düştüm.ağzım marul saplarının dibinde,kanlı.burun deliklerimden sızan kanların kayganlığından kan kokusuna gelen böcekler içeriye girmekte zorlanıyor.bir nefes verip onları dışarı atmaya çabalıyorum.beceremiyorum.kaburgalarımın üst kısımları bunu yapmama müsaade etmezken beynime doğru soğuk rüzgarların içeriden saldırısına maruz kalıyorum.ağzımdan nefes almak en doğrusu .şimdi daha sakinim.düşünmeye çalışıyorum.

Sıcak arttıkça vücudumdaki uyuşukluğun artması gerekirdi ama ellerimin ve ayak bileklerimin buz gibi olduğunu hissediyorum.sırtımda ter ya da kandan kaynaklı bir ıslaklık.ortaya doğru bir soğuk hava girişi var.üzerimde atlet ya da tişört var.sırt tarafında yırtık olmalı.darbeden olabilir.



Yatağın kenarında saçların ağzımdaydı.bir anda dört ya da beş kişi içeri girmişti.hayır hayır.saçların ağzımdaydı dört ya da beş adam dışarıdan seslenmişti kapıyı açıp dışarıya kafamı uzatır uzatmaz uzattığım kafama bir şeyler inmişti.sert bir cisimdi ama kesinlikle odun ya da demir değildi.vurulduğunda içeri elastikiyeti jop olabileceği hissini...

Ağzımın üstünde yumuşak bir şey ıslak değil...birden fazla bacağı ,el de diyebiliriz,var .kulağıma doğru paralel ilerliyor.elimi kaldıramadım.gülmem saçma.vücudumun cesetleşmesini izliyorum.


Karanlık.ama çok beyaz.