- 1575 Okunma
- 56 Yorum
- 0 Beğeni
1 MAYIS
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bugün İstanbul’daki 1 Mayıs Emekçi Bayramı kutlamaları maalesef engellerle karşılandı. Bu engellemeler arasında Polisin emekçilere karşı kullandığı sayısız göz yaşartıcı gaz bombası en önemli olay olarak karşımıza çıktı. Meydanlarda ve sokak aralarında kullanılan bu bombalar yetmiyormuş gibi bir de hastane içinde kullanıldı. . Burada sormak gerekmez mi, biz savaş halinde miyiz? Karşımızdaki insanlar Türk evladı değimli? 1 Mayıs Emekçi Bayramında ve birlikte coşku içinde kullanılması gereken bir bayramda bizim insanımıza karşı nasıl bu göz yaşartıcı bombalar kullanılıyor anlamış değilim. Dünyanın bütün ülkelerinde bu bayram kutlanıyor. Her yerde insanlar emeğe saygı sloganıyla meydanlarda bu emekçi bayramını kutlarken ne acıdır ki biz İstanbul’da iki büklüm olmuş ihtiyarlarımızın üzerine, geleceğimizi emanet etmeye uğraştığımız küçük yavrularımızın üzerine ve değişik hastalıklardan dolayı hastanelerde yatmakta olan hastalarımızın üzerine göz yaşartıcı bombaları atıyoruz. Çok acı olaylar bunlar. Beni derinden üzdü, çok rahatsız oldum.
Ben Kanada’da yaşıyorum. 1 Mayıs günü sabah haberlerinde gördüğüm manzara gerçekten beni derinden sarstı, çok üzüldüm. Bu olaylarla ilgili haberleri dışarıda anlatırken çok utandım. Çünkü o anda her ülkede bu bayram kutlanıyordu ancak bizim ülkede olduğu gibi değil coşku ve şenlik içinde kutlanıyordu bu ülkelerde. Fakat bizim ülkemizdeki kutlamalarda dehşet vardı. Keşke ülkemizden dünyaya yayılan bu dehşet anları hiç yaşanmasaydı ve bu ürkütücü manzaralar karşısında bizlerde böyle utanmasaydık. Sanırım biz ülke olarak daha insanın değerini anlayamadık ve emeğe karşı saygımızı yerine getiremedik diyorum. Burada bir çağrı yapmak istiyorum ve diyorum ki ey meclisteki ahali daha kaç gemi alsam oğluma ve damadıma kaç fabrika kurayım hesaplarını yapmayın artık. Vatan yok oldu ona sahip çıkmaya çalışın. Makam mevki ve araçlar peşinde koşmayın artık, size yakışmıyor. Bence İstanbul’da yaşanan bu günkü olaylardan dolayı İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü ile olayların içinde yer alan ve adeta hırslarından çatlama noktasına gelen bütün polisler istifa etmelidir. Çünkü böylesi kötü olaylara neden oldukları için insanlık bunu gerektiriyor. Olaylar esnasında kaldırım kenarında sıkışmış olan o zavallı kız çocuğu ne yapmıştı size. Terorist miydi, vatanımı satmıştı ne yaptı size söylermisiniz? Sadece karnını doyurmaya çalışıyordu. Ona yapılan bunca zulüm ve sergilenen bunca iğrenç görüntüler insanları kahretti biliyor musunuz? Yaşadığım bu ülkede eğer böyle iğrenç manzaralar sergilense mutlaka ilgili bakan istifa edecektir. Ardından diğer suçlulara istifa etmeleri için yol açacaktır. Burada ufak kazalarda bile sorumlular hemen istifa etmektedirler. Çünkü burada insan hakları son derece önemlidir. Artık bizde de olmalı, insan haklarına saygı gösterilmeli. Yoksa dünyada Türk gibi olmaktan çıktık mı nedir bu yapılanlar?
Saygıyla
Gurbet Meleği
YORUMLAR
Hafize Hanım ,
Tesbitlerinize katılmamak elbette mümkün değil.Bizim insanımızın hakkı değil mi 1 Mayısları şenlik havasında ve istediği yerde kutlaması.Elbette hakkı.Devletin görevi ise onun güvenliğini sağlamaktır.Hak aramak isteyenleri bu hakkından alıkoymak için bahaneler oluşturmak değil .Her hak aramak isteyene terörist , vatan haini deme hakkını demokrasi ile yönetilen hiç bir ülkede yasalar izin vermez.İşte böyle durumlarda devlet adiliyetini göstermelidir.Hukuk herkes için olmalıdır.
Bu konuyu işleyen kalem dostumuzu kutlar ,sevgi ve selamlar yollarım sıladan gurbete.
Sözümü yerine getirmeliğim.Belli ki yazınız gündemi yakalamış bize de fazla söz bırakılmamaış.Ben olaylara genel bakar ve bir sonuç çıkarırım.Bu ülkede,ülkemde,siyasette kimse doğru yerinde yer almadığınından her şeyin ucu açık kalmaktadır.Tartışmayı bilmeyen bir toplumda atılan ve atılacak her adım yürek burkuyor.1 Mayısta bu ucu açıklıktan en çok nasibini alan,nasipsiz bir mayram olur her yıl.Herkesin tüyleri havada!...Ne kadar sürer bu durum bilinmez ama her şey yerli yerine oturtulmadan her şey o kadar zor ki.Yazınız güzel,tesbitieriniz doğru.Dışardan bakınca işin maliyeti daha berrak görünmektedir,yaşadım.Yüreğinize sağlık.Kutladım.Selam,saygı.
neden 1 mayıs bazılarını bu kadar ürkütüyor anlaymıyorum.neden yasaklarla şiddetle düzen sağlanmaya çalışılıyor.neden hoş görü kavramını yitirdik...
ben yaşanan olayları baştan kınıyorum.sebep yakıştırmaya hiç gerek yok.taksim meydanında kutlamalar yapılırsa,geçmişte o dönemdeki militan görüşlüler (değiştim diyenler)hala aynı görüşlerinin deişmediğini çok net biçimde göstermektedirler.o görüşe göre 1 mayısı kutlayanlar kendilerine düşman.komünist,terörist,anarşist..........valla gülüyorum bu zavallı düşüncelere.herşeyden önce bu terimlerin dahi kelime anlamlarını bilmeden konuşuluyor yazık..1 mayısda kimse siyasal rejimi yıkmak için çıkmıyor meydanlara sadece haklı davalarını yılda birkeztoplanarak bayram havasında dile getirmektir çabaları.ki tüm dünyanın kabul edip yasalaştırdığı bu gün hala ülkemizde illegal hareket olarak görülür.
ayrıca"ellerinde içki şişeleri,zafer sarhoşu fanatik futbol taraftarları,önceden izinmi alıyorlar taksimde toplanmak için"
sözüm taksim yasağını savunanlara...taksimde miting yapmak tehlikeli de diğer yerlerde bu tehlike nasıl yok anlamadım.zihniyetleri başka çünki..
nazımın vatan haini isimli şiiri geldi aklıma....bu ülkede hakkını arayan,örgütlü kitleler vatan hainimi........
kaldırım taşı atanlar karanfil de atmışlardı zamanında değişen ne oldu......
filistinde yaşanan insanlık dramına karşı haklı davalarında direnenler,taş atanlar ne kadar haklıysa,1 mayıs mitinginde haklarını savunan emekçi kardeşlerim de haklı...
evet bekledik ve işin aslını öğrendik sevgili arkadaşlar, ilk taşlı saldırıya polisimin uğradığı konusu beni şaşırtmadı, dava ne olursa olsun bu kadar polis ve askeri ve halkı tedirgin etmenin-savunduğunuz- haklılığını ,zaman tekerrür ederek bir kez daha gösterdi ki -bölücüyü içinde barındıranı- taksim yüce devletimin sağduyusuyla bertaraf ederek çürütmüştür. bu yıl da 1 mayısın bizlere bıraktığı; bazılarının taksimden bin bir emekle toplayacağı fikir kırıntıları oldu. -yine bin bir emekle meydana gelen- fikirlerimizin birilerinin ellerindeki taşlarla atılması yerine MECLİS gibi yerlerde YÖNETME nin ağır sorumluluğunu hakikaten almak sebatına ermesi dileklerimle.. ve gurbet meleği arkadaşım özel mesajınızdaki mobese görüntüleri ,altına yazılacak her yazıyı götürecek cinsten ,sizin görmeyi istediğiniz gibi de olabilir pek tabi ,sevgilerimle ..
eminhan tarafından 5/5/2008 11:23:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
eminhan tarafından 5/7/2008 11:10:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Gurbet Meleği;
Görüşlerinize saygım sonsuz olmakla birlikte;insanlara karşı acımasızca saldırmanın içinde kasıt, sorumsuzlık ve orantısız güç kullanımı var ise Türliye Cumhuriyeti' değerli savcıları hukukçuları gereken işlemi başlatarak , yara alan toplumsal vicdanı tamir ve tedavi etmelidirler,sürekli ezilen ve şiddetle horlanan insanlar olmaktan usandık ! Hangi yüzyılda ve niçin niçin niçin dayak !Yasa bu hakkı hiç kimseye vermiyor ???Şiddet kullanan herkes yasal olarak kovuşturulmalıdır.
