- 1150 Okunma
- 15 Yorum
- 1 Beğeni
BAŞAKTIM DEĞİRMENDE ÖĞÜTÜLDÜM UN OLDUM 1
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Namaz kılınan bir evde büyümedim. Annem babam gençken hatta ben evlenene kadar namaz kılmazlardı. Babam yılda iki kez camiye gidip namaz kılardı o da bayram namazlarıydı. Sebepleri de çok işlerinin olmazı, namaz kılmaya vakitleri olmaması. Bu dünyalık çok çalışıyor çok para kazanıyorlardı ama çocuklarına namaz kılmayı ve dinimizi öğretmeye vakiitleri yoktu. Bizleri de kendileri gibi bu dünyalık yetiştirmişlerdi. Sekiz yıl önce beyin kanaması geçirip ölümden döndükten sonra Cuma namazlarına gitmeye başladı. Buna şükür
Bekarken oruç tutardım evde annem ve benden başka oruç tutan yoktu. Kız kardeşim küçüktü tekne orucu tutardı yada bir kaç gün tutabilirdi. Evde babam ve abim vardı ama onlar oruç tutmazlardı çünki bizim orada erkekler oruç tutmazdılar. Belli bir yaşa gelene kadar erkeklerin oruç tutmadıklarını sadece kadınlara mahsus bir ibadet olduğunu zannediyordum. Evlendikten sonra eşim, kayın pederim ve herkesin oruç tuttuğunu görünce çok şaşırmış ve çok mutlu olmuştum. Oruç tutmama mazeretimiz olduğu zamanda mazeretimiz bitene kadar değilde sadece 3 gün orucumuzu yer mazeretimiz devam ettiği halde annem bana oruç tuttururdu. Çünkü o annesinden ve köyünde öğle öğrenmişti yanlış olduğunu söylesemde ikna edemezdim taa ki yıllar sonra hocaya sorup hoca söyleyince inandı. Yıllarca bana inanmadı ama hocaya inandı.
Evde namaz kılan olmayınca maalesef evlenene kadar namaz kılmayı bilmiyordum. Kayın validemin yanına gelin gittim.Bir süre sonra evimizi ayırdık ve bir gece konduya taşındık. Taşındığımız o evde üç harfliler rahatsız etmeye başladı ve resmen bana musallat olmuşlardı. Kimselere anlatamıyordum, deli olduğumu düşünebilirlerdi ve çok korkuyordum. Onlardan kurtulmak için Allaha sığınıp namaz öğrendim. Beş vakit namaz kılmaya başladım ve sonunda onlardan kurtuldum. Gerçe o evden taşındığımız içinde kurtulmuş olabilirim. Anlayacağınız korku belasına namaz kılmayı öğrenip kılmaya başlamıştım. Başka eve taşınıp musallat olanlardan kurtulunca bende maalesef namaz kılmayı bıraktım.
Birkaç yıl geçti taşındığımız evden başka bir eve taşındık 4 yıl içinde kayınvalidemin evini de sayarsanız dördüncü eve taşınmıştık. Taşındığım binada ev sahibim, üç kızı, gelini ve ben gibi üç kiracısı vardı. Bende 24 yaşına gelmiştim. Ev sahibim 60 yaş üstü bir teyzeydi ve kuran kursuna gidiyordu. Bir gün bana ’seni rüyamda gördüm kursa gel ve Kuran öğren’ dedi. Çok sevinmiştim ama tek başına gitme cesaretim yoktu, birlikte gidelim dedim. Ne zaman hadi gidelim desem ev sahibimin bir işi çıkıyor ve gidemiyorduk.
Baktım onu beklersem kuran kursuna bir türlü başlayamayacağım, bir gün cesaretimi toplayıp tek başıma, camiye bitişik küçük kulubede ki kuran kursuna gittim. Heyecan ve çekingenlikle ilk günümü geçirdim, çok mutluydum.
