Doğru
’’Umarım doğruyu görürsün’’ Neyin doğrularıydı bunlar? Senin doğruların mı, benim doğrularım mı? Yoksa yanlış yerde olan doğrular mı? Ben yanlışlar içinde kayboldum. Nereye gitsem, neleri doğru kılsam bilemiyorum. Doğru kıldıklarım beni hep sırtımdan vuruyor. Aslında benim güven sorunum var. Eksik değil fazla. Herkese güveniyorum ben fazla fazla. Şimdi de onun derdindeyim ya. Sana mı güvensem ona mı bilemiyorum artık. Ne ondan ne de senden vazgeçemiyorum. O beni çekiştirirken sen öylece duruyorsun. Sonra bir diğeri geliyor, kafam iyice karışıyor. Ney pekli göremediğim doğrular? Neden benden saklanıyorlar? Sanki kafamda bir sürü ben var ve tartışıyorlar. Başımı ağrıtacak kadar sesli ve duyamayacağım kadar sessiz. Beynim benden büyük bir sır saklıyor. Hayatımı kurtarabilecek nitelikte bir sır. Ve hissediyorum belirsiz bir güç ele geçiriyor ruhumu. Benim direnecek ne gücüm ne de mecalim var. Biraz oradan biraz buradan. Yaşıyorum hayatı. Nasıl olduğunu bilmeden ve sadece birkaç duyguyu tadarak. Merak ediyorum benden saklanan doğruları. Artık ben de duymalıyım tartışılanları. Ben de dahil olmalıyım bu oyuna ya da bozmalı artık bu oyunu...
U.U. hitaben...