Kayıp Canlar
İçim ezilerek, yüreğim burkularak, acı duyarak yazıyorum bu yazıyı. Elim bilgisayarın tuşlarına gitmiyor ama ne yapayım yazmak durumundayım.
Körpecik yavrularımızı,çocuklarımızı,hayatın baharındaki gençlerimizi bindirip gönderiyoruz başlarına geleceği bilemeden,olabilecekleri düşünemeden.
Bir değil iki değil sayısız insanımızı veriyoruz kara toprağa her yıl. Şenlikler,festivaller,geziler,turneler,tatiller nice canlar alıyor nice yürekler yakıyor. Hiç düşünmüyor ve bir tedbir de geliştiremiyoruz bu yolda. Olay olduğunda sıcağı sıcağına biraz konuşuluyor arkasından unutuluyor.
İşte yine bir kış günü bir grup öğrenci bir hafta sonu geçirmek için bir tatil yöresindeler. Elele,omuzomuza kenetlenerek çıkmışlar yola ama bu yol onlar için ölüm yolu oluveriyor.
İzleyemedim yüreğim elvermedi buna. Sadece dinlemekle yetindim. Ortalık can pazarı. Sıcak görüntüler. Otuz genç delikanlı yuvarlanıvermişler freni patlayan bir araç ile Erciyes’in eteklerinden aşağıya doğru. Gencecik bedenler son nefesini vermişler, kalanlarsa hayata tutunmak için çaba sarfediyorlar.
Bir sonraki haberde sayı artıyor ağır olanlar terkediyorlar bizleri. Aileleri duyar duymaz olay yerindeler ama yapacakları bir şey yok acıyı içlerine gömmekten başka. Ne yapsanız elinizden bir şey gelmez.
Mutlaka sizler de işitiyorsunuz bu haberleri. Her seferinde bu tip kazalarla evlatlarımızı,yavrularımızı kaybettiğimizi.
Onların en tabii hakkı. Elbet gezip tozacaklar. Elbet çocukluklarını ve gençliklerini yaşayacaklar. Çevreyi ve dünyayı öğrenecekler ama nasıl. Bu yolla mı,sahipsiz,rehbersiz,klavusssuz. Ağır bir bir bedel ödeyerek. Yaşamını yitirerek. Kaybolup giderek..
Diyebilirsiniz ki olacak olur,olacağın önüne geçilemez.Peki bu bir kader midir. Yok mu başka bir yolu?
Bakın gelişmiş ülkelere bu tip organizasyonlar nasıl yapılıyor. Onlar öğrencisini değil ülke içi başka memleketlere hatta başka kıtalara götürüyorlar ama nasıl? Bizdeki gibi mi,bu tarz mı?
Her şeyimiz kendimize özgü ya maalesef bu mesele de böyle. Araç gereç nasıl,başlarında sorumluluk sahibi ehil birileri var mı?
Sadece kaza da değil bir duyuyoruz ki gezideki üç genç falanca denizde ya da havuzda boğulmuş diye.
Gençlerin kanı kaynaktır. Bir sonrasını düşünmez hesaba katmazlar. Varsa yoksa o andır onlar için. Ölüm kalım hiç umurlarında olmaz.
İşte onlar adına biz düşünmeliyiz. Anne baba olarak,büyükler ve yönetenler olarak. Onları tehlikelerden,olabileceklerden biz korumalıyız.
Bir kere örnek almalıyız. Bu işler başka memleketlerde nasıl yapılıyorsa,kaza ve beladan nasıl sakınılıyorsa,hangi tedbirler alınıyorsa aynısını uygulamalıyız.
İş işten geçtikten,canlar kaybedildikten,yürekler yandıktan sonra dize vurmanız nafile.
Sorumluluk bizde biz büyüklerde, daha fazla üzülmemek,daha fazla dize vurmamak adına sorumluluk bizde..
Kemal GÜL
07.12.2013