Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
Muharrem Nalçacı
Muharrem Nalçacı
@muharremnalcaci

Eski bir hikaye

7 Ocak 2014 Salı
Yorum

Eski bir hikaye

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

954

Okunma

Eski bir hikaye





Öyle çok acılar gördümki acıların tadı bile kaçtı be !
Şimdi hiç bir acıyı sevmiyorum artık
ve mümkün olduğunca acılardan uzak kalmaya çalışıyorum. Çünkü hayat yaşamaya değer.

...............................

Sahi siz Yozgat Çayıralanlı Atila’yı biir misiniz ?
Atila şimdi nasıl nerededir ben de bilmem.Ama bir zamanlar korku ile fırlardı yatağından
“Onlar ! Onlar beni almaya geldi”
“Kim geldi Atila ?”
“Onlar cehennem zabanileri..İşkenceciler”
Üst kat ranzaya fırlayıp yanına çıkardım ve
“Hayır..Bak biz varız Atila..Ben, Memed, öğretmen Ali, mühendis Ferhat hepimiz burdayız..Burdayız bak gördünmü ? “
Atila önce onu teskin etmeye çalışan bana sonrada gecenin bir yarısı onun çığlığı ile uyanan arkadaşlarına bakardı. Korku ile açılmış gözleri kapıdaki mazgal deliğine bir ok gibi fırlardı...Hayır hayır mazgal deliği kapalı onu işkencehaneye çağırmıyorlardı.

Atila derin bir oh çekerken gözleri pencereden dışarıya spotlarla aydınlatılmış jandarma kulubelerine dalar giderdi.
Ona bir bardak su verdikten sonra tekrar yatırırdık.Bu durum her gece olmasa bile iki üç günde bir tekrarlanırdı.
Atila o zamanlar lisede okuyormuş. Evinde birkaç kitap ve bildiri yakalanmış. Tüm suçu buydu.
Ki zaten sonunda berat ettiğini duydum

Onu halk tarafından işkencehane olarak bilinen Kayseri Zincidere de çırıl çıplak soyup işkence yaptıktan sonra kafasını kalorifer peteğine vurmuşlar. Ve pas pas yaptırmışlar. Pas pas mı ?
Yok hayır dostlar öyle bildiğiniz pas paslardan değil bu.
Üzerinizde sadece bir kilotunuz kalır. O da sizi sorgulayan kişiye bağlı tabi..Bazen hiç bir şey bırakmadıkları da olur diye duydum.Neyse..O zemheri ayda zemine kova ile su dökülür ve siz sürüne sürüne onu çıplak vücudunuzla pas pas edersiniz.Pas pasın sonunda ise sizi joplanma karşılar.
O anlarda size kimse yardım edemez. Çünkü
“Buranın Allahı biziz lan !” derler
Evet oranın Allahı onlardır artık. Şayet ölmezseniz mutlaka bedeninizde bir iz bırakırlar.
Daha fazlasını anlatmayım.

Ben Kayseri Zincidere sıkıyönetim cezaevi’nde işkence görmedim. Çünkü oraya vardığımda hükümlüydüm.Ama birinci kat yani işkencehaneden gece gündüz öyle çığlıklar gelirdi ki tüylerimiz diken diken olurdu.Yani o gün aç kalırdık. Çünkü canımız yemek istemez karavanadan hiç kimse bir tabak bile yemek almazdı.
Şu an o anları düşündükçe gözlerim doluyor.
Neyse

Şimdi birileri birilerine DİKTATÖR diyor ya o aklıma geldi.
Güldürmeyin beni..
Siz dikdatör görmemişiniz hemşerim

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Eski bir hikaye Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Eski bir hikaye yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eski bir hikaye yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.