Saygımla.
Şaban Aktaş tarafından 5/5/2008 8:36:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
TEŞEKKÜRLER
Merhaba Sevgili Arkadaşlar,
Bir Mayısla ilgili yazıma yorum yazıp görüş belirterek ve puan vermek suretiyle günün yazısı seçilmesine katkılarınızdan dolayı sonsuz teşekkürler ediyorum. Görüşümüz ne olursa olsun, hepsini hoşgörü içinde saygı ve sevgiyle karşıladım. Sonuçta insan sevgi dolu olmalı değil mi? Çünkü hepimiz TURKIYE CUMHURUYETI vatandaşıyız ve bir vatanımız var, ebediyete kadar da var olacaktır. Bu nedenle hepimiz kardeşçe, kimse kırılmadan, horlanmadan, hakkıyla bu vatanda yaşaması dileğiyle diyorum ki, seneye bütün TURKİYENİN kocaman bir gelincik tarlasına dönüştüğü anda hepimiz sevgiyle bir birimizin elini tutup ' Bayramınız Kutlu Olsun ' diyerek birbirimize çiçek verelim. Herkes sevgisini bu şekilde belirtsin. Güzel Türkiye’mize ancak bu yakışır değil mi? Şimdi haydi herkes en yakındakine, seni seviyorum desin ve elini tutsun. Seneye kadar gelincik tarlası yapalım TURKIYE'mizi.
Sizleri seviyorum, sevgi ve saygılarımla.
Gurbet Meleği
Gurbet Melegi tarafından 5/5/2008 1:35:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
insanlar "insan" olabilirse insan hakları da olur..
avrupada kucağında bebeğiyle.yanında çocuğuyla gösterilere, mitinglere gider insanlar..hemde sıfır KAYGIYLA..
bizim ülkemizde insnalar taş sopa ve bıçalka gösteriey gider..
hangimiz çocuklarımızı o gösterilere götürebilriiz..
insan hakları İNSAN olanlar içindir...
hakını savunmayı bilmeyen , toplumun huzurunu bozan, ülkemiizi ve insanımızı dışarda öcü ve cahil gösteren emekçiden bürokrata kadar herkesi eyniden İNSAN olmaya çağırıyorum..
sayın KILIÇ
çok güzeldi
kutlarım..
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk ÇELİK "İşin başında polisin sert davranmasının izahı gerekiyor.... Bu görüntüler olmamalıydı, bunun için gerekli çabayı gösterdik,Taksim'e gidilseydi,bir şölen havasında mitingler yapılsaydı... Bir açılımdı, bu açılımı kullanamadık. .....
Yorumsuz. Saygılar
1 mayıs emeğin bayramıdır, dtplilerin teröristlerin değil.Dolayısıyla bunu bu yönde kullananlar var diye ordakileri aynı kefeye koymak büyük hata.Büyük bir kaos varmış gibi göstermek, hükumetin istediği birşeydi zaten.Daha insanlar yürümeden,bir türkü söylemeden kısaca tepki veremeden engellemeyle karşılandı.18 yaşındayım ve ben de sokaklardaydım.Hiç bir polis ( Taksim dışında da olsun) yürüyüş yaptırmadı.Yani olay Taksim değildi.Hiç bir yerde izin verilmedi.Bayram başlamadan olaylar başladı.Bu işçinin bayramı ama kendi bayramında dayak yiyen yine işçi...
Ayda bir emekli 550.YTL para alacak!Ev kirası ödeyecek ! Çocuk okutacak !Evine et sebze ,balık süt alacak!Ayakkabı alacak!Giysi alacak ! Elektrik su parası, yol parası (karanlıkta oturur, yaya yürür) arabası olacak benzin alacak (Rüyasında bie göremez )İŞÇiLER DERSEN ÇOK MU FARKLI !BU İNSANLAR KİMDEN NASIL HAKKINI ALACAK ! HAK VERİLMEZ ALINIR !
NASIL BU HALE GELİNDİ ? SUÇLU KİM ?
İŞÇİ OLMASA ,KÖYLÜ OLMASA ,KÜLLÖHÜM AÇ BU DEVLETİN MEMURU DA , MİLLETVEKİLİ DE !
HESABA AKLI ERMEYENLER ÖNCE MATEMATİK ÖĞRENSİN ,SONRA KİMİ NASIL SAVUNUYOR NİÇİN SAVUNUYOR CEVAP VERSİN ?
'' PROLETERLERİN ZİNCİRLERİNDEN BAŞKA KAYBEDECEKLERİ HİÇ BİR ŞEY YOKTUR ,OYSA KAZANACAKLARI KOCA BİR DÜNYA VAR ! ''NOKTASINA GELİP DAYANINCA HAYAT, BASKI İLE TOPLUMSAL MUHALEFETİ ENGELLEYEMEZSİNİZ !(İşsizlik oranı resmi açoklamalara göre %15) Bunu doğru kabul etsek bie korkunç bir oran bu;onları besleyebilmk için 10 ekmekten Birbuçuk ekmeğinizi her gün feda etmelisiniz anlamına gelir bu ..)
KÜRESEL SERMAYE ,İŞBİRLİKÇİLERİNİN MENFAATLERİNİ KOLLAMAK ADINA DEĞİŞİK ORGANLARI İLE (GLADYO ) ULUSLARARASI BASKI ORGANLARINI HAREKETE GEÇİRİYOR !
AVRUPA ÜLKELERİNDE ÖĞRETMENLER 2.500.- 3000.- Euro'ya yakın maaş alırken ,bu Türk öğretmeninin aldığının 10 misline tekabül ediyor...AB sözcüleri gelip kendi kafalarına göre maaşlarını belirleyerek,'' Öğretmen maaşları düşürülsün! '' talimatı vererek ...) gidiyor...Kimin emrindesiniz beyler...Çalışanın mı kazanmasını istersiniz / yoksa çalışanı mahkum etmek mi ?
Dedemin çiftlğinde ben çocukluğumda hayvanlarımızı otlatırdım.Çoban köğeğimizin birinin adı KARABAŞ,ötekinin adı AKKUŞ
idi.İkisi de benimle birlikte hayvanları otlatırken yanımdaydı.Ne zaman başka sürülerin köpekleriyie karşılaşsalar,başka bir çoban sürüye yaklaşsa ona havlardı köpeklerimiz.Ya da hayvanlarımızdan biri uzaklaşınca çevirip gelirdiler önüne geçerek.Sabahları TEPİT dediğimiz kepekli ekmekten her gün birer tane hakkı vardı köpeklerin...Onlar değerlidir bizim için...Gece biz uyurken havladılar mı ,gelen giden, yoldan geçen olup olmadığını anlardık.Hırsızlığa karşı en büyük güvencemizdi köpeklerimiz...Ama köpeklerin sürüye saldırdığı asla görülmedi .Bu babta beyanatta bulunan U.U. uygun bir benzetmede bulunmuştur...
