- 753 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Aşk Ucuz Bir Masal
Çoğul ekseninde mevsimlerin azalmak kendi düşsel kaybımızda
Tasalanmak kayıp günlerin, ayların ardından, hayıflara bölünerek
Açıp düş savaklarını gece gündüz, yaz kış şiir içmek, asla üşümemek
Durmaksızın ilerleyen bir saatin rakkase tenine gül dövmesi yapmak
Kırmak hiddetimizin fay hatlarını, aşkla ve sevdayla umuda tutunarak
Kınından ayrı düşmüş bahtımızın talan bağlarında yaşam karnavalı, dilimde tüyü bitmemiş yetimlerin ahtı var. Düş ekiyor insanlar karanlığa, aydınlık odalarda kendini ifade edemeyen zavallılar. Kaypak yüzler çoğaldı, kıyımlarla azalıyor ömürlük dostluklar.
Asırlardır asgari bekleyişlerin mağrur umudu var yüreklerde, duayla büyüyen sevinçlerin avuç içlerinde yalnızlık çizgileri. Sevda diyorlar aşkla yaşamaya, duygular alabora, ruhlarda intizar. Nefret kırmış şifresini nicedir, yoksulluk arsız bir nida çatlak ve uçuk dudaklarda.
Yasak şarkılarla geçmişini tazeliyor insanlar, cennetin mekânında sofralar açmış ruhlara. Aynı kahrın irini yanıyor kandillerde, içimizde tarifsiz korkular. Söz savaşları bitmeyen senfoni, tahrir yargıların mahkemesi var süpürülmemiş avlularda.
Paslı düşünüşleri yıkamakta dışarıda yağmur, o sulu sepken yalnızlığımızı sarmalayarak. Fonda eski bir şarkı aşka davet ediyor bizleri. Yollar sulu, saçlarım ıslak, gönlüm sıcak. Düş avlıyor insanlar kuytularda, salkım saçak. Aşk ucuz bir masal, dillerde hicaz makamı raks.
Sitemdir keşfedilmemiş ömrümüzün ütopyası. Bestesiz şarkıların dille sevişmesidir gönül yangınımızın asıl adı. Sevdanın paydalarını tortularla büyüyen bir gezegene asmak ve yaşanmamış aşkların enstrümanlarını ruhumuzda biriktirmek. Hangi aşk yılı ise, yürümek gerek belki de, gönlümüzün ve ruhumuzun mantığımızı ters düz eden o sevgi aritmetiğiyle.
Eskitilemeyen sevinçlerin çocuk bakışları asılı ruhumda, üstüm başım anı tozu. O mis kokulu hazlar, sabırsızca beklenen bayramlar var sevgi makaramda, dudağımda yanıksı mutluluklar. Düşlerin yargısı yok unutmayın, ömür boşa akıyor, dolsun aşkla o mağrur kovalar.
İç içe geçmiş düşlerin boy aynasında saçını tarıyor bir kız, mendilinde sevda oyası. Hercai bekleyişlerin dil yarasını gösteriyor aşka, gövdesinde özlem mayası. Uzak dünlerin arka sokağında bir adam durmakta, elinde aşkın asası. Yasal sarılışların koynunda bir kadın ağlamakta , sevda teninde yaşam yasası.
En yaşanası varlık, avuç içi bir çizgiyi aşk bilerek, hayata bölerek ve ömür diyerek göstermektir. Ben yalnızlığımın derinliklerinde ölülere gül toplarım ve her bu ömrü sen varsın diye yaşarım. Sen kıpırtılı yüreğimin gül tohumu, sen açılan göğsümün sevda boğumu, sen ruhumun kışı, baharı. Kayada menekşe yetiştirmektir seni sevmek, dalsız ağaçlara şiir asmaktır.
Bizler umutların fiyakalı şölenlerini unutalı hayli zaman olsa da yüreğimizin o engin ve sarp patikalarında yürüyerek geceleri yıldız aşırırız karanlık göklerden. Umutları bin bir yerinden kırpar sevda işleriz gönül mendilimize. Bundandır aşka aşinalığımız ve bundandır bir sevgilinin gözlerinde hüzne saplanışımız.
Bizler ki, boş bir kaldırımda insan düşünüşlerimizin çoğul labirentlerine gizlenmiş, dilinde nakaratlarla bahanesiz yalnızlıkların yolcularıyız. Kendimiz olmaya uğraştıkça içimizdeki sızıları süreriz parçalanmış dilimlere. Bütün karelerde kendi yansımamızı süzer, hayallerimizin molasında kaldırımlara düşürdüğümüz gülüşlerimizi ararız.
Selahattin YETGİN
YORUMLAR
En yaşanası varlık, avuç içi bir çizgiyi aşk bilerek, hayata bölerek ve ömür diyerek göstermektir. Ben yalnızlığımın derinliklerinde ölülere gül toplarım ve her bu ömrü sen varsın diye yaşarım. Sen kıpırtılı yüreğimin gül tohumu, sen açılan göğsümün sevda boğumu, sen ruhumun kışı, baharı. Kayada menekşe yetiştirmektir seni sevmek, dalsız ağaçlara şiir asmaktır.
****************************************************** dalsız ağaçlara şiir asmaktır. *******************************************
Kutlarım kalben Selahattin bey, ifadelerinize hayranlığımla efendim...
Şu bölümü facede paylaşmak istesem..?
Saygılarımla...