Meçhul Bir Yolun Solunda Sızıyor Yüreğimin Şiiri
hayrettin taylan
Gündüz mecazlara çektim seni, gece hayallerle yan anlama, yanımdaki anlama kattım.Rüya gören bir şiir gibi tenasüplerinle dokunuyorsun münasiplerime.
-Benzetmeler yetersiz betimlenişin doruklarında seni anlam içre izlenimsel görsel yürüyüşlere taşıyorum. Bilemezsin ne haldeyim.Halimin bestesini okuyamazsın.
-Sessizliğimi yakıp gidiyorum manalara. Kendimi ezdirmem istemiyorum, bu yüzden manalarda aslan gibiyim, bu yüzden melankolik yazılarda aşk deryası gibiyim.
-Gölgenin mecazı değer arif olduğum yazılarda…Garipsi bir sızının cümlesini ıslatır damlaların.
-Beni seninle sensizliğin kök diplerine götüren yapımın yapım eklerinde bilenir dile gelmeyen sözler.
Sokak lambası gibi gecelerimin hecelerinde kalmış, senden kalan manalar var.Geceleri heceleten, sızlatan, ağlatan bağrımı onaran sözcüklerin var.
Elin gönlümde. El içinde el ele değiliz diye, çekme elini, çekme sevda selini.Sıcak seller arasında erozyona uğrasın aşk bağrım. Kıraç da olsam yeter ki senden olsun.
Dizelerimi kanatan imgelerin ayrılan ve ayrılıkçı yengesi kalma alegorik duruşlarda.
-Senin gözlerini okurdu sözlerim.Şimdi kör ve kor olmuş bir gerçeğin dibinde bahtımın işlek durağına geldin.
Zaman sustu, zemin küstü, her şey yar olduğun mekana ziya oldu.
Bulutların büyücüsü oldum. Sırlarını sislere arayan hazine avcısı değildim.
Senin sırrın bendim. Senin hazinen bendim.Şimdi hazin bir kent olsak da hazinelerimizin cevheri sevmekti. Şimdi, bu kadar zengin bir hazine varken gidip korsan sevdaların gemisinde kaptan olup hazlı,sazlı sözlü demlerde demlenemem.
-Aynı demlikte içilmişliğimiz var.Senin ellerin dokundu demliğime.Çayın sen kadar sıcak, sen kadar demli, sen kadar sohbetin süzgecinden geçerdi.
Bir bulutun nemli gözlerinde seni içmek istedim…Rüzgar ve aşk var,seni yazamıyorum, savruluyorum en uzağına.Yakınlığını topla benle. Birazdan gelirim, gelin düşlerini ser yoluma, gelincik düşlerini savur soluma. Uçuşum aşktan, seni sevişimi Haktan…
-Bulutların dağıldı, buhura karıştı anlar.Şimdi gözlerinin yağmuru vicdanımın nadaslarına değiyor. Ben de artık insanileşiyorum. Pişmanlık tohumlarımı ekiyor, seni daha çok sevmeye büyüyorum.
Mecburun tozları arasında beni yıka yazılı ruh arabası gibiyim.Meçhul bir yoldayım.Yolum solumda başlar, gönlüne kadar gelir.Ya senin gönlün nerde ki?
-Sevmek ne kadar güzel, ne kadar gerçek.Birisini sevdiğini biliyorsun ne güzel bir olay.Beni sevdiğini bilmiyorum.Bu bir sızıdır sözlerin dağlarını deldiren.Ne zor bir gerçek , yeller bozgun uzantılarda .Saçlarının arasında esen yel suçların mı sevgilerin mi?
Hezeyanlarımızı emziren şeytanın tanından çık.Aşkta gurur olmaz ki? Ve giderken ulu cümlelerle egonun tavanına taban yapmış kişilik sergisi açma.
-Nidaların , damlaların, o masumluğu da ağlatan duruşun yeter.Senin suçun gitmek, benimkiyse kitaplara sığmaz.Bu yüzden seni daha çok severek, isteyerek, bekleyerek telafilerimden geçmek istiyorum.
Bir uzun havanın içinde uzanmış, uzamış acılarım var.Acılarım benden yaşlı, huyum boyumu geçti.Sensizliğim ve şensizliğim diz boyunda dizelerimde.
Sen mutlu ol, saçlarını biraz daha iyi tara.Beyazlaşmış her saçın temsilim olsun yeter.Dökülen saçlarını topla bari.Bana yolla. Bir okşamalık bir oktavlım anıma an olsun cançiçeğim.
-Siyahın içinde kalmış bir beyaz umudun dersindesin.Dersini seven, hevesini seren anlar dirhemindesin.Yalnızlık sen kadar, aşk kadar, ömür kadar, kendine yenilenirken.
Tüm renklerin dilinde sen varken, ayrılık siyah olamazdı.Umudun rengi bazen mavinin sonsuz rengi, bazen beyazın tanımsız tınısı, bazen kırmızının istesil şekli, bazen yeşilin yeşergen dimağı oluyordu.
Güneşten istedim kadınsal ışıltını.
Güneş:
-Gündüz ben varken başka ışıltıya gerek yok;ama onun kadınsal ışıltsı gece lazım…Gecenin hecelerinde ben yokum.Ay yüzünden iste.Ay’ın bir yüzü ayrılık, bir yüzü aşk.Aşk yüzünden iste.
-Dileklerim dilsiz cümlelerde. Lal bir yüklemi yüreğisin, bense çığlığın öznesi.
-Vurgulu ve tutkulu bir özneyim, özüme yakın bir yerde.Sen ya, sen nerdesin? Sen hangi cümlenin filmindesin.Sonunda neden üç nokta var.
Üç noktadan sonra kaç fersahın var içsel algımın dalgalarına.Sana geldim, senden sonraya geldim bilmelisin deniz gözlüm.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.