Şaban Aktaş tarafından 5/4/2008 1:30:18 PM zamanında düzenlenmiştir.
evet hoş bir ironi anlayabilene?
barış içinde bir mayıs kutlamak kim istemez, halay çekip horon tepmek ve emekçi yığınlar aileleriyle gelip şenlik havasında bayramı kutlamak istemez. nekadar samimisiniz bilmiyorum ama yukarıda verdiğiniz tepkilere bakarak çok da samimi olduğunuzu düşünmüyorum.
ama biz istedik. 77 de yaptık bunu. 500 bin kişi taksime geldi çoluğuyla çocuğuyla. faili belli katliamın nedense zanlıları bulunamadı. nedendi acaba. devletin zaafiyetinden mi sayın bascı. nedendi acaba, bir dönem devlet bizi kullandı diyenlerin pişmanlık gösterilerinden mi, yoksa kontr gerilla ya da adı aşikar bir liderin bir dönem onların içinde yer aldığı bir kuruluşun yaptığı pravokasyon muydu şu an sizin yaptığınız gibi. evet iyi bir ajitatörsünüz.
hem de çok iyi.
bunu örnekleyelim isterseniz
" ben ya da bir başkası hoşuna gitmeyen bir şiirin ya da yazının altına yorum yapar mı. yapmaz
kendine yakın duran şiire yapar.
burda bu yazının altına yanıt yazıp karşı durmak yerine yeni bir forum açabilirdiniz. isteyen orayı yanıtlardı isteyen burayı.
ben bana soracak olursan kendime yakın olanı kutlardım, diğerinide bakardım ne yazıyor diye geçerdim.
burdaki insanların da çoğu bunu yapıyor edebi tartışmalar haricinde.
tamda bu demokratik duruşun barışcıl olmanın bir arada durmanın çok sesliğin ve insanın insana insanın başkalrının fikirlerine saygı duyduğunun göstergesi olurdu."
ne yaptınız. sıcak bir yaraya tuz bastınız, bilinçli bir tavır bu. bilinçsiz değil ve siz provakatörsünüz. amacınız burda saflaşma yaratıp siteyi kendi zemininiz içinde haklı olduğunuz bağlamında provake etmek. benim değerimde bu: bir yandan elimden geldiğince sanat adına birşeyler yapmaya çalışırken diğer yandan da sahiplendiğim aidiyetin ardında dururum.
ama bunu yaparken hiç ama hiç kimseye düşüncelerinden ötürü ön yargıyla yaklaşma gereği duymam. inanın böyle bir sayfa assaydınız bakar geçerdim hepsi bu olurdu
taraf olmadığınız bir şeyin altına şerh koyarken sayın bascı. amacınız neydi söyler misiniz.
yeter artık:
bir arkadaş nihal atsız ile ilgili bir yazı astı okudum geçtim. istersem bende tartışma ortamına giremez miydim? ne derece doğru olurdu.
biraz itidal lütfen sayın bascı. benim ya da başkasının şiirlerine alabildiğine eleştiri yapın. kabulüm.
ama burası insanın insana düşüncelere saygı duyacağı bir ortam. ama siz bunu yapmıyorsunuz. beni üzen barışcıl falan değilsiniz. bugün savunduğunuz düşünce 77 bir mayısında ölen insanlara saygısızlık öncelikle. "nasıl olsa komünist gebersin " mantığıyla neden öldürüldüklerini bile sorgulamadan böyle bir mantık yürütmediğinizden emin bile değilim.
lütfen insana saygı, sanata saygı, inanca saygı. başka birşey demiyorum.
ve şiir dostlarından çok önemli bir duruş sergilemelerini rica ediyorum. bu şahıslar ne yazarsa yazsın lütfen yanıtlamayın. sevgilerle
umutca tarafından 5/3/2008 10:50:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
1 MAYIS Emek ve Dayanışma günü medya üzerinden Kamu oyuna Lanse edenler,
Beyinlerindeki, bilinç altlarındaki öfkeye yenik düşmüşler, Devlet terörü estirerek, Cumhuriyet Mitinglerine katılanların ve Destekleyenlerden öç alma hırsları ile hareket etmişler, İçlerindeki öfke o kadar büyümüş olacaklarki kör göz edası ile Şişli Etfal Hastahanesi ve Alman hastahanesinin içine dahi gaz bombası atılarak hasta, yaşlı ve kadın ve çocuklar perişan edilmiş
DİSK Genel merkezine ÖDEPE Genel merkezine halkın üzerine sis bombası atarak kin ve öfkelerini kusmuşlardır
Emekçi işçiler henüz yürüyüşe geçmeden , Sendika binalarının önde boya tazyikli suya maruz kalmışlardır.
Bu günkü siyasilerin özgürlük Demokrasi ve insan haklarının yanlız türban için kullandıkları net ve yalın bir biçimde ortaya çıkmıştır, Takke düştü kel göründü
Saygılarımla
____Şair 67_______
ALİ CEMAL AĞIRMAN
Bir yandan yargısız infaz mı yaptık derken, diğer yandan da
"siz nesiniz provakatör mü, kışkırtıcı mı" demek hoş bir ironi olmuş doğrusu:)
Bir bakış açısı yansıtıyorum...
Elli yıldır ülkede yaşananları yaşayarak bildiğim için kendi bakış açıma göre doğru bildiklerimi yazıyorum..
illegal marksist örgütlerin militan devşirme eylemlerini savunmak benim işim değil elbette..
Diyorum ki , sendikalar niçin taksim dışındaki alanlarda bayram kutlamayı tercih etmediler...
Devletle çatışmayı göze almak ne kazandıracak samimi bayram kutlama derdinde olanlara?
Yasak olan alana beşyüz bin kişi ile gelip cevap veririz demek, otuzbeşbin kişiyle basın toplantısı yaparız demek bayram kutlama samimiyeti ile açıklanabilir mi?
Gerçekten bayram kutlayacaklar için birden fazla alan boş beklerken?
emeği temsil edenlere değil, poşetlerine tuğla doldurup yüzlerini maskeleyerek bayram !!! kutlamaya gidenlerden bahsetmiştim.. Siz hangilerini üstlenerek, savunarak provakatör kışkırtıcı yakıştırmasında bulunuyorsunuz?Geçtiğimiz yıllarda kadıköy meydanında cam çerçeve bırakmayan, tek tip ünüformalarla dirsek temas aralığı yürüyüşler yapan illegal marksist terörist örgütlerle kutla-na-mayan 1 mayısları da hatırlatarak söylüyorum...
İşçileri emekçileri polise karşı direnmeye çağıran sendika ağalarına, biz yasak falan dinlemeyiz, izinli olan uygun alanlara değil, izinsiz alanlara girmek için gerekirse bütün işçileri yığarız, cevabımızı alanlarda veririz diyen kışkırtıcılara ne cevabımız var?
Emeğin bayramını kutlamaya tuğlayla, kaldırım taşlarıyla, molotoflarla gidenler için ya?
1 Mayıs kutlamaları kimseye yasaklanmadı.. üstelik de kutlanabilecek yerler gösterildi..İmkanlar hazırlandı..
Buna rağmen, izinsiz yerlere girmek için defalarca sokak aralarında toplanıp dağıtılan, sonra inatla yine toplanıp dağıtılan, sonra yine toplanmaya çalışan guruplar emeği mi temsil ediyordu?
yasadışı örgütlerin halka korku ve dehşet salma gayretlerinden arındırılmadıkça 1 mayıslar, emeğe karşı en büyük kötülüğü yapıyor olmaktan öteye geçemeyecekler maalesef...
Dilerim, gerçekten barış kardeşlik içerisinde, gerçek emekçilerle, bayram havasında kutlanan 1 mayısları da görme şansımız olur önümüzdeki yıllarda...
kediyi çuvala sokmaya kalkarsan tırmalar sayın bascı.
şu yukardaki yazdığımın yanıtlarını versene allah aşkına.
bunları savunan zihniyet onuda savunur kuşkusuz
neden olduğunu daha iyi anlatabilirseniz biz de anlarız. biz emeğimize sahip çıkmaya çalışıyoruz siz vatanamı devlet terörü uygulayanlara mı.
önce birşeyi savunurken açın altını. nedenlerini sonuçlarını açıklayın biz de aydınlanalım. belki bir yerde bilmediğimiz birşey vardır. donatırız kendimizi. kime göre demokrasi olacak onu bilelim, bir açın ve şu yüksek bilgilerinizden yararlanalım.
bizimde toplumsal yapıda zıtlaştığımız şeyler var çürütme kaygısı taşıyormuyuz sayın bascı. bu bunu neden yapıyor diye yargısız infaz mı yaptık.
siz nesiniz provakatör mü kışkırtıcı yazı yazarak ortam geriyorsunuz.
çok biliyosanız yukarıdaki yazdıklarımın yanıtını verin tek tek. biz de aydınlanalım, yıllardan beri sürekli yapılan katliamları biz yapmışızdır kimbilir.
ortam germekten başka birşey bilmezmisiniz siz.
1 Mayısı taksimde kutlamak isteyenlerin, bayramla emekle pek alakalı olmadıkları çok açık...
Günler öncesinden Taksimde 1 mayıs gösterileri yapılmasına izin verilmeyeceği açıklanmışdı zaten güvenlik güçlerince..
1977 den beri 30 yıldır hiç bir dönem izin verilmediği gibi..
gerçekten emek bayramı kutlamak isteyen sendikalar niçin acaba son güne kadar," biz yasak falan dinlemeyiz, cevabımızı 1 mayısda taksimde vereceğiz" türü inatlaşmalarından vazgeçmediler acaba?
Çağlayanda kutlansaydı örneğin ne olurdu?
