- 1233 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KUTLU DOĞUM (SULTANIM)
…KUTLU DOĞUM (SULTANIM)…
Ey sevgili; Asırlar önce dünyamıza hoş geldin,şerefler verdin.Her doğum gününde yeni doğmuşsun gibi,beni bir heycan sarıyor ve o geceyi öyle ihya ediyorum.Çünki sen kainatın gözbebeği,onsekizbin alemin sultanısın.Sen gökte Ahmed,yerde Muhammed’sin.Sen kainata rahmetsin efendim.
Doğumun bir başkaydı; Binbir türlü rahmetle geldin.Önce Amine’nin evine,sonra Mekke’ye,sonra dünyaya nurun yükseldi.İlk sözün Allah bir,ikinci sözün ümmetim oldu.Melekler elinde doğdun.Gökte ki bütün melekler yere inip tavaf döndüler.Seni bekleyenler vardı dörtgözle,öyle sevindiler ki o gece tüm mahlukat bayram etti.Çünki beklenen sevgili gelmişti.Kisra sarayının burçları terle yeksan oldu.Save gölü kurudu,Semave deresi taştı.Mecusilerin bin yıllık küfr ateşi söndü.Amine’nin küçücük evinde yaşannalardan habersiz,baban Abdullah’tan öksüz doğdun.Sıkıntılar ve acılar dünyasına babasız göz açtın.Abdulmuttalib bir başka severdi seni,Abdullah’ın yetimi diye.Altı yaşında annenden de yetim kaldın.Abdulmuttalib himayesine aldı,sonra o da öldü.Ebu talib himaye etti o da öldü himayesiz kaldın.Ama seni himaye eden Rabbim vardı.
Gençliğin bir başkaydı; Edepli tertemiz,güzellik timsali doru ve dürüstlüğün ile hep bir numara oldun.Seni sevmeyen,sana ilgi duymayan yoktu.Gittiğin her yerde,yaptığın her işte,konuştuğun her sözde iz bıraktın.O yüzden annem Hatice bir başka sevmişti.Anasından,babasından,bütün varlığından çok sevmişti.Peygamberlik gelince tereddütsüz iman etmişti o.Hz Ali’n vardı sonra,kabilene ben size peygamber gönderildim dediğinde kimseden ses çıkmayınca,üç kez ayağa kalkıp ben inandım Ya Reulallah diyen bir Ali’n.Ebubekir Sıddık dostun vardı;senin dostun şöyle şöyle diyor diye dalga geçmişlerdi de.O bunu Muhammed mi dedi diye sordu?Onlar da evet deyince.-Muhammed dediyse doğru demiştir- diye sana kayıtsız inanan dostun.Amcan Hamza vardı seni koruyup kollayan.Kimler yoktu kisultanım.Bir tarafta sıkı dostların,bir tarafta kalleşlik yapan,hain düşmanların.Ebu cehil,Ebu leheb gibi azılı düşmanlar.Sonra annem Hatice yalnız bıraktı seni vefat etti,öyle üzülmüştün ki
Ambargolu zor günlere mi annem Hatice’yemi üzüleceğini şaşırdın,zor yıllardı.
Sonra öz yurdundan vatanından attılar.Ama sana sahip çıkan Medineli ensar’ın vardı seni bağrına basan.Yine derdin bitmedi,çünkü büyük insanların dertleri de imtihanı da büyük olur.Önce Bedir,sonra Uhud,daha sonra Hendek ve nice muharebeler.En sevdiklerini kaybettin Uhut’da Hz Hamza,Musab bin Umeyr ve nice sahabeler,can dostların.Sonra kızların vefat etti her birine ayrı üzülüp,ayrı gözyaşı döktün,bu acılara nasıl dayandın sultanım.Saadet asrında bile ileride olacak olaylara,ümmetinin düşeceği delaletleri haber vererek,günlerce gözyaşı döktün.Bir müslümanın eline diken batsa Medinede senin ciğerin yanar biliyorum.Bir ananın evladına olan şefkatinden daha çok şafkatlisin ve merhametlisin sultanım.
Ey sevgili;Biliyorum sana layık değilim,günahım haddinden çok.Aldığım nefes bile günah dolu.Bu satırları yazarken inan çok utanarak yazdım.Çünkü elim kara,yüzüm kara,kalbim kara.Sana mahcubum,ümmetlik görevimi yerine getirmekten acizim.Ama düşündüm ki kainatın sultanının doğum gününde de bir iki satır bir şey yazmazsam yuh olsun bana dedim,utanarak satırları karaladım.Kalbimde az da olsasana sevgi ve muhabbetim var.Rabbime dua ediyorum o sevgiyi,muhabbeti öyle bir coştursun ki kalbimde Allah ve Rasulünden başka bir şey olmasın.Rabbime hamdü senalar olsun bizi sana ümmet eylemiş.Huzuru mahşerde bizlere şefaatçi,cennette de komşu eylesin.Yine bir rabiülevvel ayının onikinci günü bu asıra,ülkemize,hanemize,gönlümüze hoş geldin şerfler verdin SULTANIM…
Ramazan AKKAŞ
NEVŞEHİR-Tepeköy
9.1.2014