- 801 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İSİMSİZ SIFATSIZ SOKAK ÇOCUĞU
İSİMSİZ SIFATSIZ SOKAK ÇOCUĞU
(fotoğrafı ekli çocuk)
Hani bu memleket bizimdi, hepimizindi?
Doğası havası suyu taşı toprağı, kurdu kuşuyla hepimizindi.
Hani köyleri, şehirleri caddeleri parkları, meydanları hepimizindi.
Neden tüm bunlar sizin oldu da, bana sadece karanlık sokaklar, soğuk kaldırımlar, izbe köşeler kaldı?
Hani ekmek hepimize yeterdi?
Sıcak mekanlarınızda zengin yemek sofraları, binbir çeşit yiyecekler, içecekler ..
Yetmiyormuş gibi bir de, o enfes donanımlı yemek masaları ve etrafında şen şakrak yiyip içerken çektiğiniz onlarca fotoğraflarınız.. Bu fotoğraflarınızı da İnternet sayfalarında sırıtarak, aç bir görgüsüzlük içinde afra tafra yayınlamanızı gördükçe size olan öfkemden, bu soruyu yeniden soruyorum:
“Hani ekmek hepimize yeterdi ? “
sizin o yemek sofralarınız ortada da,
Hani bana düşen bir dilim kuru ekmek nerde?
Hani bu memlekette herkes eşitti ?
Şimdi ben, şu gördüğünüz halimle sizlerle eşit miyim yani ?
Buna rağmen, eşit olduğumuza yemin eder misiniz?
Etseniz de çarpılırsınız zaten !
Hani Sosyal Devlettik ?
Ben miyim yoksa, sosyal olan bu devletin tek yurttaşı ?
Hani adaletli, vicdanlı bir millettik ?
Anam - babam yok, bacım- kardeşim yok, kimim- kimsem yok .
Evim-barkım yok. Sobam-ateşim yok, param-pulum yok, üst-baş yok en zoru da, şu kış gününde ayağıma giyecek ayakkabım yok.
Biliyorum, bende olmayan her şey sizde misli misli var, hem de ne çok, ne çok..
Gözüm yok, daha çok olsun sizde ama, “yetecek kadar benim de olsun” diye istemek hakkım bile yok benim!
Varlığınızdan vermiyorsunuz meğer yokluğuma, bari alenen göstermeyin varlıklarınızı bana, gözümün içine sokarcasına, yeter diyorum, daha ağırlaşmasın gönlümün yükü yaralı yüreğime.
Vermediğinizi göstermeyi bana n’olur !
Kahrettirmeyin daha fazla.
Bunu sizlerden hassaten rica ediyorum.
meğer beni bana bıraktınız
sokaklarda sefil ve muhtaç
meğer peşime acılar taktınız
benim midem her gün aç !.
*muzaffer yıldırım