Amaç bayram ise, amaç emek gününü kutlamak ise, amaç barış kardeşlik, emeğin kutsanması ise niçin bu yapılmak istenmedi de, ülkenin güvenlik güçleri ile kanunu çiğnerim- kanunu çiğnetmem yarışına girildi?
Kime hizmet etti bu davranış?
1 mayıs günü, ancak olaylar çıkıp coplanmalar, gazlanmalar olduktan sonra vazgeçtiklerini açıklayan sendikacılar, günler öncesinden açıklasalardı da, bayramı başka alanda kutlayacağız, taksimde de sadece saygı duruşu çelenk bırakma türü sembolik olarak bulunacağız deselerdi, daha güzel olmaz mıydı?
Daha barışçı, daha coşkulu kutlamaların önü niye sendikalarca günler öncesinden kesildi acaba?
Bu haliyle, polis copu yedirdikleri, biber gazı soluttukları çeşitli marjinal guruplara devlet düşmanı gençler yetiştirme eğitimi verdirmenin mantığı ne idi?
Poşetlerine tuğlalar dolduran, yüzlerini maskelerle kapatan, molotof kokteylleri hazırlayan bu guruplar gerçekten bayrama mı gidiyorlardı?
Hastahane bahçesinden hastaları ve yakınlarını kalkan olarak kullanıp da polisin üstüne taş yağdıran gurupların maksatları ne idi?
Defalarca toplanıp dağıtılan, sokak aralarında parti sendika binalarında guruplaşarak hala taksime çıkma mücadelesi vermeye çalışan oluşumların gerçekten bayram kutlama amaçlı olduklarından bahsedilebilir mi?
Tandoğanda üstlerini aramak isteyen polsle çatışan halkevleri gurubunun polisin kafasına defalarca sopaları indirmesi hangi bayram kutlaması içinde değerlendirilebilir ki?
Bu gurupların istanbulun başka bir yerinde herhangi bir barışçı kutlama yaptıkları vaki oldu mu?
taksim dışındaki bütün izinli alanlar emirlerindeydi.. hangisinde emek bayramını kutlamayı düşündüler?
Samimi olarak kutlama peşinde olmadıkları bu tutumlarından aşikar değil mi zaten?
Serbest olan, izinli toplantı ve gösterilere tahsisli olan hiç bir alanda bayram kutlaması yapmak için hiç bir girişim yok..Ama, yasaklı olan bir alanda yasağı delmek için ülkenin güvenlik kuvvetleri ile karşı karşıya gelmeyi göze alacak gözü dönmüşlükte çatışma, kavga ortamına kitleleri sürüklemek için tüm girişmler eksiksiz tamam..ta ki, çatışmalar olup da lütfen sendikacılarımız vazgeçtiklerini duyurana kadar?
Şimdi bu maksatlı düşünceler içerisinde olanlar, halkı hangi barışçı, samimi bayram kutlamak niyetinde olduklarına inandıracaklar?
Yıllardır kavga, gürültü,çatışma, esnaf camlarını indirme, kepenklerini kapattırma, panik ve dehşet günleri olmaktan kurtaramadığımız bu 1 mayısları ne zaman bir çok dünya ülkesi gibi gerçekten bayram havasında kutlayacağız merak ediyorum...
şimdiki gençlerin birbirlerini aşağılamak için kıyafetini,konuşmasını eleştirmek için kullandıkları kelime
AMELE...ne kadar acı.alnının teriyle para kazanan üç kuruşa bir ay talim atan garibanların,hakkını isteyince anarşist gözüyle bakılan insanımızın sıfatını dalga geçmek için kullanıyorlar.ülkemizi yönetenler ne kadar basit ve aşağı görüyorsa yeni yetişen nesil de aynı şekilde görüyor.kendi babaları bile amele olsa değişmiyor düşünceleri.
amele =işçi=emekçi anlaşılan düzen değişmediği sürece bu düzen içinde büyüyen çocuklarımızda bizi utanılacak bir varlık gibi,anarşist gibi görecek.
bulundukları mevkiilere nasıl geldiğini unutan büyükler amelenin vergisiyle,alnının terinden çalarak sürdükleri sefanın sözüm ona'' müslüman ''geçinerek hesabını vereceklerini unutmuşlar.tıpkı sahte inançları gibi.
tv de seyrediyoruz ''bazılarının bu gün umrunda bile değil ''diye.nişantaşının göbeğinde camdan sırıtarak izliyorlar.tuzları kuru.varsın izlenilsin bu zulüm elbet dedikleri gibi birgün bu ayaklar baş olur.
gördüğümüz manzara çıplak elleriyle aslanlara karşı koymaya çalışan insanlar.istanbul bir zamanların romadaki arenasından farksızdı.
Hastane bahçesine ufacık çocukların üzerine gaz bombası atanları KINIYORUM koruma adı altında bu ülkeının yükünü sağlayan onalrın sırtından ceplerini dolurup orda oturan ama onalrın birlik olup hakkalrını korumasını bayramlarını kutlamasını engelleyenleri KINIYORUM memurda emekçidir işçide ve İŞİÇİ VE EMEKÇİ NE ULU ŞEY DIYE pervasızca kurduğunuz cümleden dolayı sizi daha çok KINIYORUM Sayın eminhan sizin şuan burda cümle kurmanızı sağlayan size okumayı öğreten kişide bir emekçidir yani ÖĞRETMEN çalışan üreten herkes işçi ve emekçidir bunun üstüne daha yazmama gerek yok sanrım
kutlamaya izin verseler bayram olacak da; da' sı var işte. Tarihe dikkat ettiniz mi? 1923.
Kurtuluşun savaşından yeni çıkılan yıllar, hiçbir şey yerli yerine oturmamış, sanayileşme yok, savaşın acıları taze, tamamen feodal kalıpları kırılmamış bir halkın toplumsal dönüşüm sıkıntıları var. ( o kul zihniyeti halen var) Siz bir lider olarak toplumsal dönüşümde böyle bir bayramı nasıl kutlamayı düşünürdünüz acaba. Hani sizinde dediğiniz gibi ya teröristlerin kaos yaratma ortamı doğursaydı sonuçları ne olurdu. daha cumhuriyetin ilk emekleme aşamasında. düşündünüz mü,
Şunu unutmamak gerekir. Devrimi yapmak kolaydır, kitle psikolojisini kullanır yaparsınız. toplumsal dönüşümse zordur. sıkıntılı evreler yaşatır geçiş sürecinde. Menemen olayı halen akıllardadır.
Siz önder olarak bir devri kapatacaksınız, başka bir devri açıp gelişen dünyaya ayak uydurmak isteyeceksiniz, sonrada 1 Mayıs amele bayramını serbest edeceksiniz amele yığınlarının ve sınai gelişmenin olmadığı tarıma dayalı bir ülkede. bu devrimin bir adım gerisine düşüş demektir çünkü.
böyle bir bayram o dönem itibarıyla ancak kurulacak rejimi engellemek için kurulacaktır.
Bence çok okuyun arkadaşım çok, ve yaşadıklarınızla harmanlayın.
bu teze sadece gülünür arkadaşım.
dönemsel konjokturleri gözardı ederek eleştiri yapılmaz, o konjokturden bugüne gelinen noktada alınmış olan yola bakılır.
Uluslar arası bir bayramı hiçbir ülke yok sayamaz, saymaz da ama bizim ülkemiz sayar. neden toplumsal muhalefetin sacayağıdır çünkü.
işleyen çarkın dişlilerine takılan çomaktır. susturulması gerekir ve gereken yapılır şekilde görüldüğü gibi.
bu yüzden 1 Mayıs emekçinin candamarıdır, terörist diye nitelediklerinizde bu ülkenin varoşlarında yaşayan, asgari ücretlerle çalışan insanlardır. yani emekçi yığınlardır.
terörist diyorsunuz ne demek terörist.
acımasızca ve hedef gözetmeden saldıran ve sonucunu düşünmeyendir.
dünkü eylemde söyleyin allah aşkına kim ne yaptı, daha öncekinde kim ne yaptı. kaç kişi öldürüldü bu teröristler tarafından. 96 bir mayısında üç insan öldürüldü gencecik, o teröristler mi yaptı yoksa başka birileri mi.
nasıl ki çanakkale şehitlerini anmak için çanakkaleye gidiyorsak. taksim şehitlerimizi anmak içinde orda olacağız.
kusura bakmayın ama söylediğiniz abesle iştigal.
sendikalar olur ya da olmaz ama bu bir bayramdır emekçi yığınların bayramı, ve onlar tarihten gelen direnişin bugünkü duruş biçiminde bu bayramı kutlarlar.
bende size alıntılar yaparım bir şahsın yarattığı doktrinsel tezlerden ve kanıtlarıyla tek tek çürütürüm. sorun burda değil.
insanın insana, inancların diğer inanclara, saygı duyduğu emek ve hakların gaspedilmediği bir ülkede özgürce yaşamak istiyoruz. ön yargılarla bakarsanız. emperyalizmin maşası bir ülkenin, başka bir emperyalist maşadaki böl ve yönet politikalarının kitle psikoloji üzerindeki etkilerinin yanıtını bulursunuz.saygılarımla
''İşçileri vurmalı...