Eve gelir gelmez defterime harfleri tek tek yazıp ezberlemeye çalışıyordum. Düzenli olarak hevesle her gün kuran kursuna gidiyordum. Harfleri, sesleri çıkarmayı, herekeleri, cezimleri, şeddeleri öğrenmiştim. Böyle on beş gün geçti. On altıncı gün kursa gittiğimde hoca yoktu, cami görevlisi hocanın düşüp bacağını kırdığını ve kursun ara verildiğini söyledi. Hüsrana uğradım ve hocanın bacağını kırmasından çok derslere ara verilmesine üzüldüm. Hocanın iyileşmesini beklerken unutmamak için düzenli ders çalışıyor, bilemediklerimi kuran okumayı bilen komşularıma soruyor öğrenmeye çalışıyordum. Hocamız iyileşti ama bu kez de yanlış hatırlamıyorsam annesiydi vefat etmiş memleketine gitti. Uzun bir müddet köyünde kaldı gelincede okulların tatile girmesiyle kursta bitmişti. Benim Kuran kursumda sadece 15 gün sürdü ama ben evde ve birazda karşı komşumun yardımlarıyla harfleri birbirine katıp basit kelimeleri okumaya başlamıştım.
Ev alıp o evden de taşındık ve o evde sadece 2.5 yıl oturduk. Rahmetli kayın pederime kuran öğrendiğimi ve bana Kuran-Kerim hediye etmesini istedim. Ölünce arkandan kuran okurum dedim. O da ben anlamam parasını vereyim sen al dedi. Kocamın anne babası ve kardeşleri arasında kuran okumayı bilen yoktu hala daha yoktur. Parayı alır almaz Maltepe camiine gidip kendime ilk Kuran-ı Kerim’imi aldım. Kayınpederim rahmetli olduktan sonra onun parasını verdiği Kuran-ı Kerim ile ona hatim ettim.
Taşındığımız kendi evimiz de komşularımla birlikte her Cuma Kuran okuma günü yapmaya karar verdik. Ben yeni Kuranımla ve kurşun kalemle öğrenci misali okumalara gidiyordum. Birkaç satırı yarım saatte yanlışlarımı düzeltire düzeltire okumaya başlamıştım. Yaptığım hataları ve nasıl okumam gerektiğini, tutmaları uzatmaları, yutmaları, bastırmaları kalemimle işaretleyerek güzel ve hatasız okumaya çalışıyordum. İlk Kuran’ımın neredeyse yarısı kurşun kalemle yazılı çizili bir haldedir bana çabamı hatırlattığı için silmiyorum.
Ben tevcitli okumaya çalışıyordum ama eksiklerim de çoktu. Bir komşum birkaç yıl kuran kursuna gitmiş ve çok güzel okuyordu. Karşı komşumla birlikte bize bir ay tevcid dersi verdi. Allah ondan razı olsun eksiklerimi ve yanlışlarımı bayağı düzelttim. Bu arada ben namaza tekrar başladım ama namazda daimliği bir türlü sağlayamıyordum. Birkaç ay kılıp bırakıyor sonra tekrar başlıyordum. Her namazda Allahım ne olur beni namazdan soğutma desem de nefsim ve şeytan beni bırakmıyordu. Orucumu bırakmıyordum, belkide yılda 30 gün olmasındandır.
Bu arada birkaç kez Kuranı Kerimin mealini, tevsirini okudum. Birçok dini kitaplar, Peygamber Efendimiz’in ve büyük peygamberlerinin hayatlarını anlatan kitaplar okudum. İncil, Tevrat ve Kuran-ı Kerimin ortak ayetlerini okuyor ve aslında temel yasakları ve kurallarının aynı olduğunu öğrendim. Çok cahildim okudukça cehaletimin farkına varıyordum. Sünger gibi din üzerine ne bulursam okuyor ve emiyordum. Ama maalesef bunlar süreklik kazanmıyordu aralar veriyor ve uzun bir müddet uzaklaşıyordum.
