- 1623 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
Var Mısın?
Merhaba. Kaç mevsim kurak ve yağmursuz geçti gitti. Pencerelerime güneş ülkesinden ütopik düşler çarptı. Sarsıldım. Kartonlara yazılar yazmasını öğrendim bir göçebeden.
Okul koktu silgi ve kalem koktu ellerim. Baharatlı çorbalar pişti ben hasta olduğumda.
İlk kimi kaybetmiştim şimdi hatırlamıyorum. Uzun ve tereddütsüz, karanlık bir yoldu yürüdüğüm. Masalların gölgesinde hiçbir yere ulaşamadan öylece.
İlk, rüyamda gördüm seni. Resimler boyuyordun. Gözlerin kirpiksizdi. Ya da öylesine çok ve uzundu ki kirpiklerin. Sayılara dokunuyordun. Bal küplerini diziyor, üzerlerinden atlıyordun. Neden yapıyordun bunu sormak istediğimde, dudaklarımın mühürlü olduklarını farkettim.
O şehri anlatıyordun. Gökyüzüne benzeyen, içinden deniz geçen o şehri. Sonra uyandım. Yoktun. Nasıl kahırlı bir gündü. Ertesi günlerde de yoktun.
Tam umudu kesmiştim ki, bir kitabın kapağında belirdin. İnanılmazdı. Uçurtmalardan söz ediyordun bu defa. Daha pek çok şeyden. Ayaklarım yerden yükselmeye başladı. Cılız bir ışık yetmezdi sana. Güneşe yaklaşmalıydın.
Bulutlar vagonlara doldurulmalıydılar. Hep uzağında durmalıydılar senin. Pustan korunmalıydın.
İncir ve ceviz kabuklarına acı kelimeler doldurmak neden gerekmişti bilmem. Saatin sarkacı güneyde bir yerleri işaretliyordu. Oysa kuzeyin soğuk rüzgârlarına alışıktım ben.
Rüyamda anlattığın o şehire taşındım. Belki orada bulurum diye seni. Yoktun. Belki de buradaydın. Ya da çoktan gitmiştin. Ne önemi vardı ki zaten. Sanıyorum çok ince bir şeyden yapılmasın. Tenin ruhundan daha esmer. Şairlerin söylediklerine benzeyen cümleler kurabiliyor olmalısın. Omuzunda bir çanta var. İçinde çocuk yüzleri. Kovalanmak saklanmak var içinde.
Kâinatın bir köşesinde yaşıyor isen eğer, lütfen duy artık sesimi ve yaklaş azıcık bana. Doğduğum andan beri seni bekliyorum. Yoruldum başkalarını sana benzetip durmaktan. O başkalarının kalbimi kırmalarından da yoruldum. Söylesene beni hiç mi sevmedin sen? Rüyamda saçlarımı okşarken öyle sevgi doluydun ki yanılmış olamam.
Kelebeklere bildikleri o en kısa şarkıyı sen öğretiyorsun eminim. Denizciler yönlerini yitirdiklerinde onları kurtaran da sensin. Bütün ama bütün iyilikler senden yayılıyor. Kötü ve çirkin olmana imkân yok. Sen gerçekten de var mısın?
YORUMLAR
Bazı uzun yazılar var hiç bir şey anlamaz boğulursun bazı yazılar da kısa ama hazdan ölürsün. Ben bu tür kısa ama doyurucu, anlatıcı, kitaplar dolusu anlamlar çağrıştıran yazıları ilgiyle okurum; kelimlerin dans etiği, kelebek şirinliği, çocuk masumluğunu barındıran bu yazıyı çok sevdim.
Kimilere göre gürültü de müziktir, kalabalık modernleşmedir fakat ben iki kavramdan da uzağım; ondandır kısa ama çok şey anlatan edebi eserleri zevkle okurum.
Yazının tekniği, estetiği, rengi farklıydı ve dil söyleşisi sıcak ve anlaşılırdı; "su gibi aziz ol" demişler sen de Aziz ol değerli yazar.
Selamlarımla
Fırat Avcı
Fırat Avcı
ütopik ve içsel satırlar bunlar... biraz da sihirli... okur okumaz yok olacakmış gibi... hiç bitmesin istiyor okuyucu...aksın gitsin... ve hep içinde kalmak o ütopik dünyanın....
yine güzeldi...kalemine sağlık
Fırat Avcı
Kainatın bir köşesinde yaşıyor musun?
Yaşıyor isen,
içimde gizlediğim heyecanın sebebi sensin diye düşünürüm.
Yok,
yaşamıyor isen,
neden rüyalarım hep seninle dolu.
Neden uyandığımda yanağımda tebessümünün sıcaklığı gezinmekte?
Çok hoş bir yazı.
Sevda üzerine yazılan şiirler gerçekten muhteşem oluyor,
yorumlaması da zevk veriyor.
Nesirde ise,
nedendir bilemiyorum,
sevemedim bu sevda temalarını.
Ama,
bu yazının havası başka olmuş.
Şiir tadı bıraktı damağımızda...
Güzeldi...
Fırat Avcı
Bir tutam hayat
şimdi olayın püf noktasına değinmişsin.
Doğrudur gözlemlerin,
içimizden geleni yazıyoruz.
Çokça da fırça yiyoruz, hakarete maruz kalıyoruz.
Keşke herkes sizin gözünüzle hayata bakabilse.