- 446 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUTUPLAŞ-MA
Karşımızdaki insanı neden şahsına münhasır bir birey olarak göremeyiz.Sadece eksik ve kusurları batar gözümüze yada dünya görüşü.... Neden bu insanın bir tane iyi tarafı var mıdır acaba diye düşünemeyiz...Düşüncelerimize muhalif manzaraları neden görmeyiz.
Neden hala muhafazakar bir insan aynı zamanda Atatürk’ü sevemez zannedilir yada solcu birinin Necip Fazıl’ı okumayacağı ...
Pek ala farklı düşünen insanlar birbirini sevebiliyorsa hatta artık evlenebiliyorsa, bunları yadırgamamak gerekir. Belki de alışmaya çalışmak..Sanırım biz gençler (yaş 27), büyüklerimizin sahip olduğu kadar kalın duvarlar arasında yaşamıyoruz. Kimileri bundan hoşnut olmasa da böyle, önyargılarımız yok değil belki ama geçmişe göre daha esnek.
Ben farklılıkların zenginlik olduğunu düşünenlerdenim. Ailem daha farklı olsaydı hala böyle düşünür müydüm bilmiyorum. Beni insanların siyasi görüşü, ırkı vs. değil önce insanlığı, dürüstlüğü, mertliği ilgilendiriyor. Kimseyi gruplara ayıramıyorum. Babam içki içiyor, annem gibi düşünmüyor ve onu çok seviyorum ayrıca sayılamayacak kadar çok iyi vasıflara sahip. Annem namaz kılıyor,dindar biri. Anneme bazen kızsam da oğlu olduğum için mutluyum. Evhamlı, titiz ve sevgisiyle bir gün bizi boğabilir. Bence dünyanın en iyi annesi... Babam hayatta hiç namaz kılmamış olsa da, bunu gereksiz görse de annemi sabah namazına mutlaka kaldırır, bir yere giderken haydi ezan okundu namazını kıl da çıkalım, gecikmeyelim dediğine defalarca şahit oluruz. Annem oruç tuttuğu için ramazanda erzak alırken babam daha da hassaslaşır. Annem de babamı zıt fikirlerinden dolayı kınamaz en fazla gıyabında dua eder. Kırk yıldır evliler.Herkes düşüncelerini savunuyor ama asla ağız dalaşı yaşanmıyor. Kimse kimseyi yok etmeye çalışmıyor.Sevgi ve sulh hakim. Babam cennete gideceğinden emin çünkü anneme" kişi sevdiği ile beraberdir, sen nereye gidersen ben de oradayım" diyor. Oysa aynı dünya görüşüne sahip olup geçinemeyen çok insan tanıyorum. Hayat bir imtihansa herkesin aynı olması beklenemez. Parmak izlerimiz kadar farklı karekter, mizaç, huy, düşünce, fikir, renk taşıyoruz içimizde.
Allah’tan rol çalıp kimin cennete gidip kimin cehenneme gideceğine karar verilmesi hoşuma gitmiyor. Değil mi ki nice alim zannedilen insanlar son nefeste imansız gitti, beklenmedik insanlar imanla terk-i dünya eyledi. Can çıkmadan kimin içinde Rabia, hangi ayyaşın içinde Bişr-i Hafi ruhu taşıdığını bilemeyiz. Herkese kulp takıp sonra para, kadın ve dünya menfaati karşılığında dinini kaybedenler az değil. Kınamak bize düşmez.. Kendimizle karşılaşsak kendimize bile burun kıvırıp, nefret edebilecek potansiyele sahibiz.Hem hiç bir kavime içi nefretle dolu bir peygamber gönderilmemişken...
Keşke Ahmet Ümit’in imza gününde sıra bekleyen başı örtülü kız kadar evrensel, ramazanda oruç tutanlara saygısızlık olur diye suyunu ulu orta içmeyen delikanlı kadar delikanlı olabilsek, dokuz kötü hasletin arasındaki bir iyi hasleti yakalayabilsek, inançlarını yaşamaya çalışan insanlara saygı duyabilsek, insanları insan olduğu için sevebilsek, kendimiz için istediğimizi herkes için isteyebilsek...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.