerlerinde gezdirir sonra en solmaz acılarını tattırır ve son olaraksa bir kuytuda elinize mendili tutuşturuverir ya işte bu kitap benim için böyle bir kitap…
Anlatılmaz…
Okunur...
Okunur…
İçerisine girilip kaybolunur, sonra insani bir yanımız mendille buluşur.
İyi, keyifli, bol okumalar dilerim.