- 887 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
CEMAAT TAMAMEN MASUM!
R. Tayyip Erdoğan bir dünya lideri olmamıştı, oto yollar, havaalanları yoktu, hatta henüz doğru dürüst yol bile yoktu.
Çok eskilerde uzak bir yere yolculuk yapılacaksa at, deve gibi bineklerle, binek yoksa yaya gidilirdi. Bazen günlerce, haftalarca, aylarca sürebilirdi.
İşte o yıllarda 50 yaşlarında Abbas köyünden yaya olarak dostunun köyüne doğru yola koyulur. Sabahtan öğlene dek yürüyen Abbas bir su kaynağı bulur, namazını kılıp katığını yedikten sonra bir süre suyun başında dinlenir.
Oldukça yorulmuş olmalı ki uzandığı yerde uyuya kalır. Gözlerini açtığında başındaki sarığını çeken 6-7 yaşlarında bir çocuk görür. Uyku sersemi Abbas’ın şaşkınlığı geçtikten sonra kaynaktan su içen çocuğun annesini görür. Hanım gayet sakin bir sesle “bir şey olmaz, yanlışlıkla yapmış amcası” deyip geçiştiriyor.
Abbas la havle çeker ve yola koyulmak için hazırlık yapar. Bu arada anneyle tanıştıktan sonra aynı köye gidecekleri anlaşılır, yola beraber koyulurlar. Bir süre yürüdükten sonra çocuk Abbas amcasının ayağına tekme atıp “ayı” der. Abbas çok bozulur, ama çocuğun annesi “bir şey olmaz amcası, yanlışlıkla söyledi amcası” deyince Abbas ses çıkarmaz yola devam eder. Çocuk bu, az yürüdükten sonra Abbas amcasının heybesini çekip “eşek” der gülerek. Abbas oflayıp poflar, ama çocuğun annesi “ne var kızacak, yanlışlıkla ağzından kaçtı, bir şey olmaz” deyince çok öfkeli olmasına rağmen yutkunur, sesini çıkarmadan yola devam eder.
Yol boyunca çocuk hep yanlışlıkla! Abbas amcasına hakaret ve küfürler eder. Abbas burnundan solur halde köye yaklaşırlar. Abbas’ın gözü kulağı çocukta, anne ise umursamaz şekilde yürüyor. Çocuk Abbas amcasın yüzüne bakar ve şeddeli bir sesle “eşşşek” dedikten sonra bir de tekme atar Abbas’a. Abbas zaten gırtlağına kadar dolu, üstüne üstlük anne de “bir şey olmaz, büyütmeyin, çocuk işte, yanlışlıkla oldu” demesin mi pişkin pişkin.
O ana kadar çocuğun yaramazlıklarını, annesinin pişkinliğini sineye çeken Abbas patlar; “yahu kadın, madem çocuk ve madem bir şey olmaz, ettikleri, söyledikleri de hep yanlışlıkla oluyor, o zaman bir tek kere de babam eşek dese ya yanlışlıkla” diye hiddetlenir.
Evet, hikâye böyle, beğenmeyen varsa n’apalım adı üzerinde hikâye işte idare ediverin.
Bunu niye mi anlatıyorum?
Kaç zamandır hükümet-cemaat kavgasında taraftarlardan bazılarının hakikaten kabul edilemez kötü sözleri, hakaretleri, küfürleri oldu, oluyor. Bunu tasvip etmiyor ve geçiyorum. Ama bu hakaretleri cemaat* tarafı kalemşorlar yapınca Cemaat dönüp yapmayın dahi demezken hükümet yanlısı biri bir hakarette bulununca cemaat “hani iman, dinin neresinde var, bu mu Müslüman ahlakı?” sitemleri eşliğinde yazarların hakaretleri havada uçuşuyor.
Üstelik basın yoluyla yapılan tezviratlar, değerlerimize yapılan hakaretleri, ülkeye kast edilen paylaşımları, ahlakla bağdaşmayan sözleri görmezden gelmeler bu günümüzü ve yarınımızı ağır yaralıyor.
Buyurun birkaç örnek:
İbrahim Öztürk Resul-i Ekrem sav’in –haşa- “kıblesini şaşırtınca” yanlışlık oluyor. Aynı Öztürk başbakan Tayyip Erdoğan ve muhterem hanımefendinin yan yana fotoğraflarına fotoşhopla bir genç kızı başbakanla yanak yanağa getirecek şekilde montajlıyor. Hanımefendinin “trip yaptığı”nı yazıp “bunlar hep bana mı denk geliyor” diye dalga geçiyor tabi yanlışlıkla!
Zaman gazetesi “TCDD Genel Müdürünü gözaltına alındı” diye yanlışlıkla SON DAKİKA FLAŞ HABER yapıyor.
