KAR SIĞINACAK BIR YUVASİ OLANLAR IÇIN GÜZELDIR
Zevkler ve renkler gibi acılar ve mutluluklar da görecelidir. Herkes ayrı bir pencereden bakarken yaşam denen tabloya, herkesin gördüğü manzara birbirinden farklı ve değişkendir.
Nasıl ki güneş gölgesinde oturacağı bir ağacı olanlar için güzelse,kar,soğuk,bu fırtınalı hava da sığınacak bir yuvası olanlar için güzeldir.
En basit örneğini verecek olursak açlık, oruç tutan bir kimse için zevkken, yiyecek bir dilim ekmeği bulamayanlar için eziyettir. Tabir i caiz ise toklar açın halinden anlamamakta,anlamak da istememektedir. . .
Yiyecek ekmeği olmayan bir insana siz orucun hazzını bundan hasıl olan sevabı anlatamazsınız.
Zira sizin yılda bir ay yaşadığınız o zevki, kendisi belki ömrü boyunca eziyete dönüşmüş haliyle yaşamaktadır.
Şu günlerde karın yağışını, ve bunu gören insanların sevincini, sanal alemi kaplayan beyaz fotoğrafları seyrediyorum uzaktan.
Anlıyorum ki Kar evi ocağı olana, üşüyen ellerini ısıtabileceği bir ateşten,sobadan yoksun kalmayanlara güzel.
Siz incecik kıyafetiyle sokakta kalmış kimseye kartopu oynama zevkini tattıramazsınız.
Onlara karın güzelliğinden,estetiğinden bahsetmek ve bundan peyda olan sevinci aksettirmek yapacağınız en büyük küstahlık ve ahmaklık olacaktır.
Zira sizin gözünüzdeki bebekten daha saf, o bembeyaz kar,onların gözünde hayatlarını alt üst eden simsiyah bir canavardır...
Şaduman TATLI