- 491 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
O Dedi Yanında Mıydın Ne Dedi
O Dedi Yanında Mıydın Ne Dedi
Hukukta, “Görgü şahitliği” vardır! Şahitlik, başkasından nakille olmaz! Şöyle bir şahitlik olmaz, biri dese ; “Rahmetli Cezmi abiden dinledim, Rıfkı’yı Rıfat öldürmüş!” Bu görgü şahitliği olmaz işte! Sadece bir fikir verir bu ifade, sonuç doğurmaz! Çünkü ikinci el nakildir! Bir nesil geri doğru bile söylemler nakledilirken etkisini yitiriyorken “Orta Çağ” dan günümüze gelen dedikodu türünden kutsal bilgilere, çok önemli olan bireyin inancı teslim edilmemeli.
Şu dedi, o dedi, bu dedi! Ne biliyorsun, yanında mıydın; ne dedi? Günümüzde bile bir söz, bu kadar çok iletişim araçları ve kayıt aletleri varken çarpıtılıyor; eksiltilip, üzerine eklemeler yapılıyor. "Orta Çağ" dan günümüze gelen dedikodularla mı yol alacağız?
Televizyonlarda veriyorlar gazı. Kim söylemiş, ne zaman söylemiş? Delil yok, olsa da kutsanmış ve aksi iddia edilemeyen kabuller sadece. Dedi ve herkes inandı türünden şeyler... Hepsi cevapsız, sadece eleman anlatıyor; "Adem elma yemiş, Havva demiş!" Bir tane delilleri yok. Delil de eski kaynaklar! Delil kutsanır, aksini iddia etmeyi yasaklarlar ya da ayıplarlar; olur sağlam delil. Aksi iddia edilemeyen bir şeyin doğruluğu da şüphelidir ki...
Yaşlılardan çok sık duydum. Bizzat kendi nenem, iyiye yaşlanınca (Dini bütündür) şöyle dedi; "Öte taraftan gidip-gelen mi var, ölüp gideceğim. Söylenenler burada kalacak!" Bence yaşlılar işin farkına varıyor ama ölüm kapıya gelince. Bu nedenle lafa bakmayın kendi algınıza bakın. İnsanlar çok kutsal üretti ama hepsi bu boyutta, bu tarafta; öte taraftan gelen yok yani anlayacağınız; gaza gelmeyin...
“Vayy! Sen, falanca “Orta Çağ” ulu efendisine karşı mı geliyorsun?” Farzet karşı geldi biri! Bundan sana ne! Elinde hukuken geçerli olacak somut hiçbir veri yok iken Orta Çağ ulu efendilerine itaat istemeye sen utanmıyor musun ki bir de karşı gelmekle suçluyorsun insanları? Bu hal insan aklını ve zihnini hiçe sayıp inancıyla da alay etmektir aslında! Kendi inancını dayatmaktır…
Bakın ciddi bir durum bu, aslında. Kendi menfaatini bile doğru dürüst sağlamayı başaramayanlar, ezikliklerini bastırmak için uğruna ölünecek idealler arıyor ve bunu ya futbol taraftarlığında ya da ideolojik alanda buluyorlar! İnsanlar birbirini eski öğreti ve yeni ideolojik görüşlerle yargılamaya kalkıyor! Orta Çağ efendilerine köle olanlar, Orta Çağ efendilerini yüceltip, kendini alçaltırlar ama sorun şurada başkalarının da kendileri gibi olmasını isterler… Unutmayalım ki “Orta Çağ” da başka insanları köle edip emeğini ve şahsiyetini alıp satmak; cariye edip cinselliğini kullanmayı, alıp satmayı kendilerine hak sayarlardı! Şimdi o efendilere itaat etmek, itaat istemek abes olur! Bu uğurda ölümü göze almak da diğer insanlara haksızlıktır! Orta Doğu’nun içler acısı hali bundandır…
Son tahlilde; seçilmiş ırk, seçilmiş kişi, ayrıcalıklı ideoloji ve ayrıcalıklı din anlayışıdır bu “Evrensel eşit insan prensibin” i bozan... Kutsallaşan bu köhne değerler işi bozar. Orta Çağ’da yaşamış bir kişinin ruhu şimdi yaşayanın ruhundan daha ayrıcalıklı değildir! Hepsi tek ruh, orjin tek; “İnsan” yazılımı tek! Potansiyelini açığa çıkaran, çıkaramayan vardır!
Selametle,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.