- 1055 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ALACAKLIYIM HAYATTAN...
Hep yanlış zamanda ve hep yanlış mekânlarda bulunmuşumdur. Sanırım hatta eminim ki tüm suç bende…
Zamanlama hatası olmasa da müdahil olduğum her neresi ise görmezden gelinmek ve yok sayılmak oldukça can sıkıcı bir duygu. Gerçi alışmaya mı başladım ne, her neyse…
Bilirim fazla naz âşık usandırır ama ara sıra bazı şeyleri yansıtmak zorunda hissederim, insanların bazı şeylerden bihaber olduklarını düşünerek ya da umurlarında olmadığım kanaatine vararak.
Son zamanlarda, karalayıp duruyorum ve oldukça da hoşnudum bundan. Adeta esareti altındayım kalemimle yolu kesişen duygularımın. Gerçekten de tuhaf bir duygu ruhumu sarıp sarmalayan. Yok yok tuhaf değil, oldukça mutluluk verici.
Akabinde ise gelen yoğun bir merak okunup okunmadığıma dair. Kısaca fark edilmek ve kabul görmek…
Farkındayım da çoğu şeyin diğer yandan, gerçi kabullenmesi zor ama yine de farkındayım. Bazen ne doğrudur ya da yanlıştır, bunu da çözebilmiş değilim ayrıca. Ya da uzağımda veyahut yakınımda olan nedir, kimdir…
Bir yandan ise, mantığım ve duygularım oldukça karman çorman olmuş halde arz-ı endam etmekte…Görüntü ise oldukça net. Sanırım dam anteninden uyduya geçince oldu tüm bunlar. Şaka bir yana, her şey gün gibi ortada.
Aslında tüm yaşadığım tam manasıyla bir beyin fırtınası. Kim kimdir, neyin beklentisini taşır insanlar ya da hatalı mıyım ya da suçlu muyum gibi sayısız soru geçmekte aklımdan ardı sıra.
Kabullenmek ya da kabullenilmek… Mümkün mü acaba bertaraf etmek bu hissiyatı ya da o kadar da önemli mi ki, sorgulayıp duruyorum.
Varlığımız ve etrafımızdaki varlıklar ya da kimliğimiz sorgulanan ya da hiç mi hiç önemsenmeyen. Bu sıkı bir yöntemdir psikolojide yok saymak adına görmezden gelmek ve sıklıkla da maruz kalmışımdır bu yönteme. Ve kanıksadım da artık…
Yazmak gerçek manada değiştirmekte beni her ne kadar bunun farkına yeni yeni farkına varmış olsam da…
Hep elindekilerle yetinmiş biri olsam da daha iyiyi, daha güzeli yapmak biz insanlara dair. Her ne kadar güçlü bir iradeye sahip olduğumu bilsem de, sonuçta nefsi olan bir garip kulum işte. Sevgi, başarı, kabul görme ve nicesi… Her birimizde hâsıl değil mi tüm bu duygular, tabii ki dozajları farklı olsa da…
Bir takım şeyleri görüp, kabullenmenin bir erdem olduğuna inanırım. Ne yazık ki pek de yoğun yaşanmayan bir hissiyat bu bahsettiğim.
Her şeye rağmen, emin olduğum bir şey var ki; içimde barındırdığım inanç ve sevgi ile kolay kolay pes etmeyeceğim bu sefer. Kabul, çok şeyden vazgeçtim ömrüm boyunca ama hiçbir hayalime ya da idealime bu denli sıkı sıkı sarılmamıştım.
Hep ama yetmişimidir kendime ve yetinmişimdir sahip olduklarımla. Ama birazcık daha fazlasını istemek de bir suç olmasa gerek.
Evet, sanırım geçirdiğim evrimin bir üst basamağı dile getirdiklerim ve yaşadıklarım. Ve tabii ki, şu an içinde bulunduğum halet-i ruhiyem.
Bir sonraki basamak ya da geçiş ne olabilir, doğrusu ben de bilmemekteyim. Ama bildiğim bir şey var ki; doğru bir istikametteyim ve gideceğim oldukça uzun bir mesafe var.
