- 691 Okunma
- 0 Yorum
- 4 Beğeni
kısa bir sohbet acıyla...
uyuşuk bir geceydi her zaman ki gibi
.......
ay ışığını doğuruyor dedi
sonra çıkıp gitti yansımasını da alarak sırtına.kadınlığını minderin ucuna iliştirerek
hiç unutulmaz bir sesle ezberletti geceyi bana.adı böğürtlen kırmızısı sulara eş bir gözleri vardı.ay ışığı doğuruyor dedi sonra çıkıp gitti.şarkısı kaldı yarım yamalak megafonun tozlu yerinde,tütünün katran yalnızlığı perdelere sinerken,en itici kavgalar düşüyordu toprağın göğsüne,o en buruk hikayeleri anlatıyordu yüzüme sabit duran gülümseyişiyle.ay ışığı doğuruyor dedi sonra çıkıp gitti,bir ben kaldım geride
birde kadınlığı mindere ilişmiş haliyle....
şimdi kentin karanlık yelkovanı duruyor onun resminin iç yakan gizeminde
akrep gözlerinin rengini bas bas bağırırken sokakların dilenci rüzgarlarına.son bir uykuyu düşlerime sarmanın telaşına düşüyorum yalnızlığın soğuk yerinde..
ay ışığı doğuruyor dedi sonra çıkıp gitti,acı kıvranış unutulmuşluk birer havari olup kıvrıldılar içerinin gri tonlarına...gitti,ay ışığı doğuyor diyerek,ve ben kaldım geride..
değişik bir zaman ve kavrayış...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.