İSTANBUL'da hukuksuz işgal edilip halkın elinden alınan yerlerin büyüklüğü ne kadardır?..
Bir Taksim Meydanı?..
İki... Üç... On... Yüz... Bin...
Ama ne Bakan gördü, ne Vali...
Boğazın iki yakası, yeşil alanlar, ormanlar, tarihi eserler, kültür alanları... Hatta daha dün Milliyet'in birinci sayfasında vardı; antik kalıntı Bizans Sarayı...
Cemaatlere ve tarikatlara verilen kamu arazilerini toplayın, kaç Taksim eder?..
Ya da kaç Taksim büyüklüğündedir; bakanların, milletvekillerinin, parti önde gelenlerinin, belediyecilerin ve yakınlarının kapattıkları alanların toplamı?..
Ne Başbakan gördü, ne Bakan, ne Vali...
Ama işçiler Taksim'e iki saatliğine çıkıp şehit arkadaşlarını anmak istediklerinde, bunun adı:
"İşgal..."
*
Kaç esnaf iflas etti de ömür boyu kepenklerini kapattı ocak ayından bu yana?
Güvensiz ortamda kaç turiste tecavüz edilip bıçaklandı, öldürüldü?
İstanbul sokakları değnekçi, kapkaççı, hırsız çetelerine bırakılmış değil midir?
Ne Bakan görüyor, ne Vali...
Ama işçiler ellerinde karanfillerle iki saatliğine Taksim'de "bayramlarını" kutlayacaklar, bunun adı:
"Esnafın işini aksatmak... Turistlerin huzuru kaçırmak... Ve şehrin asayişini bozmak..."
*
Niçin böyle yapıyorlar, niçin?..
Çünkü insan psikolojisidir; onlar işçileri, hele hele örgütlenmiş işçileri hiçbir zaman sevmediler. Bu yüzden de hırsızın-uğursuzun-itin-kopuğun yaptıklarını dahi görmediler de, işçinin elindeki karanfillerle Taksim'e iki saatliğine çıkmaları battı onlara.
Ve kızdılar.
İşçileri vurmalı...
(.......)
Bugün 1 Mayıs.
Alın teri ile yaşayan, dürüst-namuslu işçilerimizin, yarı aç-yarı tok yaşayıp yine de ülkesini seven yiğit emekçilerimizin bayramı...
Kutlu olsun...''*
* Bekir COŞKUN
Taksimde bir güvenlik sorunu yok.
güvenlik sorunu dağlarda, oralarda bir önlem ve atılacak gaz bombalarının etkisi tepkisi anlam kazanır
şehrin göbeğinde ne işi var bombaların yahu
hadi bombaları verdin genç polislerin eline onlar nereye atacağını bilmez ki
hemşire döven, hastaneye bomba atan bir zihniyet bu ülkede daha çok tartışılacağına benziyor
hiç bir eğitimden geçmeyen polisliğin ilk aşamasıdır çevik kuvvet
ve onlar polisliği seçerken çoğu ezik bir sistemden gelip tercih haklarını bir zorunluluktan dolayı orada bulunmasından geçiyor.
asıl tartışılması gereken konu bu ...
polis okullarında bu gençleri yetiştirmeden polis yaparsan olacağı budur /
halkla karşı karşıya ilk geldiğinde onları terör örgütü sanması kadar doğal bir şey olamaz
onlar senin vatandaşın olduğunu asla ikna edemezsin / birilerinden aldığı gazla orada zaten / fitili ateşlemek kalıyor sadece
ve bir çok karede gördüğüm polis amirlerinin bu genç polislere yapmayın etmeyin dediysede durduramamıştır onları
daha kötü bir tabloyla karşılaşmadığımıza dua ediyorum ... allahtan ellerine plastik mermi vermişler
ya her birine bazuka vermiş olsalardı
bunlar hasteneyi de uçururlardı :))))
özetim şudur ki
atılan bombalardan dolayı
sadece taksime gidenlerin değil gitmeyenlerinde gözyaşları yanmıştır.
susku tarafından 5/3/2008 4:31:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Konu ile alakalı bir makeleyi paylaşmak istedim. Aslında dikkatle üzerinde durulması gereken noktalara temas etmesi bakımından bana ilginç geldi. ( Yorumsuz)
"1 Mayıs'ı ilk kez Atatürk yasakladı
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü işçi kesiminin uluslar arası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. Bunu bir kere herkesin anlaması ve anlamının dışına çıkartmaması lazım. Dünyanın birçok ülkesinde resmi bayram olarak kutlanan 1 Mayıs ülkemizde ilk olarak 1923 yılında Amele Bayramı olarak kutlanmıştır.
İlk kez 1856 1 Mayıs'ta Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler. Bu günün çıkış noktası tam da burasıdır.
1 Mayıs 1886'da ise Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Şikago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü.
O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece önyargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı.
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 1889`da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
1800'lü yıllardan bu yana ismi "Birlik, mücadele ve dayanışma günü" olmasına rağmen tarih boyunca kanlı olaylara sahne olan 1 Mayıs'ın çıkış noktasından ve anlamından her geçen yıl uzaklaştığını söylemek yanlış olmaz.
Kimse kusura bakmasın ama 1 Mayıs'ı kutlamanın anlamını bilenlerin sayısı çok az. Bu güzel ve anlamlı günü anarşiye dönüştürenler yüzünden gerçek emekçiler haklarını arayamaz oldu. Bugün değil tarih boyunca her 1 Mayıs'ta olaylar yaşandı.
Ülkemizde 1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak "İşçi Bayramı" ilan edildi. İlan eden Hükümet'in başında Mustafa Kemal Atatürk vardı. Ancak yine aynı hükümet bir yıl sonra 1924 yılında 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı. 1 Mayıs'ı ilk kez yasaklayan Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Ardından 1925`te çıkan Takrir-i Sükun Yasası, İşçi bayramını kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu. Demek ki bir arıza var ki Atatürk dahi bu günü yasaklamış.
Ancak Atatürk ölümünden 3 yıl önce yani 1935 yılında ise ülkemizde 1 Mayıs`a "Bahar ve Çiçek Bayramı" adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi. İsim değişikliği ile belki bir şeyler düzelir düşüncesi 32 yıl idare edebildi ve o malum 1977 1 Mayısı'nı yaşadı ülke…
Demem o ki geçen sürece bakıldığında 1 Mayıs adı gibi işçi bayramı veya emek ve dayanışma günü olarak değil kaos günü olarak yaşanıyor. Bu bağlamda bu günün çıkış noktası itibariyle anlam ve önemini yitirdiğine inanıyorum.
1 Mayıs ülkemizde Cumhuriyet'ten bu yana tedirginlik ve kargaşayla geçtiyse ‘1 Mayıs işçi bayramıdır.' diyen sendika başkanlarının durup düşünmesi lazım. Kutlamak istedikleri gün acaba gerçekten bayram mı?"
Emrah KAYA
[email protected]
Sayın eminhan
Ne günün yazısını ,ne de yazan arkadaşı kınamaya hakkınız yok.Duyarlılığıyla gözlemlerini ve düşüncelerini yazmış.
Polisinde emekçi olduğunu unutmayın.
