Yıllar öncesi Malatya Ziraat Okulunda yatılı öğrenci iken ; okul dereceleri olan bir öğrenci idim. Sıra arkadaşım Yaşar vasatın altında; hele de Botanik dersinden çok zayıftı. Anlaştık; o dersten yazılı sınav olduğunda onun kağıdını ben cevaplarken, benim ismim yazılı kağıt onda olacaktı. O sadece benim cevaplamamı bekleyecek ve sonra kağıtları değiştirip; kendi sorularımı yanıtlayacaktım. Geldi,çattı o gün..Heyecan dorukta; alışkan olmadığım bir fiildi benim için. Arkadaşımı kurtarma düşüncesi ağır basmıştı.Öğrencilik işte !!! Bir çırpıda tüm soruları eksiksiz yanıtlamış ve kağıdımı vermesini beklemeye başlamıştım. Ama nafile !! “ Tam yap. 10 almalıyım” diye tutturdu. Bir türlü ikna edemiyordum. O ara hocamız beş dakikamızın kaldığını söyleyince ;zar zor kağıdı önünden aldım ve aceleyle sadece bir sorunun bir şıkkını kağıdın ön kısmına yazmaya muaffak olabildim. Alacağım not 2 den fazla olamazdı. Yaşar’ın kağıdı ise 10 luktu. Dışarıda iyi bir dayak yedi benden ve 2-3 ay küs kalmıştık.
15 gün sonra imtihan sonuçlarını okuyordu hocamız. Numaram 136, arkadaşımın 151 di. Numara sırasına göre ayağa kaldırıp sonucu okuyordu. Numaram okunduğunda; utanarak doğruldum..” Aferin evladım. Her
zaman olduğu gibi yine 10 !! “ dediğinde şok olmuş,inanamamıştım. Nasıl olurdu ? Arkadaşım ise 8 almıştı. Nereden kırdı,bir anlam verememiştim.
Bu olay ve nedenini yıllarca merak etmiştim. 12 yıl sonra hocamız
Samsun Tarım Meslek Lisesine atandığında ziyaretine gitmiştik. Bilahare ; davet ettiğimiz yemekte , olayı anlattım ve işte o
zaman verdiği cevapla merakım izale olmuştu.” Ne
zaman yazılı kağıdını okusam,hiç eksik olmazdı..Bu kadar tanıdıktan sonrası hiçbir kağıdını okumadan ismini gördüğümde 10 verip bir kenara ayırırdım. Yaşar’ın kağıdı 10 luk olabilirdi. Ama bir bit yeniği vardır diye kırmışımdır 2 puanını” diye yanıt.vermişti..
Bu anının düşündürdükleri ortada işte !!! TEK GEÇMEK… HAYATTAKİ BANKOLARIMIZ !! Hepimizin hayatında, düşüncelerinde artık sabitleşmiş oluşum ve fikirler yanı sıra tek geçtiğimiz neler,kimler vardır !!! Hepsini makul görmek,saygı duymak gerekir bence..
Bazı tesbitlerde bulunmak,eleştirmek ola ki bizlerde oluşmuş tek geçilenlere bankolara saygısızlık olarak algılanmasın. Sadece durum tesbitidir. Söylemek gerekir.”Durumdan ne vazife çıkartıyorsun o
zaman kendine” sesleri duyar gibi olsam da buda 65 yılda oluşmuş bir huy,alışkanlık işte; vazgeçemiyorum. Af ola !!!!
Baş köşede
gönül tahtına oturtmuş olduklarımız vardır hayatımızda.. Her şeyine “evet” dediğimiz, her fiilini tartışmasız kabullendiğimiz !!! Dokunulmazlıkları vardır işte.. Laf söyletmeyiz kimselere.. Siper ederiz kendimizi !!! Çünkü onlar vazgeçilmezlerimiz,tek geçtiklerimiz,bankolarımızdır !!!
Orada, doruktadırlar ya bir kere; hatalarda olsa görmez,irdelemez, savunuruz.. İşte fikr-i sabit !!! Bel bağladığınız; hayatınızı adadığınız o bankolar ya tutmaz, yatarsa !!!! Yıkılırsınız değil mi ???
İşte o !!!! “”O doğrudur,bilir, yanlış yapmaz!!! “ Ayırın o tarafa.. O hep en yüksek notu alandır !! Ya fiil kağıdı ,yaptıkları boş ve yanlışsa ?? Hiç getirmeyiz aklımıza !! Çünkü o bankomuzdur !!!!
Bankolarımız olsun be..Olsun !! Ama yıkmasınlar
dünyamızı !! Yatmasın tek geçilenler ..