Bekarken çok sert anne baba tarafından yetiştirildim. Kot pantolon giymem yasaktı. Aslında her şey yasaktı. Evlenince eşimle yazları Erdeğe gittiğimizde arkadaş ve yazdan yaza gelen arkadaşlarla diskolara barlara sık olmasa da gidiyorduk. Böyle yerlere gidince elbetteki alkolde alıyorduk. Yazdan yaza tatildeyken içki içiyordum. Tam bu dünyanın tadını çıkarıyordum. Amaan ölmeyecek miyiz, Allah da bu dünyanın tadını çıkaralım diye bizi dünyaya getirmiş diyordum. Oysa bu dünya ortalama 70 yıllık ebedi hayat ise sonsuzdu. Bir kaç yıl mutlu olma adına ebedi hayatımı tehlikeye atıyordum.
Belli bir yaştan sonra gece eğlence yerlerine gitmemeye başladık ama yazları ortam olunca azda olsa içki içiyordum. Tatil dışında ağzıma içki koymuyor, gezme tozma eğlence yerlerine gitmeyi bırakmıştık. Evime gelince ben ne yaptım değip pişman oluyor ve yine kuranla namaza devam ediyordum. Evime içki sokmuyor ve kesinlikle içmiyordum. Sonunda içki içmeyeceğim diye yemin ettim ve tövbe ettim. Bunları okuyup da beni alkolik sanmayın tatilde ortamına göre dozunu aşmadan birkaç duble içiyordum o kadar. Bir yudumda olsa günah aynı günahtı.
Günah işliyordum, kötü olan tarafı günah olduğunu bile bile günah işliyordum. Herkes günah işleyebilir ama aynı günahta ısrarcı olmak en günahıydı. Bunu da biliyordum ve bazı günahlarımı ısrarla işlemeye devam ediyordum.
Sonrasında ne mi oldu bir sonra ki bölümde
YORUMLAR
Hiçbir komplekse girmeden içtenlikle kaleme aldığınız güzel yazınızı ve Kuran’ı öğrenme çabanızı gönülden kutlarım yazınız güne çok yakışmış tebrik ederim.ÜSTADIM...
Rabbim; "İlmi isteyene, zenginliği ise istediğime veririm." diyor. Ben de Kuran öğrenmeye nasıl karar verdiğimi anlatayım. Çok yakın bir arkadaşım bir gün beni ziyarete evime gelmişti. , "Sen de al Kuran'ını, birlikte Yasin okuyalım." dedi. Çocukken yaşlı bir teyzeden kısa süreli ders almıştım ama öğrencilik, evlilik, iş hayatının yoğun temposu derken, okumaya okumaya unutmuştum. Bilmiyorum demeyecek, okur gibi yapacaktım. Ancak arkadaşım, bir kısmını sesli okuduktan sonra bana; "Hadi sen devam et." deyince foyam ortaya çıktı. Şimdi rahmetli olmuş bu Hanım hayretle bana baktı ve "Her Müslümanın kutsal kitabı okumayı bilmesi lazım, öbür tarafa ne götüreceğiz amelimizden başka. Hem her şeyin en doğrusunu buradan öğrenebiliriz. Ne yap, et, bir an önce öğren." dedi. Çok utanmıştım gerçekten. Muhasebe müdürüydüm. İşim gereği çok yoruluyor, evle de ilgilenmem gerektiğinden az uyku uyuyordum. Ama kafaya koymuştum bir kere, öğrenecektim. Saatimin alarmını gece üçe kurup, uyanıyordum her gece. Abdest aldıktan sonra Kuran-ı Kerim'i, Arapça yazıların Türkçe okunuşlarının olduğu bir kitabı ve harflerin nasıl çıkacağını gösteren başka bir kitabı yan yana açıp, çalışıyordum. Sonunda okumayı söktüm. İnternette Kuran okuma videolarını da dinleyip, geliştirmeye, yanlışlarımı düzeltmeye başladım. O arkadaşım bir müddet sonra kanser oldu ve bir sene sürmedi yaşaması, vefat etti. Eniştesi o hastanede Profesör olduğu için, son anlarında yoğun bakım odasına girme izni koparmam zor olmadı. Ve hayatımda ilk defa ruhunu teslim etmek üzere olan birisinin baş ucunda son saniyeye kadar Kuran okumam rahmetliye nasip oldu. "İnsan ne yaparsa kendine yapar." diye boşuna söylememişler.
