BEN BUGÜN UÇURTMA YAPTIM
Bugün elimde renklerimle oturdum bir ağacın altında bir renklerime baktım bir gökyüzüne. Aklıma uçurtma yapmak geldi. Alabildiğine sevinç ekleyip, iki de hayal kırdım renklerimin içine. Elde ettiğim karışımla kapladım uçurtmamı. Kuyruğuna da umudumu bağlayıp saldım engin maviliklere...
Ağacın güvenli gölgesinde, gözlerim gökte kalakaldım öylece. Ellerimi uzattım iki yanıma, parmaklarımı okşadı çimenlere bulanmış papatyalar. Pırıl pırıl bakışları vardı, bembeyaz titreyen saçları. Sade ve asil papatyalar... Çaresiz yüreklere su serper kimi zaman. Uçurtmam gidiyor meçhul adreslere doğru, bir yöne sapıyor biraz gidiyor sonra memnuniyetsiz ifadelerle farklı yöne sapıyor. Yalvaran gözlerle bakıyor, yeryüzünde beni arıyor, ipucu istiyor, renkleri soluyor... Bense bir bakış düşlüyorum kara elmas gözlerin içinde kendi karanlığından korkan, etrafını aydınlatan, baktığı yüreği yakan kavuran... Bir gülüş, bakıştan arda kalan yangının küllerini savuran, topraklarımı yeşerten, duygu selimin debisini yükselten... Bir dokunuş, beni saran sarmalayan ta içine alan...Bir ses, hiç yalan söylemeyen, ruhumun dikenlerini törpüleyen... Bir öpücük, yanağımdaki sıcaklığını hiç yitirmeyen...
Özlemekten yorgun düşmüş kalbimi nadasa bırakmaya karar veriyorum, düş kurmayı yasaklıyorum... Bile bile kanatma artık diyorum, uzak dur, açma kapısını şu umutsuzluk diyarının, verme hazinenin en değerli parçasını değerini bilmeyecek yüreklere... Ama o, o kadar özgür ki, diğer organlarıma benzemiyor... Hükmünü veremeyeceğim şeyler yapıyor.
Uçurtmama bakıyorum, bir buluda takılmış, asılı kalmış gökyüzünde... Görebildiğim tek yeri upuzun kuyruğu ucunda umudumun bağlı olduğu. Nazlı nazlı dalgalanıyor, yanından geçen kuşlar imrenerek bakıyor rengine, salınışına. Hiçbiri bilmiyor onun uçarken ki çaresiz çırpınışlarını. Rica ediyorum rüzgara, al uçurtmamı o buluttan diyorum. Rüzgar beni duyarmı bilmiyorum ama ben gözümdeki son yaşıda içime akıtıyorum.
Yavaşça doğruluyor, veda ediyorum ağacımın güvenli gölgesine, el sallıyorum gökteki temsilcime, dönüyorum adı ben olan saklı kentime...
Merve MUTLU
YORUMLAR
ben bu yazıyı o denli duygulu okudum ki...
sevdim yazını. harikasın ve ben senin 18 yaşında olduğuna inanamıyorum. bu yaşta duyguları bu kadar kabarık olur bir genç kızın tamam. ama bu yaşta bu olgunlukla duygularını herkes bu şekilde yorumlayamaz. tebrik ediyorum.
ve elmas gözlü genç adına daha çok üzüldüm. ama tanrı herkese bir şans verir bunu görebilene aşk olsun. genelde kaçan bir gemidir sözü edilen. kaçan bir gemi olmak, kaçıran olmaktan iyidir bence...
alizarin
kutluyorum.sevgiyle kalın