Bugün gazetesi Şaron ölünce “nöbetçi eleman” yanlışlıkla “Şaron Vefat Etti” diye manşet yapıyor.
Bugün gazetesi yanlışlıkla İHH logosunu faş ederek, İsrail’e servis amaçlı ‘EL KAİDE’YE BÜYÜK OPERASYON’ manşetini atıyor.
Today’s Zaman Şaron’u yanlışlıkla! “çığır açan lider” yapıyor.
Today’s’ın Zeynelova’sı “jhadist başbakanın el Kaideye operasyonu engelledi”ğini yanlışlıkla yazıyor.
Zaman yazarı yazar Cemile Bayraktar hanıma “Mehmet Baransu’da senin de kasetlerin var, ama Hizmet terbiyesi yayınlamasına engel” terbiyesizliğini yanlışlıkla yapıyor.
Yine Today’s yazarı “AYM AKP’yi kapatmalı” diye yazıyor tabi yanlışlıkla...
Ya gazetelerinizin yanlışlıkla “MİT El Kaide’ye silah taşıyor” iddiasının açacağı yaralar?
Bu yanlışlıkla yapılanları arttırmak mümkün.
Ama gelin görün ki,
Bir tek yazarı,
Bir tek yandaşıyla, yazarıyla, vakfıyla, polisiyle, savcısıyla, HSYK’sıyla ilgili bir tek kerecik olsun yanlışlıkla bir tek şey demiyor, yazmıyor.
İnsan hiç mi hata yapmaz, hiç günah işlemez, hiç mi yanlışlığa düşmez? Hep iktidar şöyle iktidar böyle. Kusura bakmayın, ama siz kendi hatalarınızı da dile getirmediğiniz sürece hiçbir şekilde inandırıcı olmazsınız.
Sadece Hüseyin Gülerce bir kere “bizimkiler de hata yaptı” dedi emdiği sütü burnundan getirdiler. Bu mu kardeşlik, hak, adalet?
Bütün bunlara rağmen,
Son günlerde bize ulaşan Hizmetteki hizmet ehli tertemiz kardeşlerimiz “aynı merkezden öğütlü” aynı şablonla yazdırılan “başbakan bize neden haşhaşçı dedi” sitemlerini bildiriyorlar.**
Öncelikle hâşâ, sayın başbakanımız siz ehli hizmet olan kahir ekseriyete değil, paralel darbecilere demişti, bu sözü üstünüze alırsanız hayra hizmet etmiş olmazsınız.
Cemaat bu kadar “yanlışlıkla!” hakaret edip, küfür yağdırırken neredeydiniz?
Gelin, Allah için herkes kendi hatalarını kabul etsin ve adaleti ayakta tutsun, o zaman görün hakikat nasıl kardeşliği essah kılar.
Sadece “bu KOÇ ve ananas neyin nesi?” deseydiniz yeterdi, ama demiyorsunuz işte.
Neyse,
Abbas haklı…
Twitter: @ahmetay_
* Kahir ekseriyeti Allah rızasına uygun hizmet eden kardeşlerimizi kast etmiyoruz.
** Çok makul konuşurken sözlerini yarıda kesip telefonu kapattığım adını söylemeyen dershane çalışanı hanım kardeşimizden özür diliyor helallik istiyorum. Bilenler bilir, rahatsızlığımdan dolayı telefonla konuşma yasağına tabiydim.
YORUMLAR
Diyemezler Ahmet Bey ... O arkadaşlara göre kendileri hatadan ve günahtan münezzehtirler. Bir kusur varsa kesinlikle karşılarındakindedir.
Tayyip Erdoğan'ın da pek ala hataları var. Olacaktır da, fanidir sonuçta. Aynı şekilde Pensilvanyada da hatalar var.
Hz. Allah c.c hata yapmama sıfatını yani ISMET sıfatını sadece Peygamberlere vermiş. Hatta onlarda ZELLE denilen ufak bazı olaylar da cereyan etmiştir.
Kim ki bir faniye kusursuzdur derse onun itikadından şüphe etmek gerekir diye düşünüyorum. Cemaat hareketi maalesef halk nezdindeki itibarını zedelemiştir. 11 yıldır dört dörtlük olan iktidarı üç beş ayda yerin dibine sokan hareketin samimiyetinden kimse emin olamaz.
Yaptığınız bir iş sonucunda iyi mi yaptım kötü mü yaptım diye endişeniz varsa; eyleminiz sonucunda üzülen kim sevinen kim sorusuna cevap arayın. Bu sizin de aradığınız cevaptır çünkü.
Bugün bu soruyu cemaat camiasındaki aklı selim bir çok kişinin kendi kendilerine sorması gerektiğini düşünüyorum.
Neyse dört buçuk milyon doları ararken YANLIŞLIKLA yüzbeş milyar dolar gitti.. Olsun ABBAS amcası yanlışlıkla oldu..