- 1749 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
VE GİTTİM...
Henüz yüreğimde nazlı bir çiçekken çektim ruhumun pimini. Aklım diriydi, soğukkanlılığım üzerimdeydi.Cesaret hapı almama gerek yoktu.Vaktiydi,gece ayazdı,sinir uçlarım henüz gerilmemişti.Bulutlar ,ah o kara bulutlar ,neredeydi bu gece.Ay yanıbaşımda nefes alıyordu,yıldızlar yüzümün ifadesizliğinden anlamış olmalılar ki fısıldaşıyorlardı.Geceye gam düştü düşecek belli.Yağmurdan sonra gelen güneş gibi bu gece apaydındı.Kasavet çökecek,elem sokaklarda gezinecek,avazlar yükselecek bu belliydi.Cam önlerini süsleyen çiçekler soluyordu da yüreğe gölgesi düşmüyor muydu?
Yüzler gülerken,aşkla çarparken yürekler sen uzak duramazdın.Hasret o ruhun azığı olamazdı,çaresizlik o gözlerden dökülemezdi.Neşeli nağmeler yükselirken maviliğe o dudaklardan sarhoş dizeler uçuşamazdı.Haketmiyor ay yüzüne gamın rengi,kirpiklerinde ölü kuşlara yer veremezdin.Göz pınarların acıdan kan akıtamazdı.Sunduğum hayat şirin yaratılışına oldukça uzaktı.Şeker şerbet sunan diline ,zehrin tadı değmemeliydi.Yüreğine keder yuvalanmadan ıramam gerekti usuldan.Saatler ardımda duracaktı ,bir zaman sonra baharla birlikte çözülecekti.Gül mevsimi gönlündeki pası silip süpürecek umut ediyorum.Sabır baştacın olacak bu günlerde,güneş üzerine bir başka doğacak göreceksin.
Topuklarını kanatan dikenlerin ayıklanması gerekiyordu.Hasbahçendeki ayrık otları temizlenmeliydi.Sarmaşıklar o pak kalbini sarıp sarmalamış, gözlerindeki-tutsağı olduğum,can bulduğum o eşsiz gözlerindeki-perdelerin kaldırılması gerekti.Yüreğin aşk burcundaki gönderde neşeyle dalgalandığı bir günde ,kalbindeki iğreti duran ne varsa, her şey ama her şey temizlenmeliydi.Sinen yaşadığın beyhude duygularla köz olmadan,dizlerinin dermanı, gözlerinin ışığı alınmadan aklın avare olmadan gitmeliydim.Ardıma bakmadan çığlıklara kulak asmadan gözyaşlarına basmadan gitmeliydim.
Ve gittim bütün ahlara,vahlara, eyvahlara rağmen.Ateşe bata çıka,çileye bağrımı aça aça gittim.İçimde coşan pınara yüreğimdeki deli aşka ,kalbimdeki yüce sana rağmen gittim.Sancıyan her bir yerime,aşk kesiği tüm yaralarıma senden geriye kalan menekşe yapraklarını sardım.Yokluğun menekşe koksun,yaralarımdan geriye izin kalsın diye.
Çürüyen bir kalbe yakışmıyordun, bereketli topraklarda boy vermen gerekiyordu .Bunun için önüne set olan mani olan ne varsa yüreğim pahasına bütün hepsini kaldırdım.Yatağına sığmayan coşkun bir pınarsın, uçsuz bucaksız gökyüzünde özgürce kanat çırpan kırlangıçsın.Yatağına kırgın olamazsın,bir kafese sığamazsın sen.Yol ne kadar uzun olsa da sen yorgun olamazsın.Ömrünün yolu gül yüzünden nasiplensin de güller serilsin bahtına.Zamanı geldiğinde ihtişamla oturursun sultanım ,sedef kakmalı tahtına.
Ruhuma ağır gelmiyor sanma,hala üzerime güneş doğmadı,yutağımda bir damla su geçmedi, kulağıma senin sesinden gayrı ses değmedi,gözlerim ay yüzünden başkasını görmedi.Gün dönmedi henüz o lanet gece bitmedi.Karanlık yurdum oldu, hasret rüzgarları çok erken esti.Yıldızlar sönmedi, ayın yüzü perdelendi.Geceye gam indi,yeryüzü nasiplendi.Yüreğimin pimi elimde kaldı.Vicdanım sükuta erdi.Soğukkanlılığımın soğuğu alındı geriye kan gölü kaldı.Okkama kan düştü divitimden kan sızıyor.Mührümü kanla ıslattım,son nefesimle ısıttım ve gönül sayfamı açılmamak üzre kapattım….
Sensiz yeni bir güne uyanmamak üzere gecenin koynuna uzanıyorum.Gözlerim kapanıyor,yüreğimde hala acın, dişlerimin arasında ismin sımsıkı duruyor…