Yazınızı zevkle okudum. Başarısını kutlarım. Devamını da okumak nasip olur inşallah. Sevgilerimle.
Sevgili Eray,
Yazın çok samimiydi. Özlemişiz yaz<ılarını. Yürekten tebrik ediyorum. Sevgilerimle.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle
Sevgili Eray Hanım,
Yazınızın hak ettiği kurdele için sizi kutlar ve tekrar aramızda olduğunuz için teşekkür ederim.
Bu samimi öz eleştiri ile gönlünüzün içini açtığınız için de sizi kutlarım.. Kuranı tam 13 kere okudum. Annem ise hiç anlamadan belki 1000 kere okumuştur. Yani okumak değil anlamak hatta yorum yapmak çok önemli bence. Allah bize akıl ve zekayı bu yüzden verdi. İki kadeh içki içmeniz Yüce Allah tarafından affedilebilir, velev ki kul canı yakan , kul hakkı yiyen günahlar işlememiş olun.
Saygı ve sevgilerimle.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle
Eray hanım
Hiçbir komplekse girmeden içtenlikle kaleme aldığınız güzel yazınızı ve Kuran’ı öğrenme çabanızı gönülden kutlarım
yazınız güne çok yakışmış tebrik ederim.
Saygı selamlarımla.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle
ders niteliğinde itiraflardı seni görmek çok güzel eray kardeşim saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle
Çok içten ve doğal itiraflarda bulunmuşsunuz.Bilmemek ayıp değil,öğrenmemek ayıp demiş atalarımız.Benim ailemde de aynı zihniyet hakimdi,din adına bildiğimiz sadece oruç tutmaktan ibaretti.Kimse sorgulamıyor,büyükler ne derse onu yapıyorduk.Evlendikten sonra yaşadığım acı dolu,zorlu dönemde ayakta kalıp,direnmemi,ve kendime gelmemi sağlayan en büyük güç ilahi güçtü,dua ve namazın verdiği huzur.Yazınızda din adına insanımızın iç dünyasını ortaya koymuşsunuz,eliniz,yüreğiniz dert görmesin.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle
Merhaba Eray,
İçten ve samimi yazını beğeniyle okudum
Hepimiz günah işliyoruz ki
Hatasız kul olmaz deniyor
Önemli olan aynı hatada devam etmektir.
Allah umreni kabul ve makbul etsin
sevgimle
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle
çok samimi bir anlatım
ve sonrasındaaa :)) ben ne olduğunu biliyorum çokda seviniyorum
Allah kabul etsin arkadaşım
sevgiler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle
Sevgili Eray senin ilk baştan dini eğitim almamana karşı, ben ilkokul bitince hemen Kur'an kursuna gittim.
Bu tam dört yıl sürdü.Hatta bir ara hafız olmak için hocanın seçimiyle Kuran'ı ezberlemeye başladım. Daha soraki yıllarda dikiş nakış kursu ve Akşam kız sanat okuluna gittim.İlk Kuran kursuna gittiğim yıllarda namazımı hep kıldım. Evleninceye kadar ise namazı sadece ramazanlarda kıldım, orucumu da tutarak.
Küçüğü erkek olan çocuklarımın tuvalet terbiyesi bitince namazımı kılmaya tekrar başladım. Bir kaç yudum viskiden başka içki içmedim. O zaman da eşim olan, namaz, abdest, oruç hak getire olan adamın
ısrarıyla içtim.
Ne güzel. Sen sonradan da olsa Kur'an okumaya heves etmişsin. Hacca gittiğini de biliyorum. Öykünün sonunu tahmin ediyorum.
Tebrikler,
selâm ve sevgilerimle..
glenay tarafından 1/27/2014 9:43:33 PM zamanında düzenlenmiştir.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle
glenay
buraya yazdığın teşekkürü,
yazının altına ekleyebilirsin.
Sevgilerimle,
iyi akşamlar..
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle
Açık açık gerçekleri samimi bir şekilde yazdığınız için tebrik ederim saygılarımla
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Selam ve sevgilerimle