- 733 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ZİYA ABİ-OSMAN GİRGİN VE ALİM AMCA...
ZİYA ABİ-OSMAN GİRGİN VE ALİM AMCA...
KERİM ÖZBEKLER
GAZETECİ-YAZAR-ŞAİR
DÜN (08 OCAK 2014 ÇARŞAMBA GÜNÜ) BİZİM MAHALLENİN 50 YILLIK BERBERİ ZİYA ABİNİN VEFAT ETTİĞİNİ CAMİDEN VERİLEN SELA’DAN ÖĞRENDİM, BU GÜN (09 OCAK 2014 PERŞEMBE GÜNÜ) ÖNCE EVDEN ÇIKAR ÇIKMAZ BERBER SELİM’İN YANINA UĞRADIM. EMEKLİ OLMASI İÇİN BEDAVA BİR DİLEKÇE YAZIVERDİM, SONRA ZİYA ABİ’NİN ÖLÜP ÖLMEDİĞİNİ SORDUM. ’’ÖLMÜŞ.’’ DEDİ, ÇIKTIĞIM GİBİ ZİYA ABİ’NİN 100 METRE İLERİDE Kİ BERBER DÜKKANINA GİTTİM. BAKTIM KAPALI VE KİMSE YOK, EVİNE YÖNELDİM. 500 METRE KADAR UZAKLIKTA Kİ EVİNİN ÖNÜNE GELDİĞİMDE 2 YAŞLI KADIN OTURUYORDU, ’’ZİYA ABİ ÖLMÜŞ, ONUN OĞLANLARI YOK MU ?’’ DİYE SORDUM. ’’VAR.’’ DER DEMEZ, 30 YAŞLARINDA BİRAZ BEYİNDEN HASARLI OĞLU ÇIKTI GELDİ. BU ÇOCUĞUNUN RAHATSIZ OLDUĞUNU ZİYA ABİ BANA DAHA ÖNCE DEFALARCA ANLATMIŞTI, BU YÜZDEN KENDİSİ İLE PEK İLGİLENMİYORDUM. SAĞLAM BİR OĞLU DAHA VARMIŞ AMA ONU GÖREMEDİM, HEMEN KARŞIMDA DİKİLEN GENCE ’’ZİYA ABİ İLE GÜNDE 3-4 DEFA KARŞILAŞIYORDUK, SELAMLAŞIYORDUK. ÖLECEK GİBİ GÖRÜNMÜYORDU, O HASTA FALAN MIYDI ? AYRICA, KAÇ YAŞINDAYDI ?’’ DİYE SORDUM. GENÇ, KENDİSİNE ÖĞRETMİŞLER GİBİ ’’75 YAŞINDAYDI, BİR AY ÖNCE KALP AMELİYATI OLMUŞTU. DOKTORLAR BİR DAHA KRİZ GEÇİRİRSE, ÖLÜR DEMİŞLER. DÜN ÖLDÜ, CENAZESİNİ DE KALDIRDIK.’’ DEDİ BİR ÇIRPIDA. ’’PEKİ DÜKKAN NE OLACAK ?’’ DİYE SORDUM, DÜKKAN DA DAHA ÖNCE BERBER DÜKKANI ÇALIŞTIRAN VE EMEKLİ OLAN 70 YAŞLARINDA BİR ARİF ABİ DE VARDI. ZAMAN ZAMAN BERBER DÜKKANINDA KENDİSİ DE DURAN BU GENÇ ’’ARİF ABİ BU GÜN GELİP DÜKKANI AÇTI AMA BİRAZ ÖNCE O DA DÜKKANI BIRAKIP GİTTİ, ARTIK O DA GELMEYECEK. DÜKKAN BAŞKASINA SATILDI, O İŞLETECEK.’’ DEDİ. ÜZÜLDÜM TABİ, ’’BAŞINIZ SAĞOLSUN..’’ DEYİP YOLA DEVAM ETTİM. HER GÜN SELAMLAŞIR, ZAMAN ZAMAN OTURUP ÇAY İÇERDİK. 