Asıl kınayacaksanız
emekçileri karşı karşıya getirenleri,
birliktelik ortamlarını gölgelemek için ortaya dökülen
suratı maskelileri kınayın.
emeğe saygı... emeğe saygı lütfen
Polisime taş atan emekçi olamaz doğrudur, memurda olamaz önemlisi insan da olamaz. tıpkı 13 yaşındaki çocuğun vücuduna mermi yağdıranlar gibi, Metin göktepe' yi karakol binasında işkencede öldürenler gibi, turistlerede taksim hatırası bırakanlar gibi, kahraman maraş katliamında 108 canı, sivasda 37 canı yakanlar gibi özel harp dairesinde bir dönem görev yapan birinin bir partinin lideri olup devlet içinde devletçik kurması gibi, bahçelievler katliamında yedi kişi yi acımazsızca öldürüp elini kolunu sallayarak gezmesi gibi, taksimi saynadım. " senin oğlun ipe gitsin onu ipten alırım diyen zihniyetin sen öldürmeye devam et demesi gibi. Bunlar insan olur onlar olamaz. onlardan olsa olsa ayak takımı olur başa karşı duramaz. itaat eder.
bir yanda kürt politikalarında en büyük vatan sever insanı oynarlar, diğer yanda kuzey ırakta kurulan kürdistan devletinde ihaleler de kafaya oynarlar, milyar dolarlık rant sağlarlar. Onlar insan olur. ötekileştirdikleri insan olamaz. ne de olsa ordaki savaşta ölen ha diyarbakırlı ha bingöllü ha amasyalı hepside memed şehit olur. acı kürdünüde türkünüde yakar. ama biri insan olur diğeri olamaz.
osmanlıda iktidar kavgalarında kardeş kardeşi boğazlar, onlar insan olur, pir sultanlar insan olamaz.
ve tarih hep böyle tekerrür eder. kullukculuk başa ayakcılık kuzgun leşe hesabı var edilir. egemen güç otoritesini kullanır onlar insan olur.
diğerleri başka bişey. adını ne koyarsanız koyun.
bu ne menem anlayış ya, insanın insana baskı uyguladığı, sindirildiği gerektiği yerde öldürülmekten çekinilmediği bir ülkede, bu derece bağnaz bir tavır. ne biçim kör gözdür bu.
ne biçim görmezdir. Polisime taş atan insan olamaz.
peki sayın eminhan.
insanları binanın içine tıkıp, madımakdaki örnek gibi içeriye gaz bombası atan ve attıranlar insan olabilir mi. 1500 kişinin tıkılmak zorunda kaldığı bir binaya bu denli kör saldırıyı hangi insan yapar. yeter artık ya.
bu ne biçim kin tohumudur. onlar terörist. he terörist onlar.sizler cumhuriyet çocuğusunuz.
onun için madımakda insanlar yandı, onun için 78 aralığında yüzlerce insan öldü, onun için taksimde 37 can öldü
yeter.
ben size desem ki
artık camiye gitmek yok, bundan sonra kilisede kılacaksınız. ne yaparsınız şiir dostu diyemiyeceğim.
lütfen insanların inandıklarına biraz saygı. lütfen yeter. objektij olamıyosan hiç olmazsa yazma susmasını bil. yeter
Günün yazısı olmuş bu yazınızı yürekten KINIYORUM.. polisime taş atan emekçi olamaz arkadaşım, konu o kadar basit ki aslında! ama siz hiç bir jeopolitik önemi olmayan Kanada'nın durumuyla TÜRKİYE'yi kıyaslamışsınız, olay baştan kopuk anlayacağınız. Sizin bırakıp gittiğiniz ülkem sıkıntılar çekiyor. Ne güzel yorumlar yapıyorsunuz. Anlaşılan rahatsınız. İstifa hı? Ceremesini yurdum insanı çekecek siz değil. Sabah sabah şu tatil günümü zehir ettiniz. Günün yazısı hey Allah'ım. İşçi emekçi ne ulu şeyler , anlamadığım memurun neden bu kadar sesi çıkmıyor, onun pek değeri yok anlaşılan. Ses çıkarıp hırlayan gürleyen - emekçi asaletinden yoksun- bi kaç kendini bilmezler güruhunun yaptıkları değil de, halkıma hakikaten zarar gelmesini istemeyenlerin çabası, sizin gibi 'davulun sesi uzaktan hoş gelir' denilesicelerin ağzında geveleniyor. Önce gelin yaşayın ,sonra şu istifa ahkamlarına sıra gelsin isterseniz.
SOSYALİST LİTERATÜRDE DEVLET TEORİSİNİ BİR KEZ DAHA OKUYUP GÖZDEN GEÇİRELİM ! VURGUN YAPANDAN VATANI SATANDAN HESAP SORULMAZKEN; EMEKÇİNİN ÜSTÜNE YÜRÜMENİN ANLAMI NE ???
BÜTÜN BUNLAR BASKIYI MEŞRULAŞTIRMAK;EZİLEN EZİLSİN MANTIĞIYLA EŞ DEĞERDEDİR !NE GÜNE KADAR EZİLSİN ???SOSYALİSTLER SOSYAL ADALET İLKELERİNİ SAVUNMAKLA KÖTÜ MÜ YAPTILAR !
BİR ZAMANLARIN DİLLERDEN DÜŞÜRÜLMEYEN KIZIL ÇİN(!) KIZIL KOMÜNİSTLERİ (!) NİÇİN DÜNYADA EN GÜÇLÜ EKONOMİ SIRALAMASINDA ÖNDE YER ALIYOR ???NİÇİN SOVYETLER BİRLİĞİ UZAY YARIŞINDA ABD İLE YARIŞIYOR DA BİZ YARIŞAMIYORUZ !
BİZ SÖMÜRGELEŞTİRİLİRKEN;ULUSAL BAĞIMSIZLIK ÇÖKERTİLİRKEN SESSİZ Mİ KALACAĞIZ ???EN DOĞAL HAK GİBİ KULLANILMASI GEREKEN DEMOKRATİK HAKLARIN ÖNÜNE DAYATMAYI YAPANLAR ,ENGELLER KOYANLAR KİM ??? 37 KİŞİNİN KATİLİ BULUNDU MU;KİMDİ ONLAR ?NİÇİN YARGI ÖNÜNE ÇIKARILMADILAR ?SORUN ÇOK,SORU ÇOK,YANLIŞ ADAM DA ÇOK !
'' HAKİKATLERİ KONUŞMAKTAN KORKMAYINIZ !'' (M. Kemal ATATÜRK )
Şaban Aktaş tarafından 5/4/2008 1:15:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
Gurbet meleği dost
gurbetten bakıp ülkemizin gidişatına kayğılanıyorsun değil mi? Ülkemizi ve halkımızı anlamak için sadece yorumları okumak yeterli.
Emekçiden ,birlikten beraberlikten korkanlar
ve günümüzü zehir edenler utansınlar
Maçı kutlasınlar ,yılbaşını kutlasınlar vs
Taksim utancıyla tarihe düştüğü karalarıyla kalsın
duyarlı yüreğini kutlarım ...sevgilerimle
TunçAY bey kimseyi etiketlediğim yok.ve size vatan hainliği ile ilgili soru şeklinde bir kelimem de yok dikkat ederseniz.
yazını içeriğinden çıkıp başka yerlere çekmeye çalışmışsınız.gerçek olanlara gözlerini kapatıp,başının arka tarafından görmeye çalışanların SAÇ dan başka bir şey görmediği açıktır.
saygılar ve son.
Günün yazısı olan meleğimi kutluyorum.
Akşam diğer ülkelerdeki 1 mayıs gösterilerinide izledim hepsindede hemen hemen bizdeki görüntülerden vardı, kan kavga hatta işçilerle alakası olmayan gurupların gösterileri..
sadece bizim ülkede varmış gibi göztermek bunu devlet terörü haline getirmeye katılmıyorum.her ülkede önlem alındı hatta takviye kuvvet bile istenmiş, ülkeleri tek tek yazmak istemiyorum. Gercekçi olalım tabiki bizim ülkedede önlem alınacak, alınmasa yine bağırırdık, çünki biz bağırmaya alıştırıldık.
Bu tür olaylara gelmeyelim lütfen, hemen düşman olmayalım bir birimize..
bölünmeyelim,
böllenlerede izin vermeyelim.
Türk milleti uyanıktır,
Türk milleti zekidir
Sevgili kardeşimizin yazısını kutluyorum.
Dışarıdan ülkemizi gösterenlerin gözünde görüp değerlendirilmesini yapmış doğal olarak. Bende yurt dışından kardeşimizin gördüğü gibi gördüm olayları. Keşke olmasaydı böyle bir durum.
Kardeşi kardeşe düşman edilmesi, ülke barışına ve bereberliğimize gölge düşürmektedir. Bu halk sivili, polisi ve askeri ile bizimdir. Bu düşmanlık niye? Sendika liderleri ile bir ay öncesinden oturulup konuşulmuş olsaydı sanırım Taksimde olaylara meydan verilmezdi diye düşünüyorum... Devleti halka, halkı devlete düşman göstermek için oynanan oyunları görmeliyiz ve şartlanmışlıklardan sıyrılalım...
Bir tek vatanımız var o da; TÜRKİYE...
Bütün arkadaşlarımıza selam ve sevgi ile bir gül uzatıyorum...
direnis tarafından 5/3/2008 3:41:31 AM zamanında düzenlenmiştir.
