- 16576 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KISA METRAJ FİLM GİBİDİR BAZEN HAYAT
Bazen hayat kavramlar arasında kaybolur sizide hayli uç noktalara sürÜkler.Yaşam şeklinizin doğası bozulur istemsiz olaylar ortasında kalırsınız ansızın.
Kimi zaman yağmurun altında koşarsınız hiç durmaksızın mutlu son olmayacağını bile bile, avutmalarla dolu üç beş kelimeler beyninizde size hükmetmeye uğraş verirken siz mecnun olursunuz veya kerem karşınızda ellerinizin arasında kaybolan Leyla ile ıslanırsınız.
Yağmur tanecikleri yüreğinize serpilir her gökten yerle buluşma vesilesinde siz olursunuz nasibi Size yağar o an durmaksızın,Yürek ısınmıştır bir kere hava soğuk olmuş nafile gelir,Yakmışsınızdır bir kere köz olması bile ürkütmez Ruhunuzu,Ona bile bi kılıf uydurursunuz neyse diyerek...
Devamlar sitem olur yer yer, bazen ise kabullenmenin en basite indirgenmiş metodu dur aşka dair...
Anlıktır tabi aslında tam anlamıyla açıklık getirilecekse eğer tamamen aklın yüreğe aptalca ahmakça bir oyunudur, kandırmaya çalışır ağlayan ufak bir çocuğun şekerle vb vasıtayla sevgisiz objelerle susturulması gibidir bazen hayat... Yüreği ise hipnoz eder aklınca sırtınızdaki çuvalınız ağır gelmeye başladığını yürek damarlarınızın ağrılarında fark edersiniz, her şey bitmiştir oysa itersiniz elinizin tersiyle hayallerinizi tuttuğunuz sandığınız ellerin beş parmağı birer birer ayrılır gider avuçlarınızdan,inanmak istemezsiniz başlarda kendinizi bir kıyı kasabasında bulursunuz hissettiğiniz bu değildir elbet en uç noktalar örnekleridir bunlar akışına göre olayların perde aralarıdır...
Bitti kelimesi yeşilçamı akıllara getirir silüetler belirir hafızanızda her şarkı bir şeyler katar yada eksiltir karşı cinsin akabininde, yazar siler tekrar yazarsınız bu böyle devam eder ortalarında kabullenme faslını geçeli bir arpa boyu alamamışşınızdır oysa,
Yazdıkça dökülür kalemizden sonlarına ramak kala kalem tutan el yorulur kelime akışını sağlayan gönül bi hayli bitkindir belli etmez sevgi olgusunda doymak bilmez basamakları çıkmak onun en büyük haz kaynağıdır,son kelimesi lügatında yoktur onun...
Aslında her şey odur kollarıyla sarıp sarmalar her defasında bizleri kuşlar uçuyor gökyüzünde süzülmeleri bu kadar mı kıskanılır dar vakitlerde yağmur tanecikleri vazgeçilmezim gene sen kokuyorlardı zihnim çelme takıyor gene yüreğime varsın olsun diyerek yudumluyorum yağmur tanecikleriyle dolan bardağımı boğazıma düğümleniyorlar gülüp geçiyorum. Tebessümdür bazen hayat bükebilmektir onca şeye rağmen dudaklarını,kaşlarını çatarsın elbet ruh uykudan uyanmıştır afallar haksızda değil hani, hayalindeki mutluluk balonu bir el çıklatmasıyla yitirilmiştir semboller varlığından şikayetçi kirlenmiştir gökyüzü...
Uçurtmalarınız süzülmez artık,koşmaz arka bahçenizde çocuklar...
Odanızın perdesi aralıktır kapanma telaşesi sarar bedeninizi emirler yağdırırsınız uyumak tek çıkış noktanızdır her günün son dilimlerinde çelişkilidir her şey ileriye dönüp zamanın geçmesini istemediğiniz saatiniz sırt çevirir size aksini yapar gerçekten zaman durmuştur sadece birer rakamdır 1,2,3,4 diye ...Arka arkaya giderler gökyüzü kararır göz perdeleriniz birbirlerine sımsıkı sarılırlar tutarlar sizi hayata gün doğar klasik senaryo gene başlamıştır kısa metraj bir filmdir oysa bitmez bu film diye somurtur odanızın duvarları gözlerinizin içine bakarak...
Ciğerleriniz ağır ağır işler sitem eder size eskisi gibi hükmetmenizi ister sahibi olduğunuzu öksürmelerinizle tekrar tekrar hatırlatır son bulmaz tabi süreklidir başkaldırmaları...
Alnından öpüyorum sevgili kaderimde dudak izim kalsın demek istersin her zaman bazenler çoğalır bazı olur nedense varlıkla yokluk arasında sıkışıp kalır...
Sofraya tok oturur aç kalkarsın onunla olduğun anılarda zor bir dönemdesindir sokaklarında ip atlayan çocuklar olmaz artık yolunu aydınlatan sokak lambası yanıp söner bozulmasına az kalmıştır gecenin 12 si olduğunda yürürsün tek başına karanlık sokağında, elbet birisi çıkar onca şeyin üstüne hayırdır der el kaldırır sana böyledir artık buralar dersin kafanı arkaya çevirmek çok zordur artık adımlarını seçemez olursun ve artık yağmur yağmaz...
Biz kelimesi için sarfettiklerini rüzgar savurur ne yöne eserse orda ararsın bulamayacağını bile bile ararsın, ararsın,ararsın işte...
Tek ayağı olmayan sandalyede dengeli oturmak kadar zorlaşmıştır konular varsayımlar olmuştur son ikilimlerinde.
gönül defterinde yığınca kütüphane yakılıp yıkılmıştır talan edilmiştir sessiz bakışlarının arasında açarsın ellerini gökkubbeye kapanmak bilmezler dualar döküldükçe sessiz sedasız...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.