SAKLI KENT

• 26 Ocak 2014 Pazar 20:01:11

SAKLI KENT

Yüreğime öyle destursuz giremezsin!
Önce abdest alman, sonra iki rekât namaz kılman gerek!
Açık kapı gördüm.
Hemen dalayım içeri, orada kendime has bir taht kurayım hiç yapamazsın!
Besmele çekip,
Şehadet getirmelisin bilesin!
Bakma sen kapısının ardına kadar açık olduğuna, ya da virane göründüğüne.
Belki saten kaplı kral koltuğu yoktur.
Ama kadifemsi dokunuşları vardır sevdiği tende, sevdiği kadına!
Tadilata da gerek yoktur!
Mutsuzluk yaşayacak ve yaşatacaksa, ihtişamlı saraylar gibi olmayı da istemez.
Sadece; köşe, bucakta eskiden kalma kırık dökük aşklar vardır unutulmuş.
Silip süpürüp temizlenmesi gereken!
İlk görüşte aşık oldum da diyemezsin!
Gizeminde kaybolup gidersin.
Hoşça vakit geçirmek için bir müddetliğine gireceğin tatil beldesi de değil.
Kemer plajı yoktur.
Konya altı da!
Kaçamak yaptım günübirlik geldim.
Fiks menüyle yetinirim.
Yarım pansiyon da işimi görür diyemezsin!
Hatta gezmeyle bir günde bitiremezsin!
Bir ucundan diğer bir ucuna yolculuk etmen gerek.
Buna rağmen belki bin kere tavaf etmelisin.
Yıllar alır özlenen aşkı bulman için.
Eğitim kurumu da değil.
Mesela, ODTÜ gibi ne yüksek lisans yapabilir, ne de doktora tezini hazırlayabilirsin! Okşamasını bilmediysen sınıfta kalırsın.
Eğlence merkezleri vardır elbet.
En çok ta meyhaneleri, ağıtlar yakılan, burcu, burcu ruha dokunan türküler, fasıllar! Girip te günümü gün edeyim, bir fasıl dinleyeyim dersen aldanırsın söyleyeyim.
Ya mest olur, ya hüzünlerle demlenir kendini kaybedersin.
Kim bilir kadehiyle kavgalı birini görür, gününü harap eder çeker gidersin!
Zaman kavramını da unutmaman gerek.
Orada yedi yirmi dört kilise çanları gibi aşka tokmaklar vurulur.
Zaman, zaman hırçın, sert ve de soğuk görünür.
Merak etme, kırıp dökmeyen cinsinden, küfürsüzünden, hasta etmeyecek kadar üşütmeyeninden.
Ve kolaycı değildir.
Eğer başarılıysan, ne bileyim yardım sever, kadirşinas, ahde vefalı, sevdi mi tam seveninden. İşte o zaman kendine bir yer bulursun.
Konuğunu gözü tutmaya görsün.
Şairliği de var ya, hasleti nakış gibi işler!
Sevdiğine sabırlıdır.
Belki de kolaycı olmayışındandır.
Emeğin ne demek olduğunu iyi bilir!
Aşkın da emek sarf edilerek kazanılacağını bilir ve bunun için mücadele eder!
Konuğunda en ufak bir hata görsün vallahi sürgün eder.
Doğu ve batı’yı, Cennet ve Cehennemi, vuslatı dahi reddeder!
Hepsini yoğurur, yoğurur, yoğurur, adını aşk koyar ve yeniden yaratır.
Sermayen yetiyor ve de zamanım var diyorsan, valizlerini topla da gel!
Aksi halde ne izin dilekçesi yaz, ne de bu gizemli dünyaya girerek esareti yaşa!
Tatil senin neyine?
Her şeye rağmen tavaf ederim dersen; sen zaten bende hem hacı hem de baş tacı olmuşsun.
Hadi ne bekliyorsun zaman geçirmeden valizlerini topla da gel! SAKLI KENT SENİNDİR!

Efkan ÖTGÜN