1-2 AYDA BİR TRAŞ OLMAYA GİDERDİM, O ZAMANLAR DA UZUN UZUN MUHABBET EDERDİK. HER ŞEY BURAYA KADARMIŞ, AFYONKARAHİSAR’LI İDİ. SANIYORUM ÇOCUKLUK VEYA GENÇLİK YILLARINDA GELİP BİZİM MAHALLEYE YERLEŞMİŞLERDİ, ÇÜNKÜ SADECE 1-2 DÜKKAN DEĞİŞTİRDİĞİNİ BİLİYORUM. BİR DE YILLARCA BERBERLİK YAPTIĞINI, 3.SINIF BİR BERBERDİ. CHP’Yİ TUTARDI, HİÇ BİR ZAMAN 2.VEYA 1.SINIF BİR BERBER OLMAK İÇİN UĞRAŞMADI. YÜZÜ HEP GÜLERDİ, İÇİ KAN AĞLASA DA ONU HİÇ ASIK SURATLA GÖRMEDİM. ALLAH RAHMET EYLESİN, MEKANI CENNET OLSUN.
ZİYA ABİ’NİN EVİNİN ÖNÜNDEN AYRILDIKTAN SONRA;300 METRE DAHA GİDEREK NAZİLLİ TURAN İLKÖĞRETİM OKULU’NA GELDİM, BİSİKLETİN ÖN SELESİNE KOYDUĞUM 10 KADAR DEĞİŞİK EDEBİYAT DERGİSİ İLE 1 NAZİLLİ 1 AYDIN HARİTASI’NI ALARAK OKULUN İÇİNE GİRDİM. KAPIDA Kİ NÖBETÇİ MASASINDA 2 KIZ ÇOCUĞU KİTAP OKUYOR, ONLARA ’’ZİL NE ZAMAN ÇALACAK ?’’ DİYE SORDUM. BİLMEDİKLERİNİ SÖYLEDİLER, BİRAZ YÜRÜDÜKTEN SONRA ÖĞRETMEN OLDUĞUNU TAHMİN ETTİĞİM BİRİSİNİN KAPISI AÇIK DERSHANE ÖNÜNDE TUR ATTIĞINI GÖRDÜM. ’’HOCAM ZİL NE ZAMAN ÇALACAK ?’’ DİYE SORDUĞUMDA, SAATİNE BAKIP 2 DAKİKA SONRA ÇALACAĞINI İFADE ETTİ. BUNA SEVİNDİĞİMİ, ÖĞRETMEN VE YAZAR OSMAN GİRGİN’İ GÖRMEK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM. 2 SINIF ÖTEDE Kİ SINIF KAPISINI GÖSTEREREK ’’ONUN SINIFI ŞURASI.’’ DEDİ, BEN DERSTE İKEN RAHATSIZ ETMEK İSTEMEDİĞİMİ VE BEKLEYECEĞİMİ SÖYLEDİM AMA O SIRADA ZİL ÇALDI VE OSMAN BEY’İN VE DİĞER SINIFLARIN ÇOCUKLARI AÇTIKLARI KAPIDAN HIZLA BAHÇEYE KOŞMAYA BAŞLADILAR. BEN DE SINIFIN KAPISINA YÖNELEREK YÜRÜDÜM, OSMAN BEY BENİ GÖRÜNCE ’’ABİ GEL.’’ DEYİNCE SINIFA GİRİP ELİMDE Kİ 10 KADAR EDEBİYAT DERGİSİ’Nİ VE HARİTALARI VEREREK ’’OSMAN BEY;BU DERGİLERİ İNCELE, HANGİSİ SANA UYGUNSA YAZILARINI ULAŞTIR. BU HARİTALARI DA İSTER SINIFINA AS, ÖĞRENCİLER FAYDALANSIN. İSTERSEN EVİNE GÖTÜR GİT, KARAR SENİN.’’ DEDİM. TAMAM DEDİ, SONRA ’’HADİ BİRER ÇAY İÇELİM.’’ DİYEREK BENİ KOLUMDAN TUTTU. SINIFTAN ÇIKIP BAHÇEYE, ORADAN OKUL KANTİNİNE DOĞRU YÜRÜDÜK. KANTİNDEN 2 ÇAY KAPIP GELDİ, OKULUN BAHÇESİ’NİN 5 METRE DIŞINA ÇIKTIK. BİR SİGARA YAKTI, BANA DA ’’SEN ARADA SIRADA BİR İÇİYORSUN DEĞİL Mİ ?’’ DİYEREK SİGARA PAKETİNİ UZATTI. BEN DE 1 TANE ALDIM, HEM ÇAYLARIMIZI YUDUMLADIK. HEM SİGARALARI TÜTTÜRDÜK, O SIRADA BANA KURTULUŞ SAVAŞI KAHRAMANLARINDAN DEMİRCİ MEHMET EFE’NİN YEĞENİ 80 YAŞINDA Kİ ZİYA DEMİRCİ EFE’NİN OKULA GELDİĞİNİ. ONUN HATIRALARINI YAZMAK İSTEDİĞİNDEN SÖZ ETTİ, NAZİLLİ İÇİN İLK DEFA BİR ROMANA BAŞLADIĞINI İFADE ETTİ. 10 DAKİKA KADAR KONUŞTUKTAN SONRA ZİL ÇALDI, BİRBİRİMİZE İYİ GÜNLER DİLEYEREK VE TEKRAR GÖRÜŞMEK ÜMİDİ İLE AYRILDIK.
NAZİLLİ TURAN İLKÖĞRETİM OKULU’NDAN AYRILDIKTAN SONRA 3-4 KM. YOL YAPIP NAZİLLİ’DE Kİ HALUK ALICIK HUZUR EVİ’NİN YOLUNU TUTTUM, DANIŞMADA Kİ PERSONELE ALİM AMCA’YI GÖRMEK İSTEDİĞİMİ SÖYLEDİM. 50 METRE KADAR UZAKLIKTA Kİ ODASINI GÖSTERDİLER, ORAYA DOĞRU GİDERKEN 10-15 KADAR OTURMA BANKLARINDA Kİ YAŞLI KADIN VE ERKEKLERE BAKTIM. 2-3-4’Lİ GRUPLAR HALİNDE OTURUP KONUŞUYORLARDI, ARALARINDA DAHA ÖNCEDEN TANIDIĞIM 1-2 KİŞİ DAHA VARDI. HAYATTA KİMSELERİ KALMAMIŞ OLACAK Kİ BURAYA GELMİŞLER, DOĞRUSUNU BELİRTMEK GEREKİRSE NE KADAR İYİ BAKILIRLARSA BAKILSINLAR BURASI BENİ HÜZÜNLENDİRİYOR. BURADA YAŞLILIĞIN, KİMSESİZ KALMANIN NE DEMEK OLDUĞUNU ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM. ALİM AMCA’NIN ODASININ KAPISINA GELİNCE TIKLATTIM AMA KİLİTLİ GİBİYDİ, ORADA OTURAN İHTİYARLARDAN BİRİSİ ’’O HASTA, HASTAHANE’DE..’’ DEYİNCE HUZUR EVİ’NDEN ÇIKTIM GİDİYORUM. GÖREVLİ ARKAMDAN YETİŞTİ, ’’AMCA GEL, ODASINDAYMIŞ.’’ DEDİ. KAPI İLE ALİM AMCA’NIN ODASI ARASINDA 50 METRELİK BİR MESAFE VAR, DÖNDÜM GELDİM. KAPI HAFİF ARALIKLI, AÇIP İÇERİYE GİRDİM. ALİM AMCA DAHA BENİ GÖRMEDEN KAPIYI KAPATMAMI SÖYLEDİ, KAPATTIM. BAKTIM YATAĞINDA YATIYOR, KALKMIYOR. ’’ALİM AMCA, SEN HASTA MISIN ?’’ DİYE SORDUM, HASTA OLDUĞUNU SÖYLEDİ. YANINDA 64 YAŞINDA BİR KIZI DA KALIYOR, ONUN NEREDE OLDUĞUNU SORDUM. HASTAHANEDE YATTIĞINI, ONUNDA HASTA OLDUĞUNU SÖYLEDİ. ALİM AMCA TAM 94 YAŞINDA, 2.DÜNYA SAVAŞINA GİRİP ÇIKMIŞ BİRİSİ. KOMÜNİST REJİM SIRASINDA 4 DEFA RUSYA’YA GİTTİ GELDİ, UZUN YILLAR ALMANYA’DA ÇALIŞTI. ORADAN EMEKLİ OLDU, YAŞAYAN BİR CANLI TARİH. KENDİSİNE ÖZBEKİSTAN’DA BULUNAN YEĞENİNİN BANA FACEBOOK ÜZERİNDEN İKİ DE BİR ’’AMCAM NASIL ?’’ DEDİĞİNİ ANLATTIM, AYRICA ALİM AMCA’NIN OĞLU ALMANYA’DA BULUNAN AHMET’İN TELEFON NUMARASINI İSTEDİĞİNİ VE ALMANYA’NIN HANGİ ŞEHRİNDE BULUNDUĞUNU SORDUĞUNU SÖYLEDİM. YATAKTAN KALKAMADIĞI İÇİN TELEFON NUMARASINI VEREMİYECEĞİNİ, DAHA SONRA SERPİL’İN BU İŞİ HALLEDEBİLECEĞİNİ SÖYLEDİ. OĞLU AHMET’İN ŞU AN NAZİLLİ’DE OLDUĞUNU, ALMANYA’NIN NÜRNBERG ŞEHRİNDE ÇALIŞTIĞINI BELİRTTİ. BU ARADA BERBER ZİYA’NIN ÖLDÜĞÜNÜ KENDİSİNE ANLATTIM, OLGUNLUKLA KARŞILADI. 3-4 YAŞINDA Kİ ÇOCUKLARIN DA ÖLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ, HAYATTA SAĞLIKLI YAŞIYORSAN BAŞKA KONULARIN ÖNEMİNİN OLMADIĞINI İZAH ETTİ. BEN DE KENDİSİNE ’’HAKLISIN ALİM AMCA, BEN BİLE EŞYALARIMI ÖNÜME GELENE DAĞITMAYA BAŞLADIM. ALLAHA ÇOK ŞÜKÜR, BU GÜNE KADAR SAĞLIKLI. GÜZEL BİR ÖMÜR GEÇİRDİK, ANNEMİZ VE BABAMIZ DA BİZE İYİ BAKTI. BAK DÜNYANIN BİR ÇOK BÖLGESİ’NDE İNSANLAR AÇ YAŞIYOR, SURİYE’DE 2-3-4 YAŞINDA Kİ ÇOCUKLAR BİLE BOMBALARDAN YARALANIP ÖLÜYOR. BİZ BUNLARIN HİÇ BİRİSİNİ YAŞAMADIK, ALLAH BUNDAN SONRA DA YAŞATMASIN.’’ DEDİM. ALİM AMCA’DA, HERKESE YARDIM EDEN BİRİSİ. BİRAZ DAHA SAĞDAN SOLDAN KONUŞTUKTAN SONRA ’’ALİM AMCA, BEN İZİN İSTESEM OLUR MU ?’’ DİYE SORDUM, GİDEBİLECEĞİMİ SÖYLEDİ. ORADAN AYRILDIM, EVE GELİR GELMEZ BİLGİSAYARI AÇIP AMCASINI SORAN YEĞENİNE FACEBOOK ÜZERİNDEN DURUMU BİLDİREN BİR E POSTA ATTIM.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.