Hayattan o kadar çok alacağım var ki, kendi adıma mecburum buna, kendim için sadece kendim için. Ve kullanıma sunulan hayatın her alanına da talibim. Elbet oturacak bir yer bulacağım eninde sonunda…
Saygılarımla…
YORUMLAR
İnsanın kendinle barışık olması güzel şey.
Kendini tanıması,
geçmişini bilmesi, geleceğini yönlendirebilmesi.
Hayata,
mutluluk, huzur, tebessüm penceresinden bakabilmek güzel.
Faydalı, düşündürücü, ders verici bir çalışma.
İnsan,
kendini sorguluyor, kendini dinliyor yazıyı bitirince.
Güzeldi.
Gülüm Çamlısoy
Evet barışığım kendimle her ne kadar çıkmazlara girsem de ara ara.
Tek dileğim hem kendi adıma hem de tüm gönül dostlarımın iyiliklerle, güzel insanlarla karşı karşıya gelmesi.
Umarım her birimiz alacağımızı alırız yaşanan olumsuzluklara rağmen. Hak ediyoruz zira hele ki, mücadele veriyorsak onurumuz ve insanlığımız adına sonuna kadar hak ediyoruz.
Teşekkürler, Gökhan Bey.
Sonsuz selamlarımla...
Hayat zaten alacaklarımızı vermek için vardır.
Yoksa hayatın bizden beklentisi yok bizim beklentilerimiz vardır hayattan; tabi bu beklenti dediğim sadece kendi hayatımızla olabilir eğer bu beklentileri insanlardan beklersek çokça yanılırız ve bazen bu yanılgılarla hayal kırıklığına uğrarız.
Hayal kırıkları jilet kesikleri gibidir, sızlatır; keskin bir rüzgar gibi bir yanımızı emer gider ve tabi ki tepe takla hayattan düşeriz de bazen...
İnsanlarla iletişim kurmak bazen zordur bazen de kolay gibi görünse de insanları ve öncelikle kendimizi iyi tanımalıyız.
Bu denemede yazıldığı gibi gerçek hayata bir kesit ve insan yaşamından iyi gözlemlenmiş bir analizdi. Hayat penceresinden doğru bakarsak mutlu oluruz. Mutluluk ise reçetesiz var olan bir şeydir ve sağlığımıza güç katan bir ilaçtir.
Ve sanırım yazarın, yaşamından kesitlenen özeleştri gibi dursa da biz okuyanlara da bir klavuz olmuştur bu eser.
Yazmak bir yazarın besinidir ve bu besin içinde acı-tatlı, iyi- kötü birikimler olabilir önemli olan bu birikimlerden hayata yarayan şeyleri elemek ve elediklerini paylaşmaktır.
Yazmasak, konuşmasak bir yerden sonra patlarız!
Sevgili Gülüm, umarım hayattan alacaklarını alır ve güzel paylaşımlarla mutlu olursun...
Saygımdasınız
Gülüm Çamlısoy
İletişim kurmak gerçek manada çok ama çok zor. Ve beklentiler, sanırım artık beklentiler el yordamıyla karanlıkta yürümek kadar zor ve imkansız.
Umarım tüm güzel insanlar alır hayattan alacağını. Çünkü hayat çok şey borçlu bize çaldıklarının yanında...
Sonsuz selamlarımla...
yok saymak görmezden gelmek bir insana verilebilecek cezaların en büyüğüdür. iletişim denen karşılıklı konuşma diyalok varken bu yolu tercih etmek aslında acımasızlıktır bana göre..."hayvanlar koklaşa koklaşa insanlar konuşu konuşa anlaşır" sözü boşuna denmemiştir...beğenilmek ve onaylanmak insanın doğasında var ilerlemek için gereklidir de. duygularınızı açık ve net anlatan bu yazınız için tşk ederim...ömrümüzün içinden di.. saygılarımla...
Gülüm Çamlısoy
Evet, görmezden gelinmek çok acı bir tecrübe yaşanmaması gereken ve yaşatılmaması gereken.
Gören ve anlayan gönü gözünüz ile mutlu oldum, çok hem de.
Sevgilerimle, selam olsun...