1 MAYIS
Tarihi aralamaya gerek varmı bilmem, ön yargılarla düşüncelerin infaz edildiği bir ülkede yaşıyoruz. Mesela şurdan başlayabiliriz.
Yasa koyucularla devlet içinde devletçikler arasında ne gibi ilşkiler vardır. Kontr gerilla, Özel harp dairesi gibi ülke içinde odaklanan uluslararası soğuk savaş örgütlerin bu ülkede nasıl ve kimlerin sayesinde cirit attığı toplu katliamlarda sosyal kimliklerin içinde izole olup provokasyonlara yöneldiği ne kadar doğrudur. 77 bir mayısında ölen 37 insanın suçluları kimlerdir. sevgili dostlar. Ne güzel savunuyoruz var olan düzeni, yasa koyucular ve itaat edecekler diyerek.
Dünkü olayların tahrik unsurları yaratan nedenlerini emek platformu mu yarattı. Yoksa devlet destekleyici medya kuruluşların dediği gibi devlet terörü müydü bu? Kaç işci polise gaz bombalarıyla ya da silahla saldırdı, Terörist gruplarla bir tutmak emekçi yığınların yüzyıldır varola gelen mücadelesini . bu ne sıradan bir anlayıştır.
benim bildiğim bir doğru var.
Bu siteye giren siyasal kimliği ne olursa olsun edebi yanı ağır basan insandır. sanatçı ruhu vardır saklı bir yerinde, Herhangi bir sosyal dramın acısınıda içinde hisseder. tıpkı bizim hissettiğimiz gibi gelen şehit cenazelerinde.
Hepimiz insanız şükür.
Ama şiir yazan birinin bu denli kısır düşünmesi üzdü açıkcası.
maskeli çocuklardan bahsediyorlar, ne çabuk unutuluyor onlarında bizim gibi emekçi yığınların çocukları olduğu.
duyun beyler duyun. bu vatan için kurşun atanla gurur duyun.
Bankaları hortumlayıp doğmamış tüysüz yetimin hakkını yiyenlerle gurur duyun.
katliam yapılan tarihlerle, yok etme mantığı güdenlerle gurur duyun.
daha düne kadar başında bir evi olan bugünse çocuklarını amerikalarda okutanlarla gurur duyun.
Yasaları kendine göre yontalarla gurur duyun
Cinnetin kol gezdiği bir ülkede insanların içe büzüşüp ailelerini katlettiği bir ülkede yaşamaktan gurur duyun.
duyun duyabildiğiniz kadar.
Bu ülkeye ne zaman insanca yaşanan insanın insanı zedelemediği, herkesin birbirine saygı duyduğu, birinin diğerini ötekileştirmediği yasalar koyulduğu zaman ben de o yasalarla gurur duyacam
umutca tarafından 5/3/2008 1:54:50 AM zamanında düzenlenmiştir.
demokrasi bize lüks... demokrasiden yana tavır koyan herkes TERÖRİST bu ülkede...
terörün de içi boşaltıldı... sendika kuruluyor: KURANLAR TERÖRİST. meslek odası kuruluyor: KURANLAR TERÖRSİT...
yahu bunlar DEVLET MEMURU! DEVLET MEMURU!
hayır onlar terörist...
peki... peki... peki...
yani, aslında çok daha kötü olabilirdi... bir bakıma ucuz atlattık...
Benden önce bu yazıya yorum yazan 17 kişiden 7 tanesi Gurbet Meleğine yazdıklarından dolayı uygun görüş belirtmiş geriye kalan 10 kişi ise biraz insafsızca eleştirmiştir. Bence bu yazı karşısında şöyle düşünmek gerekiyor: Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, demokratik parlamenter bir sistele özgürce yaşadığımıza göre bu şartlar altında bir konu hakkında fikrimizi beyan ederken kırıcı, saldırgan ve başkasının özgürlüğünü kısıtlamaya matuf bir hareket içinde olmadığımız sürece birbirmizin fikrine saygı göstermemiz gerekir diye düşünüyorum.
Bence Gurbet Meleği'de bu yazıyı kaleme alırken sadece olaylar karşısındaki duygularını ifade etmiştir. Bu yazıyla kimseye hakeret ettiğini, kimseyi rencide ettiğini veya birilerinin bireysel özgürlüklerine zarar verdiğini düşünmüyorum. Çünkü Ülkemizin birçok konuda dışardan görünüşü maalesef iyi değildir. Bu yazıyıda bu anlamda değerlendirmek gerekir diyorum.
Sizi öncelikle yazınızdan dolayı kutlarım .. Gerçekten de dediğiniz gibi 1 Mayıs'ta yaşanan olaylar ülkemiz adına utanç verici şeyler .Bu açıkçası bir devlet terörü ! Hele yetkililer tarafından yapılan öncesi ve sonrası açıklamalar traji komedi türünden . Umarım bir gün anlarlar 1 Mayıs'ın ne anlama geldiğini ...
Kutluyorum sizi , sevgilerimle ..........
Bakmak ve görmek okumak ve anlamak bunlar arasında çok ince bir çizgi vardır değil mi Hüseyin bey keşke bu ülkede yaşayanlarda gurbet hanım kadar bu soruna duyarlı olabilese ve at gözlüğü yerine artık 3 boyutlu gözlükle bakmayı denese başka ülkede yaşamak ama yüreği burda olmak burdaki sorunları düşünmek ve dile getirmek vatan severim diye nara atanlardan çok daha fazla vatan sever gurbet hanım
keşke insan yazdıklarında samimi olsa..öyle değilmi sun erolbascı..
1- ABD mekke ve medineyi ele geçirip bundan sonra müslümanlar hac vazifesini kuzeykutbunda yapacak derse ne derdiniz buda böyle bir durum taksimin Türkiye devrimcileri için önemi büyüktür sahi sizin hiç bir yakınınız günler öncesinden boşaltılan otele yerleştirilen (ki kimliklerin sahte olduğu biliniyor) açılan ateş sonucu öldürüldümü yada...tarlabaşına bilerek konulmuş bir kamyon nedeniyle ezilerek öldürüldümü havadan gazel okuyup işkembe-i kübradan sallamak elbette kolaydır..
sevgili arkadaşımız "önerilen yerler" de yapmadılar gibi komik ve gülünç bir açıklama yapyor sevgili erolbasci taksimin bizler için "sembolik bir değeri" vardır
üstelik polisi "gerekeni yaptılar" diye savunmak insanlık suçudur bakınız ÖDP il binasına durduk yere saldıranlar polisler değilmidir ki üstelik gaz bombası atarak belkide ölümlere sebep olacak kadar olanlar yine onlarlar değilmidir. Hemşirenin burası hastane demesine bile müsammaha göstermeden dövmeye çalışan hatta Türkliyede turist olanları bile joplayacak kadar ileri gidip "orantısız" güç kullananmanın savunulacak bir tarafı yoktur
Devletin görevi provekasyon olacak taksimi vermeyiz değildir oraya gidenlerin güvenliğini almaktır hikaye ne kadar tanıdık değilmi "sendikalar devlete başkaldırmış" sendikalar zaten bunun için kurulur syn erolbasci ki sendikanın ne olduğunu bilmeden sendika üzerine ahkam kesmemek gerekir..sendika mevcut sistemin işçiler lehine hak korumak ve kollamak için kurulur ve sistem karşıtıdır hükümet yanlısı sendika olmayacağını dün Türk-iş genel sekreteri ne güzel ifade etti televizyonlarda değilmi syn erolbasci..
Sevgili eorlbasci olayı o kadar dramatize etmişki "orak ve çekiç" in neyi sembol ettiğini bilmiyor yada işine gelmiyor..sevgili erolbascı biraz TV izleseymiş bu yorumu yazmadan önceeeee 550 göz altında bulunan kişiden sadece 18 kişinin alııkonulduğunu anlarmış...
sevgili erol taraf olmak iyidir ama gerçekleri yazarak değilmi
Biz ne zaman kul olmadığımızın, 80 yıl önce yurttaş olduğumuzun farkına varırsak o zaman sizi anlayacağız. Bir çok şehrimizde bayram şeklinde geçen kutlamaları gözden kaçırmak, gerginlik yaratmak, bu arada örneğin SGK yı ya da zamları unutturmak için önceden tasarlanan bir olay. Pravakasyon olurmuşmuş, Çağlayan da olmazmıymış mış... 31 Yıl önceki katliamı unutturmak içindi sergilenen... Bir Irak kadar da mı bayram yapmayı, dayanışmayı bilmeyiz biz. Biz biliriz de biz, ah şu büyüklerimiz.... Saygılar efendim...
