- 779 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Gülen Cemaati Üzerine
Sahip olduğu yapı itibariyle Gülen cemaatine katılmak çok kolaydır. Sadece bu özelliği yüzünden, cemaat içerisinde her düşünceden ve inanıştan insanlar bulmak mümkündür. Böyle bir oluşumun, büyümeyle birlikte katılımları kontrol edemediği aşikardır.
Cemaat içerisinde bulunan her kişiye güven tam olmakla birlikte, bir cemaat bireyinin kefil olduğu cemaat dışındaki herhangi bir kişiye de sorgusuz sualsiz güvenilmektedir. Bu sebeple katılımlar, adı konulmasa bile referans usulüyle sağlanmaktadır. Öyle ki bir cemaat gönüllüsü kolaylıkla bir arkadaşını haftalık toplantılara götürebilmektedir. Toplantılara katılan bu kişi kolaylıkla cemaatin güvenini kazanabilmektedir. Bunun için biraz mütevazi davranması ve bir miktar bağış yapması yeterli olabilmektedir. Cemaate katılan kişiler zamanla cemaat içerisinde etkin görevlere gelebilmektedirler.
Bütün bunlar birlikte düşünüldüğünde, cemaat içerisine sızmak adına planlı ve organizeli katılımların olması akla gelebilir. Örneğin eski milliyetçi-mafya uzantılarının kendi emellerini gerçekleştirmek adına cemaat içerisinde rol almış olmaları düşünülebilir. Cemaatin ruhuna aykırı olarak ve cemaati bitirme pahasına hareket edebilirler. İçerisine girmemekle birlikte cemaate yakınlık göstermek suretiyle yine cemaatin güvenini kazanabilir ve kendi istekleri doğrultusunda bir takım yönlendirmeler yapabilir.
Ses kayıtlarında Fethullah Gülen’in yönlendirilmeye çok fazlasıyla müsait olduğu açıkça görülmekteydi. Zira Fethullah Gülen, cemaatin büyümüş olması ve kontrolün tek elden imkansız hale gelmesi münasebetiyle, ancak yakınlarındaki kişilerin önerilerine onay vermekle yetinebilmektedir. Bunun tersini düşünmek mümkün değildir. Öyle ki sadece Tuskon’un işleyişi ve görevleri için Ticaret Hukuku, Siyaset Bilimi, Uluslararası Hukuk vs gibi alanlarda bilgi sahibi olmak gerekir ki, bu özelliklerinin tek bir kişide bulunması mümkün değildir. Bunun yanında cemaatin ilgilendiği diğer alanlara vakıf olmak için neredeyse bütün pozitif ilimlere hakim olmak gerekir, ki Fethullah Gülen sadece medrese eğitimi almış bir din alimidir.
Fethullah Gülen’in sahip olduğu kültür ve anlayış münasebetiyle, kişisel olarak ülkesinin çıkarına aykırı hareket etmek isteyebileceği uzak bir ihtimaldir. Ancak görüleceği üzere çevresinin yönlendirilmelerine açık olduğu gibi onların istekleri doğrultusunda hareket ettiği açıkça görülmektedir. Kişisel düşüncem şudur ki, etrafındakilere duymuş olduğu sonsuz güven sebebiyle kendisine yapılan teklif ve önerileri sağlıklı bir şekilde değerlendirmiyor ve yapılması gereken her şeyi yine etrafındakilerin insafına bırakıyordur. Görülen o dur ki yapılmak istenenler, yalnızca cemaat nezdinde meşruiyet kazanması ve itirazlara sebep olmaması adına Fethullah Gülen’in onayından geçmektedir.
Cemaat, profesyonel komplocu bir anlayışla hareket etmek için yeterli bir altyapıya ve geleneğe sahip olmadığını düşünüyorum. Bu sebeple kendisine yaklaşan insanların da kötü niyetli olabileceğini aklına getirmemektedir. Cemaatte katılan herkes sonsuz güvenilir olduğu kabul edilmektedir. Bu da kötü niyetli oluşumların işini kolaylaştırmaktadır. Cemaat içerisine sızmış ve etkin hale gelmiş bir takım gurupların, profesyonelce hareket etmek suretiyle cemaati yönlendirmeye çalışabilecekleri ve kendi çıkarları doğrultusunda yön verebilecekleri uzak bir ihtimal değildir. Bütün bunlar birlikte düşünüldüğünde güncel tabirle bir ’derin bir cemaat’ oluşumundan bahsetmek akıl dışı olmasa gerekir.
(Uzun zaman sonra yeniden okudum bu yazımı. yazık! bu cemaata karşı ne safiyane duygular beslemişiz meğer
YORUMLAR
mahfuz düzgün
Olanlar o kadar rahatsızlık verici ki, ülkenin selameti için herkes gücü nispetinde katkıda bulunmalıdır diye düşünüyorum..