Hasar Tespiti
Sıkça kullanılan bir sözdür hasar tespiti. Verilen zararı anlatmaya yarayan iki kelime. Bir atışma ve kapışma sonrası arkada ne tür sorunlar,sıkıntılar,yıkıntılar bıraktığıyla alakalı bir ifade. Gerideki enkazı ve arazı en iyi anlatan bir çift sözcük.
Karşılıklı gerginlikler,atışmalar sataşmalar,saflaşmalar derken iş neredeyse cenge vardırılır ama tam o reddede durdurulur ve bir soluklanılır.. Fiili kapışmaya ramak kala bir mola verilir ve bir süre beklenilir..Mola mücadelenin bittiği sulha oturulduğu anlamına gelmez. Burda sadece kılıçlar çekilmemiş, kınından çıkarılmamıştır.
Moladaki asıl amaç son kertede olana bitene bakmak,kayıpları gözden geçirmek,sağı solu dinlemek,güç tazelemek,mümkünse yedeğe bir şeyler almak içindir. Bir durum tespiti ve detaylı bir analizden sonra gücünüz ve enerjiniz varsa vuruşmaya yani doğrudan dövüşmeye çıkılır..
En büyük hasar ve yıkıntı kılıçların kınından çıkartıldığı,karşılıklı çatışmanın yaşandığı anın sonrası olarak düşünülse de işin aslı öyle değildir. O safha zaten ölüm kalım mücadelesi, yani var olma yok olma hadisesidir. O apayrı bir şey. Orda artık hasar tespiti yapılmaz. O ölümüne savaştır. Hasar tespiti ise henüz o noktaya gelinme arifesindeki kayıplarla ilgili bir durumdur.
Hasar tespiti hemen her şeye atfedilecek bir sözdür. Buna ister cephe savaşı ister sportif bir müsabaka,isterse söz düellosu deyin hepsi aynı kapıya çıkar. Hepsi geride derin yaralar,kırık kalpler ve büyük hasarlar bırakır.
İnsanlığın varoluşundan bugüne hep kavga hep savaş..Hiç durmaksızın,hiç hız kesmeksizin.. Kişiler,zümreler ve sınıflar arası savaş.. Farklı görüş, düşünce ve anlayışlar arası savaş.. Renkler,ırklar,inançlar arası savaş..
Bir kavgadır sürüp gidiyor. Önü sonu belli olmayan bir kavga.. Paylaşamama,bölüşememe,aynı sofraya oturamama kavgası bu.. Daha fazla pay kapma kavgası bu. Yarışı bir adım önde tamamlama,boyun eğdirme hükmetme kavgası bu.
Çok uzağa gitmeye gerek yok en yakınlar kardeşler,hısım akrabalar arasında bile süren bir mücadele bu. Hiç fark etmiyor aynı renkten,aynı soydan,aynı inançtan,aynı düşünce ve anlayıştan olan insanlar bile karşı karşıya gelebiliyor.
Hiç acımasız bir şekilde tüketiyorlar birbirini. Tüm enerjilerini birikimlerini gereksiz yere kullanıyorlar. Törpülüyor, aşındırıyorlar birbirini.
Yiyip bitiriyoruz kendimizi. Birbirimize kıyıyor,birbirimizi yok ediyoruz. En acımasız şekilde.En ağır silahlarla..
Bu bir cephe savaşı olsa iyi,neyiniz var neyiniz yok kullanır ve sonucuna katlanırsınız ama iş öyle değil. Savaş cephe gerisinde,arkalarda,geri planda,derinlerde çoğu zaman.
Peki ne kalıyor geriye.neleri kaybediyoruz. Kazananı kaybedeni kim bunun. Esas ağır hasarı kim ve kimler alıyor.
Kaybedilenler devralınanlardır. Bizden öncekilerin bize bıraktıkları. Ata mirasımız. Tarihimiz,kültürümüz,insanlık adına olan birikimimiz. En değerli olanlarımız,zorlukla bir araya getirilenler,emek zaman ve para harcayarak kazanılanlar yani yerine konulması zor ve mümkün olmayanlar.
Mücadelenin tarzı bu olmamalı. Yok ederek katlederek olmamalı. Mücadele yarışarak olmalı.Açık yarış hem de kıyasıya yarış.. İşte o zaman kazanılır.yarışa çıkan herkes kazançlı çıkar bu mücadeleden.
Bu yarış kazanımlar noktasında olmalı. Kaybedeni olan bir yarış olmamalı. Herkes kendi namına bir şeyler edinmeli.
Kim kimi geçecek, kim nerede atak yapacak,kim daha ileriye gidecek,topyekün insanlığı kim nereye götürecek.. Alan ve saha bu olmalı. Tüm birikimler buna seferber edilmeli. Tüm enerji bu yolda sarfedilmeli.
Çıkış noktamız,ana amacımız,gayemiz bu olduğunda geriye ne bir hasar,ne de bir enkaz kalır.
Ne can,ne mal mülk,ne de itibar ve güven kaybı olur o zaman.Ne kalp kırılır ne gönül incinir.
Dünya yaşanılacak yer olur,kardeşlik ve barış içerisinde huzur ve mutluluk duyulan bir yer..
Aydınlık geleceğe,aydınlık yarınlara ancak bu şekilde ulaşabilir tüm insanlık.. Birbirini severek,birbirine omuz vererek,düşenin elinden tutup çekerek..
Kemal GÜL
01.01.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.