- 544 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Güzel Bir Soru Ve Cevaplar
Güzel Bir Soru Ve Cevaplar
Herkes kendi algısına kurban olup Ben dedikçe, gelişmemiş benlikler sonsuz çatışma çıkarıyor, herkesin Ben algısı kendine doğru geldiğinde bir kor kör dövüşü olduğunda tekamül nasıl olacak Zeynep Leyla, soruyor buna güzel cevaplar vermeli.
Cevaplar
Evvela bireysel gelişimini kendi algısıyla yapamayanlar örnek, önder arayışına girecektir. Örnek ve önderler ise kutsallaştırıldı tarihsel süreçte. İlk insan ilah ile başlayan önder ve örneklik süreci sonraları yarı insan ilah aşamasından sonra İlahlar göğe çıktı ve yerde putlar onları temsil eder oldu, daha sonraları da putlar yerine aracılar türedi. Yani bireysel olarak kendi benliğiyle tekamül edemeyen insanlar başka benliklerden medet umunca kutsal serüven de başlamış oldu. Şimdilerde daha tehlikeli söylemler var kurtarıcı Mehdilerden tutun yükselmiş aracı ruhlara kadar neler neler var. İşte insan kendi benliğini önemsemez ve başkalarından değersiz görür ise bu kuyuya düşer. Yok kendi benliğini çok önemser ve aşırı bir şekilde abartırsa da ya ilah olduğunu söyler firavunlar misal. Ya da aracılığa soyunur. Denge evrensel eşit insan prensibidir. Herkes eşit ve herkes potansiyelindekini paylaşacak isterse ama dayatmayacak. İnsan, tercihini algılıyor çünkü sanıyor ki kendisi yapar; hayır, kendi sadece tercih eder, tercihine uygun şartlar ise evrence hazırlanır. Bu yeterince anlaşılmıyor.
Kişinin tekamülünde benliği esastır. Eğer kişi benliğini geliştiremez ise oluşan boşluğu; aracılar ve kutsallar dolduracaktır.
İnsan evreni benliğiyle algılar. Algılanmayan o kişi açısından yok hükmünde! Algıladığıyla muhatap olur insan evrende! Bu algılama illa fiziki olarak olmaz soyut da olur! Akıl da algılar! Somut ve soyut olarak, algılananlarla muhatap insan. Aslında insan tercihlerini algılıyor kendi tercihlerini kendi algılıyor!
Aslında olay şu tercihler yaşanırken insan sadece bunu algılıyor. Tercihi açığa çıkaran bizzat kendisi değil. O sadece tercih ediyor ve kendi tercihi işlerken de onu algılıyor. Yani tercihini gerçekleştiren kendisi değil. Yoksa işine gelmeyen tercihleri önleyebilirdi! Tercihini resen yaşamasında bir müdahalesi olamıyor! Ama şu var rıza gösterirse algılarken daha az sıkıntı yaşar.
İnsan, evreni kendi Ben liğiyle bildiği için benliğini muhafaza etmek zorunda. Eğer benliğini popüler anlayışa kurban verip hiçe sayarsa ilahlar, önderler, aracılardan oluşan bir silsileye mahkum olacaktır...
Başkası, senin algını anlayamayandır. İşte başkasına ters de gelse sen, algından emin olursan başkası sana etki etmez. Benlik gelişince vicdan kendi evrensel algısından emin olur.
Gerçek olan heveslerin değeri var! Yaşansın. Sahte olanlar ise silinsin. Gerçekliğinin ölçüsü vicdan olsun.
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.