Gelmez mi beklenen...
Yazasım varsa da korkum yok okumazsan elif miktarı bile. Korkum katresinedir gözyaşının; akarsa damla miktarı, bile bile. Sanki dert mi okunmuş kulağıma fısıltısında ezanların. Tek olmuşum kıyısında, tak edip canıma susmuşum ayrılığından duaların. Lâl olsa da gönlüm, dert değil; suskun muhtevasında ruhumun, çığlık çığlıktır susuşlarım. Duyamazsın.
Dert saymıyorum aşk denir bir buse konmuşsa yanağıma karlar yağarken, kâr sayıyorsam sebebidir adın. Sanki dert mi söylenmeyen lafzımda bulamazsam seni, ardına bakılmadan yürünüp giden yollardan sorulur cismin, giderim giderim bitmezsin. Bir meczup olurum yollarında, ölsem de yolunda , susuyorum vuslatın vurmuş kıyılarıma, konuşmak kezzap, konuşmak yasak, birbirinden habersiz yan yana soğumuş iki kahve şimdi konuşmak; iki bardak. Susarım susarım bitmezsin. Kahve gözünün sürmesini bellemişim gönlüme urgan, koptu kopacak, bilemezsin.
Yüreğimde satır satır roman, telifsiz. Hissiyatım kansa da sana, tuttuğum kalem kurşununa kadar kan, kuru tarifsiz. Belirsiz özlemler. Yaktı yakacak, yandıramazsın. Gönlüm yandıysa ocağın ortasında kışında karında eğer nârına, durduramazsın.
Belki dertti lâf-ı güzaf , bitmez ki bu intizâr, gelmez beklenen.. Ey aşk, insaf...
13.12.13
Mehmed Efendioğlu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.