- 1387 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
NEDEN...
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bir başkasının hayatı bir diğeri için ne derece önem arz edebilir ki… Söyleyeyim…
O kadar çok insan tanıdım ki: Yaşanan çaresizliği, düş kırıklıklarını adeta bol vitaminli bir gıda gibi yer ve yutar. Ve üstüne de bir duble kahkaha patlatır.
Gözyaşı dökülmese bile, ihtimali akan yaşların, onun ilacıdır, adeta yediğine katıktır.
Verilen emeğin karşılığı balon olan çabalar vicdanının sesini bastırır. Tabii ki; eğer bir vicdan varsa ortada.
Gözlemlediği mutluluk ve başarı, bırakın başarıyı düşüncesi bile, inanılmaz bir zehirdir damarına enjekte ettiği. Bunun panzehiri ise, gözlemleme arzusunda bulunduğu ıstırap ve bunun yaratacağı tatmin duygusudur.
Gerçekleri yalandır, sevinçleri göstermeliktir, dostlukları sahtedir.
Ve yalanları aslında onun gerçeğini yansıtır. Duyumsadığı sevginin kaynağı egosuna yöneliktir sadece.
Hayatın ulaşılması imkânsız ve zor olan gerçekleri destek, hoş görü ve katkıdır.
Cennetin ve cehennemin varlığı kadar kutsal olan gerçekleridir bunlar hayatın. Her nedense zor, imkânsız ve yakalama olasılığı düşük olan mefhumlardır tüm bunlar, hayatta kabul gören.
Zaman en iyi ilaçtır, denir. Kimine göre ise, arsenik kadar tehlikelidir ve sonu çabuklaştırır.
Beklentinin, insan için bariz bir tehlike ve mutsuz kılan bir mefhum olduğunu okudumdu bir ara. Hedefler, amaçlar ve beklentiler değil midir bizi canlı tutan ve mutlu kılan…
Ne zaman ki boş versek yürüdüğümüz yolun nereye varacağını, yıkıcı olmaz mı.
Ve soruyorum…
Neden?
Ve ekliyorum: Bir insanın tüm bunları hak etmesi için geçerli tek bir sebep söyleyiniz.
Zira bunun cevabını ömrüm boyunca bulamadım.
Saygılarımla.
YORUMLAR
Gülüm Çamlısoy
Beğeniniz için çok teşekkür ederim.
Sevgimle, sonsuz selamlar olsun İstanbul'dan uzaklara...
Öncelikle günün yazarını kutlarım.
"Bir başkasının hayatı bir diğeri için ne derece önem arz edebilir ki…" Bu soru kişiye göre değişir.
Bazen, o bir başkası için canımızı hiçe sayarız. Bazen o bir başkasını merdiven olarak kullanır zirveye çıkınca da ona tepeden bakarız. Bakarım demiyorum, sadece soruya cevap, genel bir cevap...
Gerçek cevap ise, yüreğinde insan sevgisi taşıyan herkes insana insan olduğu için değer verir.
Önce kendi insan olmalı...
Soran, sorgulayan yazarı kutlarım.
sevgimle...
Gülüm Çamlısoy
Yazım vesilesi ile sizi görmek ne hoş. Hoş geldiniz, şeref verdiniz.
İnsan gibi insanların varlığı, hayatımızda o kadar önemli ki...Yürekler temiz oldukça, iyi niyet barındırdıkça içimizde, her şey çok daha kolay olacak.
Sağ olun, var olun.
Yürekten sevgi ve selamımla...
Gülüm Çamlısoy
Beğeniler, tüm müspet ya da menfi eleştiriler başımın tacıdır. Hele ki; takdir almışsa yazdığım, benden mutlusu yok...
Sonsuz selamlarımla...
Sağlıcakla kalın.
“Bir başkasının hayatı bir diğeri için ne derece önem arz edebilir ki”
Bu biraz insana hangi pencereden baktığınıza bağlı.
Çabanızın bir balon olduğunu düşünmek de aynen bunun gibi. Bir karşılık umarak yapılan her şeyin akıbeti elbet bu şekilde olacaktır.
Ve doğrudur başkalarının yıkımlarına halay çeken, kahkaha atanlar da var muhakkak.
İnsanlıktan utandırırcasına böyleleri.
Ve ne yazık ki var böyleleri ..
Kendilerini “güzel “ olanın adıyla yan yana anan o zavallı hâlleri, o zavallı kibirleri.
Herkesin kendine göre bakışı vardır hayata. Bir beklenti içinde olmak önce kendinde bitmeyi getirir.
Oysa insan bir başkasında çoğaldıkça güzelleşir.
Buna vâkıf olabilmek sanırım tüm iyiliği, tüm güzelliği ile beklentisiz ve karşılıksız sevmeyi de beraberinde getirir.
Asl' olan sevmek, bir başkasına verilen kıymet tam da böyle bir şey değil mi ?
Güzelliğe değen her renge teşekkür ile..
Yazınızı tebrik ederim.
Saygı ve selâm ile.
Gülüm Çamlısoy
bakış açınız ve değerli yorumunuz yüreğime su serpti adeta. Demek ki; yalnız değilim kendi küçük dünyamda.
Asıl ben teşekkür ederim. Bu hoş, naif ve anlamlı yorumunuz ve değerli ziyaretiniz çok mutlu etti. Sizin nezdinizde değerli seçki kurulunu da sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Sonsuz sevgi ve selamımla.
Esen kalınız. Bir kez daha sağ olun...
Elden bir şey gelmiyor.
İnsanlığın yaradılışı böyle.
Her çeşidinsen salmış dünyaya Mevlam.
Hırlısı, hırsızı, karakterlisi, karaktersizi, haini, zalimi, güzeli, çirkini, alçak gönüllüsü, yüksek gönüllüsü...
İyi gözlem yapıp, duruma göre vaziyet almak gerekiyor.
Biraz da şans gerekiyor tabi ki...
Fazla da kafaya takmamak gerek, amaçlara ulaşmak için mücadeleye devam etmeli.
Sonuçta,
havalar soğuk da olabilir, sıcak da.
Bu hayatın, kışı da var, yazı da.
İklime göre giyinmek şart.
Gülüm Çamlısoy
En azından az sayıda da olsa, kıymetli, sevdiğim insanların varlığı ile yetiniyorum.
biz insanlar gibi, havalar da öylesine değişken ki... Hepimizin yazı var kışı var.
Ve şans faktörü. O da duruma göre değişkenlik gösteriyor.
Tek destekçimiz maneviyat ve bu sayede ayakta kalıyoruz.
Çok teşekkür ederim.
Uzaklara sonsuz selamlar...
Dramdan beslenen insanlar var. ya kendi dramından, ya da başkalarının dramından. Bir çeşit hastalık. Herkes bir başka çeşit. Başkalarını düzeltmekten ziyade kendi mânâ dünyamızı güzelleştirmeye çalışsak daha karlı çıkarız. Yazınız güne seçilmiş, kutlarım.
Gülüm Çamlısoy
Ve tüm bunların neticesinde, bana geri dönen; kuvvetlenen, güç kazanan maneviyatım oluyor her seferinde.
Eksik olmayın, efendim.
Sevgiler, saygılar şahsınıza...