- 618 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
H A Y A T
Hayat…
Uğraşılar içerisinde geçen, bütün bu uğraşılar bittiğinde daha güzeline başlanılacağı umulan ama aslında bu gaileler hayatın kendisi olan zaman dilimi...
Bir gün gelecek. Bütün işlerin yarım olduğuna hükmettiğim, ben olmasam bütün bu işleri kim yapar dediğim bir gün… İşte öyle bir günde olacak ölümüm. Kendimi olmazsa olmaz hissettiğim bir gün de ensemden yakalayacak Azrail ve “sen de fazla oluyorsun artık diyecek”. Alıp götürecek beni hiç vakti değilken hem de.
Aklımda bir yığın iş… Daha okuldaki işleri yoluna koyacak öğrencilere bir yığın konu yetiştirilecekti. Eşim askerden gelecek mutlu bir yuvanın hazırlıklarına başlayacaktık. Şimdi ne yapardı bensiz. Sonra evlatlarımız olacaktı, tayinimizi memleketlere isteyip ailelerimizi de sevindirecektik. Sonra bir de yükseklisans yapacaktım ilahiyatı bitirip… Ne de çok iş birikmişti. Ama hepsi bir noktaya bakarmış meğer, insanın üç noktaları hiç bitmezmiş yoksa.
Azrail’in soğuk nefesini ensemde hissettiğimde hani film şeridi hikayesinden bahsederlerdi de inanmazdım gerçekten varmış onu anladım. Geçmişim eğrisiyle doğrusuyla gözümün önünden geçmeye başladım, utanç ve korkuyla kaskatı kesilmişim o an yıllardır dur durak bilmeden atan kalbimin yorgunluktan bir köşeye sızdığını fark ettim. Artık yola belli ki onsuz devam edecektim. Nitekim o dünyada görevini harfiyen yapmış beni bir gün bile nefessiz bırakmamıştı. Şimdi ebedi bir dinlenme onu bekliyordu. Ne mutluydu ona…
Ya ben? Ben görevimi sık sık unutmuştum. Kalbin görevi bana verilseydi benim yüzümden kaç kişi ölürdü kim bilir? Ama sonra düşündüm de elimde kalpleri diriltme fırsatı hiç olmamış mıydı sanki o zamanlar ne iş üzereydim? Sıcak terler akıtırdım şimdi dünyada olsaydım…
Derken ben kendimle hesaplaşma halindeyken nur çehreli bir varlık yaklaştı yanıma. Ne halde olduğumu biliyor gibiydi, ne de olsa benim gibi kaç kişi geliyordu günde kim bilir? Bana kendisini takip etmemi söyleyip hesap gününe kadar bekleyeceğim yere gideceğimizi söyledi. Orda düşünmeye bol bol vaktim olacaktı. Ama geri dönme şansım artık yoktu… Korku ve endişe dolu günler beni bekliyordu. Ama melek beni teselli etmek istedi sanki uzaklaşırken yanımdan.
“Unutma Rabbin affı umduğundan da geniştir…”
22. 08.2012 / Çarşamba
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.