- 2612 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞİ TENEKELİ
Ben hayallerimi resme dökemedim hiçbir zaman. Dökülenler göz yaşlarım oldu. Dilim efkarlı sözcüklerle nikah etmiş, küfür kokan bir eda ile süzülürdü gözlerim.
Bunca yılın birikmişliği ve bu kadar birikintinin altında kalıntıyı andıran cesedim, kaldırım taşlarının arasına sıkışıyor artık küçük bir yel ile.
Benim kaldırımlarımda hala Arnavut’un taşı var.
Aslında anlatacak öyle çok şey var ki, her biri sizler için bir anlam ifade etmez iken benim dünyamın yapı taşını oluşturur. Her bir satırını dünkü parlak çömezlerin ağzından o kadar çok işitmişsiniz ki puslu bir suretin ağzından dökülmesi içinizi gereksiz yere ürpertir.
Her çocuğun hayallerini süslediği gelecek, binbir gece masallarının, dizilerde bir gecelik aşk ile başlayan o mükemmel aşkının tezahürünü sergileyecek. Nazar mı hikmet mi adını siz koyun artık.O yüzden hayallerimin de bir anlamı yok yani sizin hayallerinizin karşısında. Keza derdimin de sizinkinin yanında dert sayılacağı da şüpheli.
Şimdi koca koca geçmişimi tenekeler bastırdım bir süreliğine. Bol tuz ve sirke kokan bir havası var. O yüzden ne saklamaya hacet var nede başında bir sorumlu tutmaya. Ortalık yere bırakıyorum her birini. Sizler o kadar temiz kalplisiniz ki zaten, size ait olmayana ne el sürersiniz, nede yan gözle bakarsınız. O yüzden bu geçmiş dolu tenekelere de emanet gözüyle bakar, sahibi bir gün gelir alır dersiniz.
Neyse…
Netice itibariyle gidiş vakti geldi uzun süredir kaldığım hanlardan. Belki küçük bir valiz alırım yanıma. Annem, babam, tüm sevdiklerim ve dahi dost bildiklerim alayına sırtımı çeviriyorum ve yürüyorum ağır adımlarla.
Her yere benimle gelen nefsim ve iki adet meleğim var omuzlarımda. Onun dışındaki hareketlerimin tümü deli cesareti adlı filmden kareler.
Rüzgar ve yağmur, bu gün bana eşlik ediyor. Gider ayak resme dökemediğim hayallerimi onların sayesinde tüm sokaklara döküyorum. Tüm çatılara, yollara, komşunun bahçesine, kiraz ağaçlarına, ayva çiçeklerine ve aklıma gelemeyen bir çok yere. En sonunda kanalizasyon kuyularında birikiyorlar.
Eyvallah…