Kutluyorum siz taaa Kanada'dan bu olayların farkındasınız ve böyle bir olayın Türkiye'de meydana gelmesinden üzgünsünüz ama burada polisin yaptıklarına alkış tutan o kadar çok kansız ve cahil cühela var ki,kendi yapamadıklarını polisler yaptığı için kahraman ilan ediliyorlar...Ama bu böyle gitmez, birilerinin çıkıp bunlara hadlerini bildirmeleri lazım orada sokakta jopladıkları kızlarımız,kadınlarımız, emekçilerimiz onlardan dayak yesinler diyemi dünyaya geldiler...o kadar ucuz değil buna mutlaka dur denilecektir,önce demokratik yollardan sonra olmaz ise hattı müdafaa yolu ile ama temennim bu değildir tabiiki inşallah diyorum bu demokrasi den nasibini almamış insanlar biraz akıllarını başlarına alırlarda kaos ortamı olmadan bu işler hallolur...saygılarımla
Yazıyı kutladım öncelıkle yılardır bu kutlamalar taksımde yapılır yılda bir gündür emekçinin konuşabildiği( dinleyen olmasada) Demokrasi nerde hani? ayrıca sadece emekçi olmak gerekmez onun yanında olmak içinde meydanda durulur bu ayrı br konu birlikten kuvet doğar SUS nereye kadar bugun orda konuşma dıyen zihnıyet yarın yok sana bayram dıycek 20 yıl sonrada emın olun bu çıkan sağlık yasası yüzünden bizim çocuklarımız o meydanda hakkını ararken dayak yiyecek
Hak aramak terör değildir komunıstler terörist değildir ben haberi izlerken acaba hastane bahçesine gaz bombası atıp küçük çocukları o zehırın ortasında bırakan EMNİYET !!! güçlerine ne desem diye düşündüm terörist desem vatan hani diyceksınız faşist desem komunıst diyceksınız polis dıyemem polis açılımına ters düşüyorlar burda terörü yapan kımdır!!! herşeye eyvallahmı dıyelım Vatan toprağa sahip çıkmakla sevılmez o toprağın üstündekine sahip çıkmak hakkını korumak onla bir değil birlıkte olmakla vatansever olunur keşke herkes konuştuğu kadar vatan sever olabilse
Ben kimseyi terörist ilan etmem.Ama kişi PKK bayrağını açıyor da geziyorsa, o zaten kendisi gösterir terörist olduğunu.Dün de İstanbul da gezmediler mi?Aynı zamanda komunist ideolojisi ve teröristlerin bağı da eminim malumunuzdur.
Kişileri vatan hainliği yapmak ve vatanı satmakla etiketleyip bana bu soruyu sormanıza da şaşırdım.
Son: Ben ülkücü falan da değilim, ama KALDIRIM TAŞLARINI SÖKEN, ve bir BAYRAMA YERDEN TAŞ TOPLAYAN AFİŞLE ÇAĞIRAN sağ kökenliye de lanet olsun...
yazdı da perinçek den bahsedilmiyor bu 1
birilerini terörist ilan etmek kimin haddine bu 2
ünv..lerde başka örgütlerde var sağ kökenli o zaman onlarada aynı yakıştırmayı yapmak doğru olur mu? bu 3
vatan a ihanet eden kişiye yapılan bu yakıştırma önce vatanı satanlara yapılır bu da 4
Hüseyin çiftçiye ve Erolbasci beye katılmakla birlikte ben de şunları söylemek istiyorum.
Hastanenin BAHÇESİNE DÜŞEN, belki de yanlışlıkla düşen o gözyaşartıcıyı bizim çok tarafsız(!) olduğu manşetlerinden bile belli olan medyamız kullanacaktır. Daha çok kullanacaktır.Hatta belki siyasetçilerimiz de kullanacaktır.
İkincisi, bırakılsaydı, polis engellemeseydi de, keşke 1977 1 mayıs kanlı pazar gibi bir "bayram"ımız daha olsaydı ve bunu amaçlayanlar da hem darbe için yeni bir ortam hazırlasalardı, hem de bazı kişiler aldıkları paralarınn hakkını verselerdi...
üçüncüsü, madem çatışmayla, ANARŞİ yle işi yok bu göstericilerin, madem bunlar masum işçi, üniiversitelerdeki 1mayısa çağrı afişlerinde neden taş toplayan ya da taş atan ANARŞİST resimleri var?!Niyetleri zaten afişlerinde belli olmasın sakın...
Yani her şey ortada ortada olmasına lakin, milletin kafasını bulandırma çabası olan.
Bir köşeyazarımız bugün ne güzel dile getirdi durumu:
"Kanuna kafa tutan adamın samimiyetine ne kadar inanılır?"
Hafize hanım siz Türkiyede yaşamadığınız için sadece medyanın gösterdiği açıdan bakıyorsunuz meseleye.Erol
bey kardeşim çok güzel ifade etmiş,ben ikinci kez aynı şeyleri yazmıyacağım.Ancak şunu iyi bilmeniz lazım,1.Mayıs
kutlamalarına katılanların % 50 si bir kere emekçi değil.Bir
çoğu da terörist.Bu vatan hepimizin neden ısrarla TAKSİM.
Nasıl yaşarsanız öyle idare olunursunuz.Kanunlara uymamak
suç değilmi.Yoksa burası PATAGONYAMI.
Saygılarımla polis ve devlet görevini yapmıştır vesselam.
1 mayıs kutlamaları engellerle karşılanmadı...
Biz istediğimiz yerde kutlama yaparız diyenlerin kanun nizam tanımazlığı nedeniyle, bir sürü insan işinden gücünden, esnaf ticaretinden, halk huzurundan oldu...
Kanunla yasaklanmış alana girdiklerinde ne türden bir kutlama yapılacağı böylelikle ortaya çıkmış oldu...
İstanbulda bütün mitinglerin yapıldığı 4 alan önerildi sendikalara, onlar olmaz istemezük, biz illa ki taksimde kargaşa çıkartacağız dediler..Kutlama yapacağız, barış kardeşlik vs. demelerine bakmayın siz..
Günler öncesinden yerel idareciler taksimde değil diğer alanlarda yapın kutlamanızı demelerine rağmen, sendikalar devletle inatlaştılar...Sabah polis taksime girmeyi engeller diye bin kişiye yakın diye sendika binasında sabahladı, o derece azim var yani...O derece azim ki, yasakları delecekler, devlet otoritesini yırtıp atacaklar.Sen istediğin kadar başka yerler göster, ben istediğim yerde istediğim şekilde eylem yaparım (bayram demiyorum, amaç bayram değil çünkü, bayram yapmak için bir çok alan önerildi, başka guruplar da sesiz sakin başka yerlerde yaptılar bayramlarını zaten ) polisdi kanundu, yasaydı yasakdı dinlemem diyecek türden azim yani...Molotof kokteylleri, polisin kafasına indirilecek sağlam bayrak sopaları, sökülen kaldırım taşları, kırılan kepenkler işyeri camları, hasar gören vatandaş araçları vs. bayram amacına yönelik fiiller neticesinde oldu nasıl olduysa artık?
Hırsından çatlama noktasına geldiler denilen polis de sanki yabancı ülke polisi, sanki bu ülkenin kanunlarına karşı gelenlerle mücadele eden polis değil?
Hastahane bahçesinden taş atan bayram kutlayıcılarına, kaldırım taşlarını söküp sağa sola atan bayram(!) kutlayıcılarına niye teslim olmadılar diye neredeyse polisi linç edeceğiz? Orak çekiçli bayraklarla bayrama gidenler mi emek bayramını kutlayacaklardı?
Gidip güzel güzel çağlayanda, zeytinburnunda kartalda kadıköyde kutlama yapsalardı ne kaybederlerdi? Devletle inatlaşmak hangi amaca hizmet ediyordu acaba diye sorgulamak gerekmez miydi hiç?
Polisler değil, asıl kışkırtıcı, biz cevabımızı taksimde veririz diyen sendika ağaları istifa etmeli asıl..
Camları kepenkleri kırılan, işleri güçleri aksayan, nafakalarını temin etmeleri sekteye uğrayan semt esnafının uğradığı zararlarını,
Yasadışı inatlaşma nedeniyle sehir içi şehir dışı taşınan binlerce polisin, halkın cebinden çıkan masraflarını,
onca zayiat ve hasarı da bu sendika baronlarından tahsil etmeliler asıl...
Diğer insanların hak ve huzurlarını bozmalarını, yüzleri maskeli, polise taş atan saldırganların halkta yarattığı dehşeti nasıl tazmin edecekler artık bilemiyorum...